English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Упёк

Упёк translate Turkish

61 parallel translation
Хотя чертовски уверен, что это ты меня упёк.
Ama beni buraya tıkmayı bildin.
Он тут одного на мошенничестве поймал, и не только упёк его за решётку, но и отсудил его дом и разорил- -
İçeride hile yaparken son yakaladığı adamı 10 yıl hapse tıktırdı ve kayınbiraderini iflasa sürükledi...
А затем этот проклятый штат упёк меня за налоги.
Bu eyaletten nefret ediyorum.
- Упёк за решетку.
- Onu içeri tıkmıştım.
Это ты, паскуда, меня сюда упёк.
Beni buraya kapatan namussuzsun sen.
Может это как-то связано с тем, что ты публично опозорил его и упёк в тюрьму.
Belki de halkın gözü önünde onun onurunu kırıp hapse attırdığın gerçeğiyle ilgili bir şeylerdir.
Не собирался, но за решётку упёк! Уродец злобный!
Yapmayacaktın da polis merkezinde nasıl karşılaştık?
Если тот, кто упёк меня сюда, не получит, что хочет, то можно считать меня покойником.
Beni buraya her kim tıktıysa, istediğini alır almaz beni öldürecektir. - Böyle bir şey olmayacak.
Этот срок, что получил Ларри ведь это ты его упёк, никому это даже и в голову не приходит.
Bunca zamandır, Larry'i enseleyen sendin, ve bunu kimse bilmiyor.
Ты в курсах, что это твой пахан меня в кутузку упёк?
Beni hapse attıranın patronun olduğunu biliyor muydun?
Они могут не считать мелочью то, что ты упёк в тюрьму их шефа полиции.
Onlar, senin kendi polis şeflerini hapse atmanı çok da önemsiz bulmayacaklardır.
Мало того, что он упёк меня в дурдом, предал нашу дружбу, так он ещё и мою коллекцию пластинок разворовал!
Arkadaşlığımıza ihanet ederek beni bakım evine koyduğu yetmedi bir de plak koleksiyonumu da çalmış.
Барт ещё не упёк меня за решётку лишь потому, что я шпионю за Чаком.
Bart'ın beni hapse göndermemesinin tek nedeni Chuck'a karşı onun köstebeği olmam.
Ты упёк меня за решётку и забрал год моей жизни.
O hücrede benim bir yılımı aldın.
Потом Чагарин упёк Комарова в тюрьму, чтобы забыть про него и ни о чём не беспокоиться.
Böylece Chagarin, Komarov'u hapse attı. Bilirsin işte, bir deliğe atıp orada unutulacaktı. Bir daha dert etmesi gerekmeyecekti.
Всех сукиных детей, который я упёк.. .. ни один из них ни остался за решеткой
Gönderdiğim bütün o.. çocuklarından... tek biri bile parmaklıklar ardında değil.
Ник упёк в пансионат своего отца с болезнью Альцгеймера.
Nick, Alzheimer'lı babasını huzurevinde tutuyor.
Ты сам мне сказал, когда я упёк тебя в тюрьму.
Seni hapse götürürken kendin anlatmıştın.
Ты упек сюда моего теленка!
Buzağıları buradan daha güvenli bir yerde saklayın!
– Много, много... – А сколько невиновных ты упек?
Mahkumiyetler, tabii. Kaç tanesi uydurmaydı? - Hiçbiri.
– Скольких ты упек?
Kaç tanesini lekeledin?
Если бы какой-то поросенок упек меня в тюрьму после выхода я бы первым делом узнал, где он живет и прорезал бы ему еще один пупок.
Eğer sümüklü veledin teki beni kodese göndermiş olsaydı dışarı çıkınca yapacağım ilk şey, yaşadığı yeri bulup göbeğine yeni bir delik açmak olurdu.
[Skipped item nr. 109] и упек меня в эту промозглую пропитанную мочой адскую дыру?
