English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Уходят

Уходят translate Turkish

1,502 parallel translation
Пошле, они уходят без нас.
Hadi, topluluk harekete geçti bile!
И всё, что я с этого имею - три тысячи в месяц, которые уходят этим гиенам из госпиталя.
Ayrıca, her ay üç bin dolar vermezsem, St. Anthony'deki o yılanlar annemi beslememe izin vermezler.
Дорис, детка, все уходят.
Doris, bebeğim, herkes gidiyor.
А разве ты еще не привык? К тому, что люди уходят от тебя?
İnsanların seni terk etmelerine hâlâ alışamadın mı?
Я пошел отсюда! Так из класса не уходят!
Sınıfımdan bu şekilde çekip gidemezsin.
Даже когда люди умирают, они не уходят насовсем.
İnsanlar ölse bile aslında tam olarak gitmezler.
Почему все уходят?
Neden herkes ayrılıyor?
Все остальные - уходят.
Geri kalanlar dışarı.
Они приходят, они уходят.
Geliyorlar, gidiyorlar.
когда уходят и уносят ключи!
Anahtarları çalanlardan nefret ederim.
Некоторые намеренно уходят с тропы, чтобы избежать пути искушения.
Çok az bir kısmı da şeytana uymamak için gittikleri yoldan ayrılırlar.
Остальные 16 уходят на тебя
Diğer onaltı bin genellikle sana gidiyor.
Они сказали, что уходят из Дейли Плэнет.
Son duyduğumda Daily Planet'den ayrılıyorlardı.
Они уходят с нашей улицы.
- Birazdan sokağımızı terk ederler.
Они уходят, далеки уходят!
Dalekler ayrılıyorlar.
Со всей Европы поступают сообщения о тысячах людей, которые уходят из городов в поисках укрытия от газа.
Tüm Avrupa ülkelerinden gelen raporlara göre ülkeden kaçmak için binlerce insan yollara dökülmüş.
Одно из самых больших различий между мужчинами и женщинами - мужчины действительно рады, когда женщины уходят с подругами и хорошо проводят время.
Kadınlarla erkekler arasındaki en büyük farklardan biri şudur. Erkekler, kadınlar kız arkadaşlarıyla çıkıp eğlenince cidden sevinirler.
Деньги приходят и уходят, верно?
Para gelir ve gider, doğru mu?
Представь, как бы они удивились, узнав, что все их деньги тут же уходят на поддержку сопротивления.
Düşünsene, sana verdikleri tüm paranın direnişe gittiğini bilselerdi, nasıl da şaşırırlardı.
Осторожно, они уходят.
Dikkatli olun, dışarı çıkıyorlar.
Стал бы белый человек, делать историю об Аушвице, где заключенная влюбляется в охранника, и они уходят, напевая песню о любви и танцуя в свастике?
Beyazlar, Auschwitz öyküsü anlatacağı zaman bile çaresizce aşka kapılan bir çifti aşk şarkıları söyleyerek dans ederken gösterir.
Когда уходят ваши родители, вы становитесь сиротой.
Anne ve baban ölünce öksüz olursun.
Слушай, я просто говорю, м-м Пенни - одна из множества соседей, знаешь, в нашем доме, соседи приходят и уходят, по-простому, без дресс-кода.
Bak, demek istediğim Penny, bir sürü komşumuzdan biri ve bizim apartmanımızda, komşular eve girip çıkar bu çok normaldir, kıyafet kuralı yoktur.
- Дизайнеры приходят и уходят...
Tasarımcılar gelir geçer.
Говорят, когда кто-то умирает, его секреты уходят вместе с ним.
Derler ki, birisi öldüğünde sırları da onlarla birlikte gömülür.
Все, кто знает про мой секрет, либо уходят, либо гибнут.
Sırrımı bile herkes ya uzaklara gitti yada öldü.
Нет, пациенты уходят.
Hayır, hastalar bırakırlar.
Те, у кого когда-либо были серьёзные заболевания, операции, протезы остаются. Остальные уходят.
Daha önce ciddi bir hastalık geçirmiş, ameliyat olmuş, protezi olan ya da organ eksikliği olanlar kalsın.
Каждый год уходят, потом возвращаются для матча-реванша немного толще, более отчаянные, и более ниже в иерархии.
Boksörlere benziyorlar. Her sene emekli olup, ringlere geri dönüş maçı yapıyorlar. Biraz daha şişman ve umutsuz oluyorlar ve sıralamada aşağılara düşüyorlar.
-... болячки уходят, и я удаляюсь.
- ağrı kalmıyor, ben de gidiyorum. - Kes sesini.
Пластинки так просто не встают и не уходят.
Plak kalkıp kendi kendine yürüp gidecek değil ya.
Люди приходят и уходят.
İnsanlar gelip gider.
Они уходят.
Bıraktılar.
Все заботы уходят.
Evet, çok iyi.
На следующий день после него войска уходят.
O bittikten sonra ki gün gideceğiz.
И пока люди, которые тебя любят, перестают тебя любить пока они умирают, пока они уходят пока ты оплакиваешь их, пока ты оплакиваешь свою красоту, свою молодость пока мир забывает тебя, пока ты осознаешь всю мимолетность жизни пока ты начинаешь терять свои достоинства одно за другим пока ты понимаешь, что никто за тобой не наблюдает сверху и никогда не наблюдал, ты думаешь только о движении.
Sana tapan insanlar, tapmayı bıraktıkça öldükçe, yollarına devam ettikçe onları çıkarıp attıkça, kendi güzelliğini çıkarıp attıkça, gençliğin.. ... dünya seni unutmaya başlayınca, sen fani olduğunu fark ettikçe özelliklerini bir bir kaybettikçe seni artık kimsenin izlemediğini ve eskiden de hiç izleyenin olmadığını öğrendiğinde, sadece sürmeyi düşüneceksin.
- Я думал, что может я мог бы заодно продавать булочки с фасолью. - Да? Они не очень хорошо уходят.
Şey, diyorum ki belki ben fasulye çöreği de satsam iyi olur.
Они уходят!
Dur!
Чикитита, мы с тобой знаем, что страдания приходят и уходят оставляя только шрамы.
Fıstığım, ikimiz de biliyoruz aşk acısı gelir geçer. Ardında bıraktığı izler gibi.
И тогда я увидела, как эти двое уходят.
Oradayken, otelden beraber ayrıldıklarını gördüm.
Бобби сказал, что когда собакам пора умирать, они уходят.
Bobby diyor ki, köpekler öleceklerini anlayınca çekip giderlermiş.
Во сколько они уходят?
Ne zaman gidiyorsun?
Они уходят.
Gidiyorlar.
Они уходят.
Gidiyorlar. Baba!
Прокуроры приходят и уходят.
Savcılar gelip geçicidir.
Рекс с женой уходят.
Rex karısıyla dışarda.
Они уходят!
Kaçacaklar.
От вас уходят, раз пришлись не ко двору.
Bir insan istenmediği yeri bilir.
Они уходят!
Uzaklaşıyorlar!
У акулы уходят дни, чтобы переварить добычу.
Kesinlikle. Bir köpekbalığının avını hazmetmesi günler sürer.
Когда они уходят, становится очень плохо.
Evden ayrıldığında çok üzülürsün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]