English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Уведет

Уведет translate Turkish

48 parallel translation
Я подумала, "Таджомару уведет меня отсюда."
"Tajomaru beni bunlardan kurtarabilir"
- Когда? Когда твоя жизнь уведет тебя в другие места. В те места, где мой ум будет считаться достоинством?
hayatın seni başka yerlere götürdüğü zamanlarda zekamın bir erdem olarak görüldüğü yerler mi?
Через 10 секунд придет Ларри и уведет тебя от меня.
On saniye sonra Larry girecek ve seni benden uzağa götürecek.
Мадмуазель Брустер потеряла из-за нее кучу денег, а вы мадам Ретферн боялись, что она уведет от вас мужа.
Mlle. Brewster, onun yüzünden büyük para kaybetmişti. Ve siz Bayan Redfern, kocanızı kaybedeceğinize inanıyordunuz!
Он не остановится, пока не уведет от тебя этот черный ящик.
O kara kutuyu elinden alıncaya kadar durmayacak.
кто-нибудь другой уведет ее... прямо из-под носа.
Onunla ilgili bir şeyler yapmazsan, elinden uçup gidecek ve başkası kapacak.
Если ты не попытатаешься, кто-нибудь уведет женщину, которая предназначена тебе судьбой.
Eğer yapmazsan kaderinde tanışmak olan kadını başkası alacak.
Вы создаете разговорный вакуум. Вам кажется, что из чувства вины белого либерала, я его заполню пустым трепом и банальностями, практически полностью лишенными смысловых акцентов и связности, что уведет нас от того, о чем мы должны сейчас говорить.
Sessiz kalarak beyaz bir liberal olma kusurumun neredeyse tamamen noktasız virgülsüz boş lafla ve bayağılıkla dolacağını ve böylece konuştuğumuz konudan uzaklaşacağımızı sanıyorsun.
А то охнуть не успеешь, он уведет Мари.
Adam ol! Karşı çık yoksa Marie ile o evlenir.
Знаешь, перед тем как ты вошла, я лежал и волновался, что ISC уведет моих клиентов, а потом я подумал...
Sen içeri girmeden önce, burada yatmış, ISC müşterilerimi çalacak diye endişelenip duruyordum.
Он всех наших клиентов уведет.
Müşterilerimizi çalacak.
Как Председатель правления, должен отметить, что замораживание тарифов и повышения зарплат лишь еще больше уведет нашу компанию в минус.
Kurul Başkanı olarak belirtmeliyim ki, fiyatlarımızı dondurmak ve yüksek ücretler ödemek şirketimizi sadece kırmızı çizginin daha da altına çekecektir.
А бухгалтерия не уведет тебя дальше чем сиськи.
Hesap tutmak seni göğüslerini sergilemekten öteye taşımaz.
Пока я не услышу что-то, что уведет мои мысли от от шланга юрского периода, который я травмировал в этот полдень.
Aklımı öğleden sonra yaşadığım korkunç travmadan uzaklaştıracak bir şey duyana kadar.
Доктор Стюарт Гарднер, ДРС, уведет мою модель?
Demek Dr. Stuart Gardner, DDS iç çamaşırı modelini benden mi çalacak?
Должен был быть лучший вариант, чтобы попасть на станцию, чем портал, который уведет нас в другую вселенную.
Bizi o tren istasyonuna götürecek başka bir evrene açılan geçitten daha güvenli yollar vardır.
Если не выгорит, он нас уволит и уведет с собой еще 10 игроков.
Yemezse de bizi kovar ve yanında diğer on oyuncuyu da götürür.
Я предлагаю снова арендовать 27-й и 29-й этажи, прежде, чем их кто-то уведет.
Başkaları kapmadan evvel, 27 ve 29. katları tekrar kiralamayı teklif ediyorum.
Кто-нибудь его обязательно уведет.
Biri çalıp gidecek.
Можешь хотя бы сказать мне, куда тебя уведет твое секретное задание, чтобы я могла представлять тебя там?
En azından sonraki gizli görevin seni nereye götüreceğini söyleyebilir misin? Böylece seni orada hayal edebilirim.
А то кто-то из этих истекающих слюной уродов тебя уведет.
Bu ibnelerden biri eve götürürken sana bakar falan.
Скажи мне, куда тебя уведет твое следующее секретное задание.
