Фрилансер translate Turkish
50 parallel translation
Да, я веб-дизайнер, но я фрилансер, работаю только на себя, в основном делаю интернет-сайты на заказ.
Ben bir grafik tasarımcısıyım. Bağımsız, kendi işimde çalışıyorum. Özellikle web siteleriyle.
И кто ты, фрилансер?
Peki, nesin sen, bağımsız bir ajan mı?
Ты вроде как фрилансер?
Peki, nesin sen, bağımsız bir ajan mı?
Как ты сказал, я просто фрилансер.
Dediğin gibi, ben sadece serbest bir ajanım. Gerçekten mi?
- Я фрилансер.
- Serbest çalışıyorum.
Грег фрилансер.
Greg serbest çalışır.
Я фрилансер, пишу о моде, все неплохо.
Evden çalışıyorum. Modayla ilgili bir şeyler. Güzel.
- Да... я фрилансер. Не знаю как всё это работает, но я должен вам сказать, что очень бы хотел взять кое-кого, уже находящегося под опекой... Он остался у меня жить и, мне кажется, ситуация, в которой он был не из лучших.
Bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyorum ama zaten bir süredir benimle kalan vesayet bakımındaki bir çocuğu vesayetim altına almak istiyorum, sanırım eski vesayeti iyi değildi.
Технически, я - фрилансер, то есть я практически - ковбой наших дней.
Teknik olarak ben, bir serbest meslek erbabıyım bu da modern zaman kovboyu sayılır
Фрилансер для АП.
Ap için serbest çalışıyorum.
Производитель йогуртов - фрилансер?
Serbest yoğurt üreticisi mi?
Я фрилансер : удаленно пишу программы и делаю игры
Serbest yazılım işleri ve oyun yapıyorum.
– Брайан Лукис, журналист-фрилансер, убит в собственной квартире.
Brian Lukis, serbest gazeteci,... evinde öldürüldü.
Фрилансер.
Serbest çalışıyorum.
Перспективный телохранитель-фрилансер.
Gönüllü serbest koruma.
Безумный фрилансер.
Üniversite kulübünden akıl hastası bir arkadaş.
- Хороший фрилансер.
- O kim? - İyi bir serbest çalışan.
Спрашивали, не фрилансер ли я.
Bağımsız yazar olup kontrat imzalayalım mı diye dalga filan geçtin.
Фрилансер?
Bağımsız amele mi?
Хорошо, тогда оформим контракт о том, что ты фрилансер.
Aman, tamam yapalım gitsin kontratı.
Графический дизайнер фрилансер, бармен, голосующий за независимых кандидатов.
4 nolu jüri üyesi Freelance grafik tasarımcısı, barmen, Nader'e oy vermiş.
Ко мне приехала фрилансер из Индианы.
Indiana'dan gelen bir serbest çalışanım var.
Или фрилансер.
Ya da bir'bağımsız'.
В любом случае, я сейчас фрилансер.
Her neyse, şimdi freelance ediyorum.
очень дорогой фрилансер.
Çok da pahalıdır.
Он фрилансер
Serbest çalışan biri.
Теперь я фрилансер, в основном спорт.
Çoğunlukla spor haberleri.
Харбингер и Фрилансер, уходите и направляйтесь в пункт сбора.
Harbinger ve Freelancer, tahliye edin ve buluşma noktasına ilerleyin.
Двадцатисемилетняя Сара - журналист-фрилансер, которая отказалась от участия в том, что она называет розыгрышем детей.
27 yaşındaki Sarah ise serbest yazar ve bebek tombalası dediği bu olay karşısında oldukça muhalif.
Ты фрилансер у фрилансеров?
Sen bağımsız takılan bir bağımsız mısın?
Гарольд Мартин, инженер-фрилансер.
Harold Martin, serbest çalışan bir yazılım mühendisi.
Первоначальный фрилансер, который вернулся в прошлое на 1000 лет и начал твой культ.
1000 yıl öncesine giderek tarikatınızı kuran ilk Bağımsız.
Я заслужил доверие как фрилансер к тому же я эксперт по региону, и я честен.
Ben güvenilir bir bağımsız çalışanım, bölgeyi tanıyorum ve adilim.
Где-то 7 лет назад я, как фрилансер, выполнял в Каире одну работу для ЦРУ.
Bundan yedi yıl önce, bağımsız bir işte çalışıyordum. Kahire bölgesindeki işlere böyle diyoruz.
Рейчел – таинственный фрилансер?
Rachel şu gizemli yazar mı?
Нет, я фрилансер. Работаю понемногу на консалтинговые фирмы.
Firmalara biraz danışmanlık sağlayıp serbest çalışıyorum.
Но сейчас он - фрилансер, т.е. за правильную цену он сделает все что угодно, в том числе мокрую работу.
Şimdi bağımsız çalışıyor ve eğer yeterli ücreti verirsen her işi yapar, pis bile olsa.
Слушайте, я специалист по безопасности, фрилансер.
Bak, kendi başına çalışan güvenlik uzmanıyım.
Нет, он фрилансер.
- Hayır o serbest çalışan.
Фрилансер, наверное.
Serbest çalışan biriydi bence.
Кому нужен шотландский фотограф-фрилансер?
İskoçyalı serbest çalışan bir fotoğrafçıyı kim kaçırır?
Имя того парня-Джош Брайант. Он фрилансер Ника.
Herifin adı Josh Bryant, Nick için kadrosuz çalışıyor.
Послушай, просто убедись, что этот Гарет не фрилансер, и я обдумаю сделку.
Şu Gareth denen adamın, bağımsız iş yapmadığından emin olursan. anlaşmayı düşünürüm.
- Ты спрашиваешь, фрилансер ли я?
- Bağımsız çalışıp çalışmadığımı mı soruyorsun?
- Он не фрилансер.
Bağımsız çalışmıyor. Kim?
Нет, я фрилансер, оно мне не нужно.
Ha izin! Ben serbest çalışıyorum.
Последние восемь лет она фрилансер.
Son sekiz yıldır serbest çalışıyormuş.
Ну, я, вообще-то, главным образом фрилансер
Ben genellikle, serbest çalışırım.
- Фрилансер!
Sen de kimsin?
Главный фрилансер?
Baş koruyucu mu? Eğer sevdiysen.