English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Учиться

Учиться translate Turkish

3,003 parallel translation
Знаю, учиться не так интересно, как охотиться с луком и всё такое, но это не так важно.
Biliyorum, eğitim görmek avcılık filan kadar zevkli değildir ama yine de bunları düşünmeniz lazım.
Три был 19-летним первокурсником колледжа, это была его мечта : учиться в Политехническом колледже Чикаго на стипендию по водному полу.
Tre 19 yaşında, hayalini yaşayan üniversite birinci sınıf öğrencisiydi,... su topu bursu ile Chicago Teknik Üniversitesi'ni kazanmıştı.
Эти специалисты, они заставляют тебя учиться и при этом парковать машины?
Bu mastırcılar, seni çalışmaya ve arabaları park etmeye mi zorluyorlar?
Я могу сделать карточки-подсказки, и мы сможем учиться, есть мороженое и говорить о парнях.
Okuma fişi hazırlayabilirim, birlikte çalışabilir dondurma yiyebilir ve erkeklerden konuşabiliriz.
Но вместо того, чтобы сказать : " Ничего не делай в этом году, просто ходи на вечеринки с друзьями, как завещал тебе сам Господь... Вы говорите, что я должен больше учиться?
Ayağımın iyileşeceğine inancınız yok ama son sınıfa kadar hiçbir şey yapmayıp sadece partilere gidip Tanrı tarafından hak ederek okula hükmetmemle gurur duymak yerine daha fazla çalışmam gerektiğini mi söylüyorsunuz?
Ну, меньше учиться просто невозможно.
Daha az çalışarak gerçekten hak edemezsin.
Аксель был не единственным, кому предстояло начать учиться.
Eğitime başlamak zorunda olan sadece Axl değildi.
Я уезжаю учиться в Америку.
Ben yurtdışında okuyacağım. Amerika'da.
успевает ли он учиться...
Söylediğine göre Han Na ile gizli bir ilişkisi varmış. Derslerine odaklanabiliyor mu bilmiyorum...
Сотня сенаторов представляет интересы 314 миллионов граждан величайшей из когда-либо созданных Республик. Не думаю, что слишком много прошу, но сотни из нас не пользуются молодыми людьми, которые приходят сюда учиться тому, как мы устанавливаем законы.
Bu yüz kişiden kanunları nasıl çıkardığımızı öğrenmek için buraya gelen gençleri istismar etmemelerini istemekle çok şey istemiş olmayız bence.
Если буду учиться тайно, то ничего не добьюсь
Gizlice öğrenmeye devam edersem hiçbir yere gidemem.
Еду учиться в Пекин. Приезжай ко мне.
Pekin'e opera eğitimi almaya gidiyorum, gelip beni bul.
Или, что мне надо было прилежнее учиться.
Ne yaptığımı bilmiyorum.
Ему нельзя не ходить... не учиться.
Yapması lazım.
И никто никогда не говорил, как важно учиться.
Ve daha önce kimse ona ders çalışmanın önemli olduğunu söylememiş.
Ну, просто... съемки этой фронтальной лоботомии в кино, ну. и, фактически, я учиться пошел... - Хорошо для тебя.
Filmin ön çekimleri ve okula gidiyorum bir de.
Трудно учиться на своих ошибках без ощущения последствий на себе.
Sonunda bir ceza olmadan bir şey öğrenmek zordur.
Знаешь, каждый, кто начинает учиться играть на скрипке, учится играть песенку "Блести, звездочка, блести".
Her keman öğrencisi "Twinkle, Twinkle, Little Star" şarkısını çalmayı öğrenir.
Так ты теперь за границей будешь учиться?
Sen de... Çin'e okumaya mı gidiyorsun?
Надо бы вам учиться любить такое.
Sevmeyi öğrenirsiniz.
Ты должна учиться надлежащим образом.
Artık sana gerçek savunmayı göstereceğim.
вы очень любите учиться.
Anlaşılan çok zekisin.
Сниматься в сериале, у которого был доступ ко всей мировой моде, чтобы учиться у лучших, не только у Эрика Деймана, но и у дизайнеров, с которыми довелось познакомиться.
Modanın en iyilerini sunan bir dizide oynayınca en iyilerden modayı öğreniyorsunuz. Yalnızca Eric'i değil, tanıştığımız bütün tasarımcıları kastediyorum.
