English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ У ] / Уют

Уют translate Turkish

65 parallel translation
"... уют закрытого экипажа, прелесть утонченной беседы, вид звезд, мерцающих сквозь ветви деревьев "...
"Faytonun rahatlığı... " arkadaşlarla görüşmenin memnuniyeti... "yıldızların ağaçların arasından parlayan görüntüsü..."
- Уют.
- Rahatlık.
Мама обеспечит уют и тепло...
Annen, bebesini rahat ve sıcak tutacak!
А теперь мы отвезём тебя домой, в тепло и уют, в твою кроватку.
Şimdi seni evine götüreceğiz. Sıcacık ve güvenli yatağına.
Небольшой беспорядок создаёт уют.
Bence biraz dağınıklık eve hava verir.
Мне нравится уют.
Daha bi'samimi oluyor.
Фирма "Комфорт и уют за пять секунд".
Çatıcıyım. "Hazır ve Nazır Ev Düzenlemeleri."
"Здесь вас встретит поистине домашний уют и масса развлечений."
Burada gerçek bir ev havası ve bolca eğlence bulacaksın. "
- Ее светлость любит тепло и уют? - О...
Hanımefendileri çok aydınlık seviyor olmalı?
Полагаю, ты предпочитаешь уют комнаты для допросов.
Sanırım sorgu odasının basitliğini tercih ediyorsun.
Отметьте скорей, какой тут уют,
Göz önünde bulundurmalılar ki Çok hoş bir şey
Вот и опровержение твоей теории про "предсказуемый уют", Вилл.
Bilindik şeylerle karşılaşma teorin böylece suya düşmüş oldu, Will.
Ценю уют домашнего очага.
Evime ve kalbime değir veririm.
Как ты создаешь домашний уют в номере отеля.
Bir otel odasını bir yuvaya dönüştürme şeklini.
Это создаст в комнате уют.
- Odaya sıcak bir hava katıyor.
"Ромашковый уют"...
Papatya...
Хм, просто как моя тетя Виола и ее "Южный уют".
Aynı Southern Comfort'taki Viola teyzem gibiydi.
Такой уют и тепло!
Ne kadar da sıcak bir atmosfer.
Я наведу здесь красоту и уют.
Burayı güzel ve huzurlu hale getiricem.
Вот почему ты должна брать её с собой во все свои путешествия, потому что, как я, она кажется резкой и подавляющей сначала, но как только ты узнаешь её восхитительный уют, ты поймёшь, что не можешь жить без неё.
Biliyorum! Bu yüzden onu her seyahatine götürmelisin. Çünkü o da benim gibi ilk başta kaba ve fazla heyecanlı görünebilir.
Люблю домашний уют.
Evimde gibi hissediyorum, bebeğim.
Где вновь найдете безопасность, тишину и уют.
Dünyanın bir ucuna. Her şeyin güvende olduğu, sessiz ve sıcak bir yere.
Так вот что такое уют.
Demek rahat ve sıcak yuva böyle oluyormuş.
Словно тот уют, что скрыт в объятьях...
.. şefkatli bir dokunuşun verdiği huzur gibidir..
- О, нам нужен привелакательный парень с классной задницей и ослепительной улыбкой, чтобы добавить некий домашний уют в фильм.
Ama onlar sanki "Bizim daha iyi görünümlü, mükemmel fiziği olan, bu sahnedeki heyecanı anlatabilecek birine" ihtiyacımız var gibiydiler.
Они обычные дети, Джордж. Им нужно тепло, уют и забота.
Çocuklar her yerde aynıdır, sıcak, temiz, güvende tok olmaları gerekir.
При втором глотке, мы чувствуем зрелые фрукты, уют... гостеприимство...
İkincil tat olarak da olgun meyve kıvamında ferah ve de karşılayıcı.
Будь он нашим, мы навели бы тут уют.
Burası bizim evimiz olsa, onu ne kadar güzel yapardık.
