English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Унести

Унести translate Turkish

336 parallel translation
Перед вами солдат, и он любит вас. Он хочет, чтобы вы обняли его. Хочет унести воспоминания о ваших поцелуях.
Güneyli bir asker seni seviyor, Scarlett kollarına almak ve öpücüklerinin anısını savaşa taşımak istiyor.
... будящем страшное подозрение. Мы должны унести его в могилу, ибо сие недопустимо.
Yoksa mezara dek götürmemiz gereken korkunç ve temelsiz şüphelere yol açar, çünkü her iki örnekteki o faytoncu baştan aşağı çürümüş...
Наберём максимум того, что сможем унести.
Sanırım taşıyabileceğimiz kadar su alana dek burada kalmalıyız.
... взяв еды и воды, сколько можно унести.
Yanınıza yeterince su ve yiyecek alarak.
Унести с собой лунный свет? Хочешь по небесам плыть
Bir kavanozun içinde eve ay ışığı götürmek ve olduğundan daha iyi olmak
Унести с собой лунный свет? Хочешь по небесам плыть Или свиньею быть?
Bir kavanozun içinde eve ay ışığı götürmek ve olduğundan daha iyi olmak veya bir domuz olmak ister misin?
Унести с собой лунный свет? Хочешь по небесам плыть Или рыбкой мелкой быть?
Bir kavanozun içinde eve ay ışığı götürmek ve olduğunda daha iyi olmak veya balık olmak ister misin?
Вы бы не могли его унести?
Alabilir misiniz?
Затем, пойду в дорогое кафе и закажу все, что есть в меню. И если что-то не так, да даже если все так, я накричу на официанта и заставлю унести все обратно.
Sonra şık bir lokantaya kurulup... mönüdeki her şeyi ısmarlayacağım ve hoşuma gitmezse... belki de hoşuma gitse bile, garsonu çağırıp... hepsini geri toplatacağım.
И пока я это делал, знал, что мог бы унести ее куда угодно... хоть прямиком на луну.
Bunu yaparken, onu her yere, ta aya kadar götürebileceğimi anlamıştım.
Надо унести его.
Cesedi buradan taşımalıyız.
{ C : $ 00FFFF } Унести её мы не сможем.
Bu atı alacağız.
Я всё расскажу, не хочу унести свою тайну в могилу.
Her şeyi anlatıp, sırsız ölmek istiyorum.
Берём столько, сколько сможем унести и передадим это Шаму для распределения.
Taşıyabildiğin kadar taşı ve dağıtım için hepsini Sham'e ver.
И у вас 10 секунд, чтобы унести ноги.
Cehennemden kaçmanız için 10 saniyeniz var.
Скорей, берите, сколько сможете унести.
Acele edin. Alabildiğiniz kadar alın.
- Надо унести ее из этой жары.
- Onu sıcaktan uzaklaştır.
Вас не хватит, чтобы его все унести.
Bunları taşıyacak kadar çok adamınız yok.
Унести его.
Götürün onu.
Кобыла и осёл смогут унести всю поклажу.
Kısrakla eşşek herşeyi taşır.
Я могу унести тебя дальше, чем любой корабль.
Ama bir geminin götürebileceğinden çok daha uzaklara götürebilirim seni.
Мое тело слишком тяжелое. Мне его не унести.
Bu bedeni yanımda götüremem.
Мы пришли ни с чем в этот мир и конечно ничего мы не можем унести отсюда.
"Bu dünyaya bir şey getirmedik... " ve hiçbir şeyi de yanımızda götüremeyiz.
- Их может унести.
- Kopup kaybolabilir.
Папоротники, как и мхи, выпускают свои споры, когда погода сухая, и ветер может унести их далеко.
Yosunlar gibi eğreltiotları da sporlarını kuru havada serbest bırakır ve böylece rüzgar onları uzaklara taşıyabilir.
