English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Усыновлен

Усыновлен translate Turkish

53 parallel translation
По-моему, Труман - первый ребенок, который по закону был усыновлен корпорацией.
Aklıma gelmişken, sanırım Truman bir şirket tarafından evlat edinilen ilk çocuk.
- Да. А как вы узнали, что он усыновлен?
Evlat edindiğimizi nereden biliyorsunuz?
Солдаты Кинь убили мою семью я пошел в Кинь и был усыновлен я узнал мое настоящее прошлое 10 лет назад и направил свое сердце на этот план
Qin'li askerler ailemi öldürdüler. Qin'e geldim ve evlat edinildim. Gerçekte kim olduğumu 10 sene önce öğrendim ve kendimi bu plana adadım.
Мм, Кларк был усыновлен.
Clark evlatlık çocuğumuz.
Кстати, мы ещё не говорили ему, что он усыновлен.
Bu arada aklınızda bulunsun, ona henüz evlatlık olduğunu söylemedik.
Думаю, когда ты усыновлен, ты фантазируешь о том, откуда ты и какие твои настоящие родители.
Sanırım evlat edildiğin zaman, nereden geldiğini hayal ediyorsun ve biyolojik ailenin nasıl olduğunu.
Он был усыновлен.
- Evlat edindik.
Если бы не пари на отцовство, я никогда бы не взял их ДНК, без их ДНК, мы бы никогда не узнали, что Дэн был усыновлен, что явилось ключевым для этого случая.
Babalık iddiası olmasaydı DNA örneklerini almayacaktım. DNA örnekleri olmadan Dan'in evlat edinildiğini öğrenemeyecektik.
Был ли я усыновлен?
- Evlatlık mı?
Был ли я усыновлен?
- Evlatlık mı? - Evet.
Она велела передать, что Кэйси Донован был усыновлен.
Sana Casey Donovan'ın evlatlık olduğunu söylememi istedi.
И мы никогда не говорили Джимми, о том, что он был усыновлен, пока... он не стал достаточно взрослым, чтобы понимать, что это значит.
Jimmy'ye, evlatlık olduğunu hiç söylemedik. Ta ki o büyüyünceye kadar.
Эд - христианин, я - мусульманин, а Лукас был нами усыновлен.
Öncelikle Ed Hristiyan ve ben de Müslüman'ım. Lucas da evlatlık.
Я усыновлен, ясно?
Ben evlatlığım tamam mı?
Помните, я рассказывал вам о своем пациенте-подростке? Том, что усыновлен?
Benim sana genç hastamdan bahsettiğimi hatırlıyor musun, hani evlatlık olan?
Я думаю, что Энтони был усыновлен и увезен в Америку.
Anthony bence evlat edinilip, Amerika'ya götürüldü.
Нет, Кайл был усыновлен.
Hayır, Kyle evlatlık.
Как и ты, я был усыновлен.
Tıpkı senin gibi ben de evlatlığım.
Ты усыновлен, все в порядке.
Evlat edinildin, her şey yolunda.
Да уж. Уоу. Я усыновлен.
- Ben evlat edinilmişim.
Джон тоже усыновлен.
John da evlat edinildi.
Но на самом деле он, в конечном счете, впустил меня... рассказав что он усыновлен и что его родители не обеспокоили себя рассказами ему об этом.
Ama o aslında evlatlık olduğunu söyleyerek beni içeri almaya çalışıyormuş. Ve ailesi ona söyleme zahmetinde bile bulunmamış.
Не знал, что Оуэн был усыновлен.
Owen'ın evlatlık olduğunu fark etmemiştim.
Но это не объясняет, почему она сказала Эндрю, что беременна, а нам, что Оуэн был усыновлен.
Ama bu Andrew'a hamile olduğunu, bize de Owen'ın evlatlık olduğunu söylemesini açıklamıyor.
Подождите. Усыновлен?
Bekle evlatlık mı?
Я только что узнал что я был усыновлен.
Evlatlık olduğumu daha yeni öğrendim.
Был усыновлен богатой семьей Унаследовал кучу бабла
Bir Kore yetimhanesinde kirden geçilmeyen yerlerde uyumuş,... ve Couer D'alene gölünde bir manastırda kıçında gümüş bir kaşıkla uyanmış.
Но, Джуд, зная, что ты в безопасности, и усыновлен семьей, которая по-настоящему любит тебя... Это все, чего я когда-либо хотела.
Ama güvende olduğunu bilmek ve seni çok seven bir aile tarafından evlat edinildiğini bilmek hayatım boyunca olmasını istediğim şeydi.
Ты усыновлен, Джейми.
Sen evlatlıksın Jamie.
Эндрю Кэмпбелл был усыновлен.
Andrew Campbell evlatlıkmış.
Он скакал от семьи к семье, пока в конечном итоге не был усыновлен и выращен семьей Соломонов.
Bir o aileden bir bu aileye geçmiş. Ama sonunda Zolomonlar tarafından evlatlık alınıp büyütülmüş.
Именно поэтому, если я узнАю, что был усыновлён, это будет отличной новостью.
Bu sebeple, evlatlık olsam çok sevinirdim.
" Я усыновлён?
" Evlatlık mıyım?
Он не знал, что усыновлён.
Evlatlık olduğunu bilmiyordu.
Вы ему сказали, что он усыновлён?
Ona evlatlık olduğunu mu söyledin?
Я был усыновлён.
Evlatık alınmışım ben. Bilirsin işte, küçükken bana şöyle dediler :
Это означает... что Ли Су-Хо был усыновлён без согласия родителей?
Demek oluyor ki... Ailenin izni olmadan, Lee Su-Ho evlat edinilmiş?
Он был усыновлён с сестрой, когда ему было семь лет.
Kız kardeşiyle birlikte 7 yaşındayken evlatlık verilmiş.
Он был усыновлен с младенчества.
Anne babası bir kazada hayatlarını kaybettiler.
Технически, он не усыновлён.
Teknik olarak onu kaçırmış sayılmıyoruz yani.
Ему 16, Усыновлён, гей, Агрессивен...
16 yaşında evlat edinilmiş, eşcinsel saldırgan...
По правде говоря, я был усыновлён в Америке.
Aslında Amerika'dan evlat edinildim.
Возможно, я усыновлен.
Belki de evlatlığımdır.
Усыновлен, да.
Evlatlığım, evet. Tamam mı, Cosby'den Bud?
Там говорилось, он родился и был усыновлён.
Ona sevgililer gününde doğduğu ve onun evlat verdikleri söylenmiş.
Майкл Шоу... усыновлён в 7 лет Чарльзом и Джилл Ласситер и возвращён в приют через 16 месяцев.
Michael Shaw... 7 yaşında Charles ve Jill Lassiter tarafından evlat edinilmiş. 16 ay sonra aile korumasına geri gönderilmiş.
Был усыновлён.
Evletlığım. Ve...
Билл Киндерман был усыновлён 5 мая 1985 года.
Bill Kinderman 5 Mayıs 1985'de evlat edinilmiş.
В смысле, да, Билл знал, что был усыновлён, но информация была закрыта. Нет.
Hayır.
Тим был усыновлён
Tim evlatlıktı.
Ты был усыновлён.
- Evlatlıksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]