Şeytani planlarımı iki kez engelleyen....... ve beni o nemli, soğuk, ve sidik kokan o izbe yere yollayan o küçük bıçkın mı?
Я делал свою работу. Ты упек его пожизненно!
Müebbet hapse mahkum ettirdin.
Не думайте, что я упек ее сюда, как пленницу.
Onu buraya hasta olarak yerleştirdiğimi düşünmedin herhâlde?
Как ты думаешь, кто его упек в Гридмор?
Creedmore'a düşmesinin sebebi nedir dersin? Berbat hikayeler duydum.
Но ведь ты сам упек нас сюда.
Ama bizi içeriye sen tıktırdın.
Мне еще повезло, что один из дружков Эдди упек меня в наркодиспансер, пока я не вылечилась.
- İyi misin? - Evet efendim.
Ты упек меня в тот ад.
Senin yaptığın beni o cehenneme koymaktı.
Стоит благодарить тех, кто упек меня.
Beni oraya gönderen adama teşekkür etmem gerekir sanırım.
- Ты хотя бы упек Крекера за решетку.
- En azından Kraker elinizde.
Потому что ты упек его в мексиканскую тюрьму.
Çünkü onu Meksika'da hapse tıktın.
Ты упек нашего напарника, а теперь просишь услуги? !
Ortağımızı hapse attırdın ve şimdi bizden bir iyilik mi istiyorsun?
- Потому что ты упек меня в тюрьму?
- Beni hapse attırdığın için olabilir mi?
Я упек его за решетку.
Onu uzun zaman önce hapse gönderdim.
Да, он меня сюда упек не вчера вечером и не для того, чтобы ввернуть эту фразу.
Evet sırf bunu söylemek için beni buraya tıkmadı. Aylar önce hapsetti.
Я слышал, что ты чертов ясновидец от того самого человека, которого ты упек в тюрьму.
Duyduğuma göre bir çok adamı kodese tıkan felaket bir medyummuşsun.
Когда он упек меня сюда.
Beni bu lanet yere kapattığı zaman.
Потому что я упек тебя в тюрьму по полной.
Hatta yakalamadık mı yahu seni?
Я ни перед кем не преклоняю колени, и уж точно не перед тем, кто подставил меня и упек за решетку.
- Hiç kimsenin önünde diz çökmem bu komplo kurulan insanı kodeste tek başına bırak.
Мой брат Пити упек свою чокнутую жену в дурдом.
Kuzenim Petey deli eşini bir eve koydu.
Тебе повезло, что я не упек твою задницу за решетку за то, что ты сделал сегодня.
Bugün yaptıklarından ötürü seni hapse atmadığım için şanslısın.
Хорошо. Знаешь, я упек 16 парней за решетку за последние 10 лет.
Bilirsin, son on yılda 16 kişiyi parmaklıklar ardına koydum.
Он, вообще-то, упек в клетку твою ледяную мохнатку.
Senin o arsız kunduz hapsedildi.
Он пытался стать моим клиентом в прошлом году, прямо перед тем, как Капюшон упек меня в тюрьму.
Geçen sene parasıyla beni satın almaya kalkmıştı. Tam da Başlıklı beni hücreye tıkmadan önce.
И упек его в психушку, подставив меня.
Sonra onu adını kullanıp tımarhanemize gömdün.
Ты упек меня сюда.
Beni buraya sen koydun.
Я бы этого мерзавца упек в тюрьму пожизненно.
Bana kalsa ömrünün geri kalanını hapiste geçirir.
Ну, я ее упек в психушку.
- Tımarhaneye koydurttum.
Упек меня на 10 лет, чтобы самому вести дело.
Beni on yıllığına içeri gönderdi ki işleri kendi istediği gibi yönetebilsin.
И Призрак не зря тебя упек за решетку, там тебе и место.
Ghost'un seni hapse tıkmakla haklı olduğunu çünkü senin yerinin orası olduğunu biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]