Sonraki gizli görevin seni nereye götüreceğini söyleyebilir misin?
А этот майор Тэлмедж дал слово, что уведет свой отряд после обмена?
Bir de şu Binbaşı Tallmadge, takasın ardından çekileceğine söz verdi?
Хорошо, позвоню в главный офис и охрана приедет и уведет его а я позабочусь о том чтобы все прошло аккуратно.
Pekala, insan kaynaklarını ve güvenliği ararım, ona kapıya kadar eşlik ederler ve ona karşı nazik olacaklarından emin olurum.
И тогда, поверьте, Саймон Стерн немедленно его выкупит, уведет вашу мечту из-под самого носа.
Simon Stern içeriye damlar, gözünün önünde mekânı satın alır ve senin hayalini çalar.
Знание того, кто он и чего стоит уведет их за рамки дозволенного.
Onun kim olduğunu, değerinin ne kadar olduğunu bilmeleri... - Kim yakalarsa onun olacak.
Но что если кто-то уведет лодку?
Biri kayığı alırsa ne olacak?
Кто уведёт её.
- Onu kim elde edecek?
Соня, тебе нужен тот, кто уведет тебя от Восковца.
- Sonja, sana seni Voskovec'ten kurtaracak birisi lazım.
Тебя уведёт одну в свою цыганскую страну.
Tutar seni götürür. Çingeneler ülkesine.
Смотри, а то уведёт её.
Dikkat et onu kapacak.
Так, одно за другим, и она тайно уведёт меня в безопасное место.
Böylece elime düşecek.
Она их точно уведёт.
Ona hemen asılır.
как самую дорогую тебе женщину уведёт другой мужчина ".
"Hayatındaki en önemli kadının başka bir erkek tarafından alınıp götürüldüğünü izlemek."
Миссис Аллен, вы не против, если агент Перез уведёт Мэдисон на пару минут?
Bayan Allen, Ajan Perez Madison'ı birkaç dakika dışarı çıkarsa sorun olur mu?
До тех пор, пока она не уведёт у меня парня и не убьёт меня, когда я буду спать.
Ta ki erkek arkadaşımı çalıp beni uykumda öldürünceye kadar.
Потому что это уведёт нас от в общем, мы пытаемся объяснить, что человек переехал в Америку и оставил всю эту ужасную херню в прошлом.
Demek istediğini anlıyorum. Çünkü bu bizi ulaşmaya çalıştığımız noktadan çok uzağına taşır ki bu adam Amerika'ya taşınıp tüm o korkunç şeyleri ardında bırakmış.
Мы заперём их сегодня на ночь, а утром, Иккинг уведёт их с острова.
Onları bu gece kafeslere koyacağız ve sabah Hiccup onları adadan gönderecek.
Лео вот-вот уведёт ту девицу.
Leo şu kızı sikmek üzere.
Он тебя у меня не уведёт?
Seni benden almayacak, değil mi?
Поверьте, если это место выставят на открытую продажу, какой-нибудь хипстер уведёт его у нас из-под носа и будет денежки лопатой грести.
Bak demedi demeyin. Eğer bu satış açıkça yapılırsa bir iki götten bacaklı bastırıp alacaklar. Sonra da para basacaklar.
Дойдя туда создайте... отвлечение, что-то, что уведёт охрану.
Vardığınızda, korumaların dikkatini çekmek için bir kargaşa yaratın.
Через пару часов что-нибудь пройдёт мимо, уведёт их за собой.
Birkaç saat sonra bir şey çıkar da onun peşine düşüp giderler.
Этот шум уведёт стадо с дороги, и тогда у нас серьёзные проблемы.
Bu ses yüzünden sürü yoldan çıkarsa o zaman başımız ciddi belaya girer işte.
Как я уже сказал, Дэрил их уведёт.
Hepinize anlattığım gibi ; Daryl onları üstüne çekip uzaklaştıracak.
разоблачив этих людей. иначе жажда мести уведёт тебя в сторону.
Bu işbirliğini açığa çıkararak onlardan intikam almak istediğini de biliyorum. Ama bir muhabir olarak amacını unutmamalısın. Çünkü intikam ateşiyle yanarken dikkatini kaybedersin.
И он уведёт разговор...
Bu onun kafasını rahatlatacak...
Огненный Шторм уведёт военных от бункера.
Firestorm, askerleri sığınaktan uzaklaştırıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]