Мы исследуем космос на корабле воображения, который не подчиняется пределам скорости и размеров... ведомый музыкой космической гармонии. Он может унести нас в любую точку пространства и времени.
Evren'i her türlü engellemelerden arinmis hizli, ve tamamen hayali bir gemi ile müzik ve kozmik uyum beraberliginde kesfederken, bu yolculuk bizi, uzayda herhangi bir zamana ve yere götürebilir.
Всё хорошо, удалось живую голову унести.
Tanrıya şükür! Hayattayız!
- Эх, не получилось домой унести.
- Onu eve götürecektim.
Меняю большой грузовик для цистерны на машину и столько топлива, сколько я смогу унести.
Tankı çekebilecek bir araç bulurum... siz de arabamı geri verirsiniz, yanında da taşıyabileceğim kadar benzin.
Мне страстно захотелось сбежать, собрать чемоданы и унести ноги.
Umutsuzca kaçmak istedim,... çantalarımı toplayıp, tüymek.
Я хочу унести с собой в иной мир воспоминания о страсти.
Tutkuyu diğer dünyaya taşımama yardım edin.
А я просто останусь сидеть и позволю ему унести меня тоже.
Buraya oturup beni de almasını bekleyeceğim.
Бумагу может унести ветер, но эти клятвы навечно останутся в наших сердцах.
Bu kâğıt rüzgârda kaybolabilir ama bu yeminler yüreklerimizde ebediyen var olacak.
Только бы унести свою большую задницу отсюда!
Kıçımı buradan kurtaracağım.
Нет ничего лучше, чем унести свою задницу прочь отсюда.
Burada korkak diye bir şey yok.
Я Сидни Гринберг, напоминаю, что важно не то, сколько ты взял, а то, сколько сможешь унести.
Ben Sidney Greenburg, hatırlatmak isterim ki önemli olan ne kadar kazandığınız değil, eve ne kadarını götürdüğünüzdür.
И сначала он убивает своего врага, а потом появляется в его доме чтобы очистить сейф и унести семейные драгоценности, а?
Önce düşmanını öldürüyor ve sonra evine gidip kasaya giriyor ve ailenin mücevherlerini çalıyor.
У нас было столько мяса, сколько мы могли унести.
" Taşıyabileceğimiz kadar etimiz olmuştu.
Они не могут унести все эти банки.
Tüm bu kavanozları taşıyamazlar.
У этого типа оказался пистолет, мне еле удалось унести оттуда ноги.
Herif 38'liğini çekti, tamam mı? Kurşunlardan zor kaçtım. Canlı çıktığım için şanslıyım.
Но в наших сумках будет столько латины, сколько мы сможем унести.
Fakat çantalarımız taşıyabileceğimiz kadar altın baskılı latinyumla dolu olacak.
Преступник мог выйти из леса и унести девочку.
Birilerinin ormandan gelip onu kaçırabileceği anlamına geliyor.
Кто бы его ни убил он не мог унести тело далеко незамеченным
Onu öldüren her kimse cesedi fark edilmeden fazla uzağa taşımış olamaz.
У нас нет выбора, разве что вы знаете кого-то способного унести его.
Başka seçeneğimiz yok, tabii kaldırabilecek birini tanımıyorsanız.
Мы никуда не можем её унести, она же взорвётся.
Fırlat şunu uzağa bir yere. Yapamayız!
Только то, что можете унести на себе.
Taşıyabildiğiniz kadar alın.
Надо унести его отсюда и закопать.
Onu buradan çıkarıp gömmeliyiz Scarlett.
{ C : $ 00FFFF } Без них мы не сможем унести 200 кан.
Altın mı?
{ C : $ 00FFFF } Но я беру всё, что смогу унести.
Gidiyorum.
{ C : $ 00FFFF } Нет смысла брать больше, чем мы сможем унести.
Taşıyabileceğimizden fazlasını almamızın faydası yok.
Могу унести.
- Eğer seni rahatsız ediyorsa alırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]