Ушла translate Turkish
7,742 parallel translation
Так ты ушла от них, от Остатков?
Onlardan ayrıldın mı? Remnant'tan?
Теперь, когда ты ушла от Остатков.
Artık Remnant'ı bıraktın.
Вы представляете, за сколько бы ушла женщина-федерал?
Kadın bir ajanın kaç para edeceğini biliyor musunuz?
Так что на вашем месте, я бы взяла эту бутылочку с водой и ушла.
Yani yerinizde olsam suyumu da alıp buradan giderdim.
Она ушла.
Bilmiyoruz.
можете зайти она ушла ћне жаль, Ћюк.
- İçeri gelebilirsin. O gitti. - Üzgünüm, Luke.
Потом ушла и стала секретаршей.
Sekreter olmak için ayrılmıştı.
Жена хотела, чтобы я был обычным терапевтом, а не копался в прошлых жизнях, поэтому и ушла к своему терапевту.
O geçmiş hayatların iblislerini saplamak yerine anne sorunlarını tedavi eden bir koca istedi. Bu yüzden terapisti için beni terk etti.
Жена ушла.
Karım beni terketti.
Ну, зато теперь ты можешь не чувствовать себя виноватой за то, что ушла он него
En azından onu terkettiğin için suçluluk duymak zorunda değilsin.
- Нет, она ушла.
- Hayır ayrıldı.
Нет, ушла по каким-то благотворительным делам.
- Hayır. Köyde birkaç hayır işi varmış.
Затем она собрала свои вещи и ушла.
Sonra derleyip toplayıp vermiş.
- Погоди. Так ты просто ушла?
- Direkt gittin mi?
Я не могу поверить, что ты ушла со своего выпускного чтобы прийти...
Kendi balonu bırakıp buraya gelmene...
Не могу поверить, что ты ушла со своего выпускного...
Kendi balonu terkettiğine inanamıyorum.
И Анна ушла с Карпосевым?
- Anna da Karposev'le mi kaçtı?
Я думал, ты ушла.
- Gittiğini sanıyordum.
Анна ушла за доктором Кларксоном.
Anna, Doktor Clarkson'ı çağırmaya gitti.
Алексис тоже ушла?
- Alexis de çıktı mı?
касающееся одной женщины, что работала под прикрытием. Она досрочно ушла на пенсию, так что...
Kayıtlardaki tek çelişki, şu an emekli olmaya zorlanan gizli görevdeki bir bayanın hesaba katılmamasıydı, yani...
Возможно, Оливия ушла с ним.
Olivia'nın onunla gitmesi muhtemel.
Если она ушла, значит ей так было нужно.
Gittiyse, gitmek istediği için gitmiştir.
Почему она ушла и подвергла себя опасности, просто бросив меня здесь...
Beni geride bırakıp kendini tehlikeye atması neden gerekiyor?
В ту же секунду, что я ушла?
Gittiğim an mı?
Для неё это пунктик, с тех пор, как ушла её мать.
Annesi öldükten sonra yaptığımız bir şeydi.
Не хочу, чтобы она ушла.
Gitmesini istemiyorum.
И вместо этого ты ушла?
Hastanı bırakıp gitmeye mi karar verdin?
На самом деле, я еще не ушла.
Aslında içeri henüz girmedim.
Я почти ушла.
Tam evden çıkmak üzereyim.
Она... ушла мирно.
- O... o... - Huzur içinde öldü.
Он сказал, что два дня назад в 6 утра Эвелин ушла на ежедневную пробежку, с тех пор он ее не видел.
Evelyn'ın 2 gün önce her zamanki gibi sabah 6'da koşuya çıktığını ve o günden beri onu görmediğini söyledi.
Когда Эллен Свейн ушла на пенсию, я решила двигаться дальше.
Ellen Swain emekli olunca, devam etmem gerektiğine karar verdim. Neden o firmadaki başka bir ortağa gitmedin?
Если вы так разговариваете с Донной, неудивительно, что она ушла от вас.
Donna'ya da böyle konuştuysan seni terk etmesine şaşmamak gerek.
Ладно. Я ушла на встречу с подругой, чей отец только что скончался.
Pekâlâ, ben yakın zamanda babasını kaybetmiş...
От него ушла жена, забрала двоих детей.
Karısı çocuklarıyla birlikte terk etti.
Подруга Райли только ушла от стойки регистрации.
Riley'in kız arkadaşı az önce ön bürodaydı.
♪ С тех пор как ты ушла... ♪ Я схожу с ума и не могу смириться с этим... ♪ Кто виноват?
Gittiğinden beri, gittiğinden beri... Kafamdan atamıyorum, dayanamıyorum... Yanılıyor olabilir miyim?
Но с тех пор, как ты ушла.... ♪ Ты околдовала меня, так расколдуй... ♪ Только вернись назад... ♪ Милая, я знаю, что ты меня не обидишь... ♪
Ama sen gittiğinden beri... Eğer geri geleceksen... Biliyorsun bebeğim, yanlış bir şey yapmadın...
Она ушла в себя.
Kendini kapattı.
Так она ушла на своих условиях.
Bu yüzden kendi yolunu çizdi.
Ты ушла до меня.
Benden önce ayrıldınız.
Хотя и ушла домой с тем чуваком.
Ama o öpüştüğü adamla eve döndü.
Пару месяцев назад покупала продукты, и прицепился какой-то тип, и я ушла.
Birkaç ay önce bir marketteydim. Adamın biri peşime düştü, ben de ayrıldım.
Она ушла на время к подруге.
Birkaç günlüğüne arkadaşında kalıyor.
Ушла. Она убежала отсюда с криками.
Çığlık atmaktan bitti burada.
Она уже ушла.
- Kıl payı kaçırdınız.
Опоздали. Она ушла 30 минут назад.
- Az farkla kaçırdınız. 30 dakika önce çıktı.
Эм... Ушла гулять.
- Bu akşam dışarıda olacak.
Она ушла.
J.J öldü.
Лучшая подруга ушла.
En iyi arkadaşım terk etti.