English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Тяжко

Тяжко translate Turkish

389 parallel translation
Знаешь, это было бы тяжко весь день висеть здесь, привязанным к палке.
Direğe asılı olarak bütün gün burada öylece durmak çok sıkıcı.
- Нет. Мне тяжко.
Hayır, kızgınım.
Угнетение их так тяжко,..
~ Çok eziyet gördüler ~
Как там было, тяжко?
Nasıldı? Çok kötüydü herhalde.
Ну, может и так, но боже мой, как же без них тяжко.
Belki öyledir, ama çok işe yarar!
О, госпожа и принцы, лорды, пэры, несущие груз тяжкой общей боли, утешимся взаимною любовью.
Siz, gözü buğulu prensler, yüreği yaslı beyler, hepiniz bu ağır matem yükünü yeterince taşıdınız. Artık sevginizle teselli edin birbirinizi.
Милорд, как тяжко умирать тому, кто к смерти не готовился, не ждал!
İnsanın hiç düşünmediği, beklemediği anda ölmesi dehşet verici bir şey, Sayın Lordum.
Слух распусти повсюду, что леди Анна тяжко заболела ;
Sağa sola, karım Anne'in çok hasta olduğunu yay.
Тяжко мне, а домой неохота, засмеют они меня.
Bana şimdi evimde gülerler.
Видеть, как мы умираем, ещёболее тяжко.
Birbirimizi ölürken görmek daha da zor olacak.
Это тяжко!
Oh, geçmiş olsun.
Иными словами, они тяжко трудятся для того, чтобы жил Стратос.
Stratos'u ayakta tutmak için fiziksel emek veriyorlar.
Кто таном был, еще живет, но жизнью заплатит, так как тяжко обвинен.
Eski Cawdor Beyi hala hayatta ama hayatını kaybetmeyi hak ediyor.
Отец, для вас это тяжко. Поверьте, я понимаю но в этом университете вы для священников - психиатр.
Bakın peder, anlıyorum, sizin için zor bir durum... ama bu kampüsteki rahiplerin psikiyatrik danışmanı sizsiniz.
И тяжко - знать судьбу точь-в-точь.
Benim kadar anlayamayacaktınız
Выходить тяжко, а входить — одно удовольствие.
Dışarı çıkmandan hoşlanmıyorlarsa içeri girmene bayılacaklardır.
Знаете, на ринге бывает тяжко.
Biliyor musun, işler ringde oldukça zordur.
- В армии должно быть тяжко приходится?
- Ordu bazen direnç olmalıdır.
Переохлаждения, эпидемия и радиация ложатся тяжкой ношей на самых молодых и старых.
Soğuk, salgın hastalıklar ve radyasyon... küçük çocuklar ve yaşlıları olumsuz etkiledi.
Ага стонет так тяжко, словно умирает.
Ağamız seni anıyor. Sanki geberiyor.
Это плоды пота, крови и тяжкой работы.
Hepsi tasarrufumdan, sıkıntımdan ve çalışmamdan.
Тяжко, да, Верна?
O kadar kolay değil, değil mi Verna?
Это было тяжко. Это все еще болит.
Hala çok kederliyim.
Нельзя так работать. Это не настолько тяжко, Я убил его жену, а не мать!
ben bu kadar adamla ilerleyemem. ciddi birşey değildi, karısını öldürdüm annesini değil!
Бедные дети. Тяжко им приходится.
Bu zavallı çocuklar için çok zor olacak
Возможно, любовь не должна быть тяжкой работой.
Ama belki de aşk, bu kadar zor bir iş olmamalı.
Одному богу известно, как тяжко ей было пережить потерю и доделать дело до конца...
Onun beni unutmak için, işin bitmesini sağlamak için neler çektiğini Allah bilir.
Они тяжко трудились всю неделю.
Bütün hafta çok yoğun çalışıyorlar.
Тяжко ей пришлось в городишке Гейнсвилл, не правда ли?
Gainesville gibi bir yerde bu kolay değildir, di mi?
Тебе сейчас тяжко.
Büyük bir soluk al.
Было довольно тяжко смотреть, как они уезжают.
Onları giderken seyretmek çok zordu?
С евреями всегда всем было тяжко.
Yahudiler dertten başka şey getirmedi.
Ну, после того, что ты натоворила, и прочтения "На самом дне океана", ей было... ей было совсем тяжко.
Yani, bilirsin seninle olan durumu ve Okyanus'un Dibi'ni okumak onu... çok sarstı.
Знаю, вам тяжко, но поверьте, вы еще скажете мне спасибо...
Biliyorum çok acı veriyor ama sonra bana teşekkür edeceks...
Когда мне совсем тяжко, я играю в игру сама с собой -... когда я на фабрике работаю.
İşler kötüye gidince oynadığım oyunlar var. Fabrikada çalışırken...
Было не так уж тяжко.
Zor değildi, gerçekten. Ben
Это действительно тяжко.
Çok kısa!
Тяжко.
Kötüydü.
О тяжкой жизни одного шахтёра.
Ezilen işçinin durumu falan.
Тяжко, да?
Zor, öyle değil mi?
Должно быть тяжко жить в моей тени, ведь меня все любили, а тебя нет.
Benim gölgemde yaşamak zor olmalı, çünkü ben popülerdim, sen değildin.
- Тяжко, когда тебя никто не знает.
- Tanınmadığın zaman işler zordur.
Тяжко.
Çok kötüydü.
Было тяжко?
Eziyet çektin mi?
Тяжко, конечно, но по сравнению с тобой у меня вообще не было проблем.
dışarı çıktılar?
Тяжко быть ребёнком.
- Mükemmel.
Наверное, было тяжко.
Evet.
Однако, несмотря на все эти таланты, тебе должно быть тяжко было привыкнуть к жизни в Озе.
Nappa'da memelerimiz var.
Вам тяжко придётся.
Ve Serbest Gümrük Antlaşması işinizi daha da zorlaştırıyor.
Это тяжко, Рэйф.
Pist çok kısa Rafe.
Тяжко.
Bu çok derindi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]