English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Уснет

Уснет translate Turkish

139 parallel translation
Подожди, пока она уснет, и бери свой отгул. Лады?
O uyuyana kadar bekle, sonra gidebilirsin, tamam mı?
Если ты скажешь мне точное время, когда ты уснула, точное время, когда ты проснулась и каждый раз, как ты просыпалась, я смогу сказать тебе. Ты сегодня не уснешь. Если спать весь день, никто не уснет.
Eğer tam olarak uykuya daldığın dakikayı, uyandığın dakikayı, ve arada uyandıysan ne kadar süre uyanık kaldığını söylersen tam olarak söyleyebilirim.
Целый день проездив, Дункан устал и только он уснет янапою его оруженосцев, обоих так, что разведу пары у них в мозгах, как в перегонных кубах.
Duncan'ın kahyalarına öyle bir şarap alemi düzenlerim ki beynin gardiyanı bellek buhar olur. İçkilerine ilaç katarım.
Вылей его содержимое в стакан молока, когда он уснет.
Banyodaki küçük dolapta mavi bir şişe bulacaksın. O şişeyi al. Ve bu akşam o uyuyunca bardağına dök.
Он сейчас уснет!
Düşüyor.
Через пару минут уснет.
- Birkaç dakika sonra uykuya dalar.
Она сказала мисс Стивенсон, что вряд ли уснет, поскольку уже поспала. До того.
- Bayan Stevenson'a... uyuyabileceğini sanmadığını söyledi... çünkü zaten uyumuştu.
В случае, если он уснет.
Uyursa diye, anahtarı da alın.
Я приду, когда он уснет.
Uyur uyumaz ben de gelirim.
- Уснет.
Gidecektir.
Это облегчит боль и он уснет.
Ağrısını haifletir. Hemen uyur.
Приходи, когда она уснет.
Seni bekleyeceğim. Uykuya dalınca gel.
Я беспокоюсь, что закрою глаза, а он уснет.
Endişelendiğim tek şey ben gözlerimi kapatınca onun uyuyup kalması.
Просто покачай его и может он уснет.
Biraz salla, belki tekrar uyur. Yapamam.
Подождать пока он уснет, а потом задушить его подушкой.
ve Che uyuyana kadar bekleyecektim, ve onu yastıkla boğarak öldürecektim.
Бросьте вот это в стакан. Через пять минут он уснет.
Beş dakika içinde uyur ve biz de gelip sonu alırız.
Рита беременна, она устанет, после свадьбы и бокала шампанского уснет без задних ног.
Rita hamile, yorulacaktır. Düğünden ve bir şişe şampanyadan sonra zom olacaktır.
Прежде чем он уснет, мы сможем узнать, помогло это или нет.
Yatmadan önce işe yarayıp yaramadığını görürüz.
Дождусь, когда Титания уснет,
"... arkasından Titania'nın uyumasını bekleyelim.
Надо выяснить, а то больше не уснет.
Bir daha uyuyabilecek mi öğrenmesi lazım.
Я всегда волновался, что она уснет, пока курит в постели, поэтому я проверял ее и убеждался, что все пепельницы были пустыми.
Sigara içerken uyuyacak diye her zaman endişelenirdim bu yüzden ben de onu sürekli kontrol eder, küllükleri odadan dışarı çıkarırdım.
Теперь, поскольку ты разбудила брата, будешь укачивать его, ходя по комнате, пока он не уснет. Но он никогда не спит!
Kardeşini uyandırdığına göre, şimdi onu alıp oturma odasında uyuyana kadar onu gezdireceksin.
Йоу. Мне пришлось дождаться пока папаня уснет чтобы я смогла стырить ключи от машины
Babam uyuya kalsın diye beklemek zorunda kaldım sonra da anahtarları çaldım.
Скажем ему, а то он не уснёт ночью.
Uykusu kaçacak. Annemin geleceğini de söyle.
И всё же, когда солнце будет клонится к закату... и ветер угаснет, и пена морская уснёт... и сумерки обнимут мятежную землю... я вернусь домой.
Ama gene de Kızgın güneş ufka kavuşurken... rüzgar hızını kesip deniz köpüğü uykuya çekilirken... ve alacakaranlık başıboş dünyayı sararken... yurduma dönüyorum.
Следить за сигналом, как только он уснёт, она погасит свет...
Uyuduğu anda ışıkları söndürecek.
Когда дедушка Джэйми умер его мама говорила ему что он уснёт на долго.
Jamie'nin dedesi ölünce annesi onun uzun bir zaman uyuyacağını söyledi.
Нет, скорее. Девушка сейчас уснет, и я останусь один.
O uykuya dalınca, yalnız kalacağım.
Он сейчас уснёт.
Yakında uyur.
Если Дилан уснёт, то...
Eğer Dylan uyuya kalırsa, o zaman...
Готова спорить, что Дженни Армстронг ни за что не уснёт ночью.
Jannie Armstrong bu akşam gözünü bile kırpmaz eminim.
Это не будет больно... -... и она просто уснёт
Hiç canı yanmayacak, hemen uykuya dalacak.
И она уснёт.
Yorgun düşer.
"Но, согретый любовью, он снова уснёт".
Sen yanımdayken uyur ejder öylece.
Дополнительные очки получит тот, кто уснёт... первым.
İlk uyuyan kişi fazladan puan kazanacak.
Она скоро... снова уснет.
Endişelenmeyin birazdan tekrar uykuya dalacaktır.
Пока однажды он не уснёт и не проснётся никогда.
Sonunda bir gün son uykusuna dalacak ve bir daha uyanamayacaktır.
- Ему воткнут в руку эту штуку, и он уснёт.
Bana kalırsa onu bir baltayla öldürmeleri gerek.
- Вы так кричите, что никто не уснёт.
Bu gürültüde nasıl uyuyacaktı?
Если вы продолжите шуметь, Бобби не уснёт
Bobby bu gürültüde uyuyamıyor.
- Когда-нибудь он уснет, дорогой.
Mutlaka uyumak zorunda kalacaktır, şekerim.
- Бедный парень. Уснет ли он когда-нибудь?
Zavallı bebek hiç Rüya Diyarına gidebilecek mi merak ediyorum.
Лучше надейся, что его милость уснёт, и мы улизнём смотреть заезд.
Patron umarım uyuyordur... ikimiz de gidip yarışı seyredebiliriz.
Он опять уснёт.
Yeniden uyuyacaktır.
Мне бы пришлось ждать, пока он уснёт, чтобы заглянуть внутрь.
Öyleyse içeri bakabilmek için uyuyana kadar beklemeliyim.
И он просто уснёт.
Kolayca uykuya dalacak.
Я останусь с ней, пока она не уснёт.
Uyuyasıya kadar onunla kalacağım.
Не заставляй его долго ждать, а то он уснёт с чашкой какао в руке, Или, скорее, с коктейлем Молотова.
Onu geç saatlere kadar tutma, Molotof kokteylini yada kakaosunu içerken uyuyakalabilir.
Она так не уснёт.
O öyle uyumaz.
Она просто уснёт. Скажи мне... Где твоя ТАРДИС?
Söyle bakalım TARDIS nerede?
Он просто уснёт, и его мама его заберет.
Uykuya dalacak ve annesinin yanına gidecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]