English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Усвоил

Усвоил translate Turkish

296 parallel translation
Так давно, что я решил, а может весь мир усвоил урок за это время.
Bu kadar uzun sürede dünya bir şeyler öğrenir sandım.
... пусть отдаст мне сотню косых. Усвоил?
100 binimi hazırlasın, tamam mı?
Ну, усвоил? - Да.
Bu da tamam mı?
Холмс, первое, что я усвоил в армии, это, что офицер обязан заботиться о своих людях.
Orduda öğrendiğim ilk şey, bir subayın adamlarını gözetmesi gerektiğiydi.
Усвоите ли вы уроки, которые усвоил здесь я, и сможете ли выжить, сказать не могу.
Eğer benim öğrendiklerimi öğrenmezseniz hayatta kalabileceğinizi sanmıyorum.
Я в порту всю жизнь и одно усвоил :
Hayatım boyunca doklarda çalıştım ve bir tek şey öğrendim.
Он усвоил урок :
Adam ezberlediklerini aktardı :
Я усвоил свой урок, сэр!
Dersimi aldım efendim.
Ты хорошо усвоил урок.
Dersini iyi öğrenmişsin.
Я усвоил от отца одну вещь..
Babamdan bir şey öğrendim :
Я отлично усвоил
Şukadarını öğrendim ki
Все, сестра Сара, я думаю, он усвоил урок.
Yeter Rahibe Sara. Bence dersini almıştır.
Усвоил, кретин?
Anladın mı geri zekalı?
Я усвоил одно : что я для тебя менее важен, чем сгинувшие 500 лет назад мертвецы!
500 yıldır ölü olan insanlardan daha az önemli olduğumu öğrettin!
Я это так хорошо усвоил, что мы не разговаривали 20 лет!
O kadar iyi öğrendim ki, 20 yıldır neredeyse hiç konuşmadık!
- С вишневым ликером, сэр. - Очень хорошо. Кстати, насчет твоего наказания, ты усвоил урок?
- vişne likörü gibi, efendim - oh, çok güzel hmm çok güzel, o halde cezanı affediyorum, dersini aldın sanırım?
Ты усвоил урок.
Artık dersini aldığını düşünüyorum.
Я знаю. Но на прошлой неделе я усвоил, что лучше иметь пистолет и не нуждаться в нем, чем нуждаться в нём и не иметь его.
Bunu biliyorum ama bu hafta kesin öğrendiğim birşey varsa o da ihtiyacın olmadığı halde silahının olması, ihtiyacın olduğunda silahının olmamasından iyidir...
На этот раз я усвоил урок в королевстве.
Krallıkta dersimi aldım.
" ы уже усвоил свой урок!
Dersini almışsındır.
Видишь, он наконец усвоил разницу между "принеси мне это" и "нассы в это".
Sonunda "getir" ile "işe" arasındaki farkı öğrendi.
Что еще нужно сделать, чтобы кое-кто усвоил урок?
Birinin bir şeyi öğrenmesi için daha ne gerekiyor?
Первое, что я усвоил - никакого беспорядка в почтовом отделении.
Evet. Öğrendiğim ilk şey, posta servisine bulaşmamak.
- Усвоил.
Anlaşıldı.
Если я что-то и усвоил, так это то, что жизнь есть ничто без спонтанности.
Öğrendiğim bir şey var. Hazırlıksız hareket etmezsen, hayat bir hiçtir.
Он не только усвоил невероятное количество знаний за несколько дней, похоже, вписался в экипаж и развивает свою индивидуальность.
Sadece inanılmaz boyutlarda bilgiyi, birkaç gün içinde öğrenmesinden bahsetmiyorum, mürettebata uyum sağlamaya başlayıp, kendisine bir kişilik geliştiriyor.
Ксчастью я усвоил уроКи больше не ношу книгу с собой.
- Peki ya benim kopyam? Pekâlâ, ben dersimi aldım.
Но Хэген давно усвоил правило - три слабых удара и один хороший удар могут составить пар.
Ama Hagen uzun zaman önce bir şey öğrenmişti. Üç yanlış atışa karşılık bir iyi atış eşitlik getir.
Да, правильно, куколка! Ты это усвоил.
Evet, doğru, sevimli çocuk.
Ичеб, похоже, не усвоил пока командную цепочку.
Icheb henüz komuta zincirinin ne olduğunu anlamamış gibi görünüyor.
- Усвоил?
- Anlaştık mı?
Но я надеюсь, ты усвоил урок.
Şimdi umarım dersini almışsındır.
- Тим, урок я усвоил.
- Öyle mi?
Но ты не усвоил урок.
Ama dersini aldığını düşünmüştüm.
- Дэйта, он усвоил много данных.
Data, çok fazla programı özümsüyor.
Я это давно усвоил : нельзя верить большей части из того, что они говорят.
Söylediklerinin çoğuna inanmamayı uzun zaman önce öğrendim.
За проведенные в бизнесе годы я усвоил одну вещь.
Yıllardır bu işte olunca tek bir şey öğrendim.
Стереть! Ты усвоил правила игры, Джеймс.
Oyunu kurallarına göre oynuyorsun, James.
Вот фокус, который я усвоил на Северном полюсе.
Kuzey Kutbu'nda öğrendiğim küçük bir numara.
А пока, чтобы был дома в 10. Усвоил?
Bu arada saat onda yatacaksın, anlaştık mı?
- Усвоил.
- Anladım.
Я запечатал тебя на сто лет, но, похоже, ты так и не усвоил урок.
Seni bir yüzyıl için mühürlemiştim ama görünen o ki dersini almamışsın.
Ну, он определённо усвоил этот урок.
Söylediklerini gayet iyi anlamış.
Берем Анжи Леони без свиты. Усвоил?
Ange Leoni'yi istiyoruz, başka biri olmaz!
Видишь Лейто, я хорошо усвоил урок.
Gördün mü Leito. Senden birşeyler öğrendim.
Джордж Майкл. Надеюсь, ты усвоил урок.
George Michael, umarım dersini almışsındır.
Он просто следует тому, что усвоил, сын. Вот и всё.
Lex sadece ne öğrendiyse onu yapıyordu, o kadar.
Как хорошо ты это усвоил.
Tamam.
Чтоб ты это усвоил.
Kabul edebilmen için önce kim olduğunu bulman gerek.
я не собираюсь трахатьс €, усвоил?
Kimse beni becermeyecek! Anladınız mı?
- Усвоил?
Anladın mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]