Для этого даже есть специальный термин - фальш-уют.
Bunun için "sahte" ve "dost" tan oluşan bir terim var. "Sahost".
А высокая температура резервного генератора поддерживает там уют и тепло.
Yedek jeneratörden gelen ısı da, ortamı hoş ve sıcacık yapıyor.
Мне нравится уют, а у тебя есть балкон.
- Sıcağı çok severim. Balkon da var.
Лишь на мгновенье ощутив уют,... он исчезает из виду в холодном мире, из которого и пришел.
Bir anlığına yaşanan o huzurun ardından, geldiği kasvetli dünyanın içine dönüp, kayboluyor serçe.
Означает "уют"... Расслабляющий... успокаивающий...
Rahatlık stresten arınmış, sakin manalarına geliyor.
Кстати, об этом... я хочу готовить для тебя и создавать здесь уют но есть обязанности
O konuya gelince.. ... sana yemek yapmaya ve burayı güzelleştirmeye can atıyorum ama bazı kadınsal görevler konusunda acele etmek istemiyorum.
Ты преподаешь, ты надрываешься с этими украшениями, и вот я прихожу домой, а тут ты, такая счасливая, создаешь уют в доме.
Öğretmenlik yapıyorsun mücevher işiyle haşır neşirsin dün eve geliyorum bu yeri eve benzetmeye çalıştığın halde burada çok mutlusun.
Вот так вдруг они обрели себе домашний уют...
Onlara yemekler yaptı. Astrid'in annesi, onlara sevdiği yemeklerden yapıyordu.
Я лишь навел тут уют.
Bense buraya ev sıcaklığı kattım.
В моём лагере тебя ждут безопасность, уют, уверенность.
Pil cephesinin faydaları güven, rahatlık ve istikrar.
Я и правда хотела быть хорошей матерью и дать тебе любовь и уют.
Gerçekten iyi bir anne olmaya, sana sevgi ve huzur vermeye çalıştım.
Я не для того оставил уют своего дома, чтобы прийти в ваш и быть названным вором.
Evimin refahından, karşınıza çıkıp hırsız denilmek için ayrılmadım.
Появилась идея создать вам парни небольшой уют в офисе.
Ofisine hava katacak bir saksı bitkisi getireyim dedim.
"Домашний уют" против "зова природы".
"Evim güzel evim" ya da "dışarıdaki vahşi ve soğuk dünya."
Есть уют в этих лесах.
Bu orman bana huzur veriyor.
Домашний уют ей доставляет удовольствие гораздо больше, чем в лесной хижине.
Evde, ormanın içindeki bir kulübeden daha çok keyif alır.
Двое одиноких людей в большом городе, в дали от дома, они искали друг в друге общение и уют.
Evden uzakta, büyük bir şehirde iki yalnız insan... Birbirlerine yoldaş oldular. Birbirlerini teskin ettiler.
Учёные географы поручили мне покинуть домашний уют и семью и пуститься в путь первооткрывателя.
Coğrafyacı dostlarım tarafından ailemi ve ülkemin rahatlığını bırakıp keşif yolculuğu için görevlendirildim.
Это придаст квартире домашний уют.
Daireye ev hissiyatı verir.
Это придает месту домашний уют.
Ev kokusu hissi veriyor.
Я знаю я плохо обращалась с тобой раньше но нет большей боли чем быть так близко и не... не иметь возможности быть рядом. Создать уют для тебя.
Geçmişte sana kötü davrandığımı biliyorum ama sana bu denli yakın olup da sana ulaşamamaktan ve seni rahatlatamamaktan daha büyük acı yok şu dünyada.
Спасибо, конечно, что ты навел уют и зачем-то переставил всю мебель, но придется уйти.
Her nekadar etrafı düzenlesen de ve nedendir bilinmez mobilyalarımın yerini değiştirdiysen de ; gitmek zorundasın.
Внесет женский уют.
- Evet, ben de.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]