Её сыну Марко было девять лет, ей пришлось лично отвозить его в школу, чтобы убедиться, что он действительно пошёл учиться.
Oğlu Marco 9 yaşına girdiğinden beri onu okula kendisi götürmek zorunda kalmış.
Мне просто надо учиться, знаешь, каково это - двигаться дальше, как делает Джонни.
Öğrenmeye ihtiyacım var, sadece nasıI kopulacağını, Johnny'nin yaptığı gibi.
... нигерам лучше учиться в своих школах, чем в школах для белых.
... beyazların okullarında olmalarındansa kendi okullarında.. .. olmaları daha iyi..
Двадцать пять - тридцать детей смогут пойти в школу и учиться.
Bu kadar çocuğun okula gitmesi ve derslerine..
Нужно учиться.
Al bu eğitimi.
Кое-кто из нас учиться быстрее, чем другие.
Bazılarımız diğerlerinden daha hızlı öğrenirler.
Готово. Осталось отлично учиться, стать почётным выпускником и великим страшилой.
Şimdi derslerimden en yüksek notları alıp onur belgesiyle mezun olmak ve gelmiş geçmiş en iyi korkuluk olmak kaldı.
Мне не терпится начать учиться.
Başlamak için sabırsızlanıyorum.
Здесь у тебя будет полно места, чтобы учиться кататься на велосипеде.
Bisiklete binmeyi öğrenmek için pek çok yerin olacak.
Зря ей разрешили учиться с нами, христианскими детьми.
Bizim gibi Hıristiyan insanlarla olmaya hakları yokmuş. - Emily, bir sus be.
Ну, мы как бы стали учиться жить заново.
Hepimiz, yaşamayı yeniden öğrendik.
В город, учиться.
- Okumak için büyük şehre.
'Самый сложный момент в нашей жизни - это тот,''когда мы осознаем, что то, чего мы хотели достичь, недостижимо,''и надо учиться жить так, как мы жить не хотели.'
"... birdenbire, artık tüm yaşamın bir parçası olamayan zamanı... " "... nasıl yaşayacağımızı bilemez hâle geliriz. "
Но он пришел туда не учиться.
Üstelik okumak için de değil.
Если хочешь услышать, как оно звучит, придется учиться.
Piyanonu duymak istiyorsan gidip ders alabilirsin.
Зачем Мне учиться у самолёта, который не летает?
Neden uçmayan bir uçağın koçluğunu isteyeyim ki?
Я тупой. Мой лучший школьный друг учиться.
Ama liseden en iyi arkadaşım burada okuyor.
Чтобы суметь победить другие команды, вам надо учиться. - Сержант, вам слово.
Okuldaki diğer takımlarla mücadele etmek istiyorsanız öğrenecek çok şeyiniz var.
Мне надо учиться.
Çalışmam gerek.
Увы, для этого надо учиться на юриста.
Bir hukuk fakültesine gitmek zorunda olacağınız için sizi bilgilendirirken vicdan azabı çekerim.
Послушай, я хочу, чтобы Джеремайя поступил в Принстон, потому что он этого хочет, и я думаю, у него всё получится, но если он не поступит в Принстон, если будет учиться в другой школе,
Dinle, Jeremiah Princeton'a gitmek istiyorsa ben de onun oraya gitmesini istiyorum. Aslına bakarsan orada faydalı olacağını düşünüyorum... Princeton'a ve ya başka bir okula giremeyebilirse bile,
Он любит учиться ради обучения.
Yeni şeyler öğrenmek uğruna okumayı seviyor.
Хорошо, ты... ты не слишком стара... не слишком стара чтобы учиться.
İyi, öğrenmek için hiç de yaşlı değilsin. Öğrenmenin yaşı yok.
Теперь давай учиться смеясь.
Pekâlâ, gülerken öğrenelim bakalım.
Я хочу туда попасть, чтобы учиться.
Ve ben oraya gidip ders almak istiyorum.
Я хочу учиться в Пекине
- Pekin'de opera eğitimi almak.
... нигерам лучше учиться в своих школах, чем в школах для белых.
... zenciler beyazların okullarında olmaktansa..
- Учиться.
Bir yıl beni izlersin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]