English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ф ] / Фуршет

Фуршет translate Turkish

70 parallel translation
Это тебе не фуршет, Кит.
Bu açık büfe değil.
А следом - фуршет "давайте-познакомимся", в 19 : 30.
Ardından 19 : 30 da tanışma yemeği.
Папа, ты ведь не хочешь опоздать на фуршет.
Baba. Kulübe geç kalıyorsun. Şuna bakın.
Можешь просто показать мне, где фуршет?
Bana ordövrlerin yerini gösterebilir misin?
Такой домашний фуршет для мамочек.
Şampiyonluk partisi gibiydi, ama sadece anneler içindi.
Затем нас ждет фуршет в Зеленой комнате.
Sonra Yeşil Salon'da tanışıp, selamlaşacağız.
А после в районе мясников состоится фуршет в ресторане-пентхаузе.
Parti sonrasında alışveriş merkezindeki bir çatı katı barında eğlence olacak.
Может, отменить фуршет общества охраны природы?
Belki de bu haftaki koruma derneğini iptal etmeliyiz.
- Полный дурдом. Мы провели чудесный фуршет для сбора средств на ПРОНЧ.
EPUT için inanılmaz bir yardım kampanyası düzenledik.
Фуршет был такой, что можно было накормить весь город.
Açık büfe bütün şehri doyuracak kapasitedeymiş.
Там будет DJ и фуршет.
DJ, yemek falan olacak.
Вы хотите меню или фуршет?
Akşam yemeği mi yoksa kokteyl mi istersiniz?
Лучше фуршет.
Kokteyl iyi olur.
А, мы устраиваем фуршет в четверг вечером, придёшь?
Oh, Perşembe gecesi büyük bir parti var, gelmeyi düşünüyorsan?
И пропущу из-за этого шикарный фуршет!
Ve çok büyük bir partiyi kaçırıyorum!
- Фуршет с послом?
- Kraliçeyle çay mı?
Эл Роз был настолько добр, что приготовил по случаю для нас небольшой фуршет, исключительно из своего кармана.
Al Rose, bu toplantı için cömertçe cebinden harcayarak, içecek bir şeyler sağlamış. Teşekkür ederiz, Al.
Через 20 минут фуршет.
Resepsiyona 20 dakika var.
В пятницу, 31 октября. Когда вы устраивали фуршет для лидеров партий.
31 Ekim Cuma günü 19.00'da tüm parti liderleri için bir parti düzenlediniz.
Это просто фуршет, не одна из тех вечеринок.
Bu o tip partilerden değil.
Вокруг целый фуршет из женщин, а ты просто стоишь в углу и жуёшь всё то же приправленное яйцо - снова и снова.
Orada kadınlardan oluşan bir büfe var ve sen köşede durmuş sürekli aynı acılı yumurtadan yiyip duruyorsun.
Нет, в австралийском консульстве в четверг фуршет.
Hayır, Avustralya konsolosluğu perşembe günü bir davet düzenliyor.
Значит я должен заплатить за похороны, за фуршет и за все остальное? А теперь еще и найти 30000 долларов?
Yani, hem cenaze masraflarını hem misafir giderlerini ödeyeceğim, üstüne de götümden 30.000 dolar mı çıkaracağım?
Ваша честь, это же не фуршет.
Sayın Hâkim, burası açık büfe değil.
За 350 плюс фуршет.
350 kişilik. Açık büfe de var.
Вы говорили, что будет фуршет?
Açık büfe mi var demiştiniz?
Уинни, ты думала, это проклятый фуршет, что ли?
Winnie, burayı açık büfe mi sandın? Tanrım, şuna bakar mısınız!
Декан лично послал меня сюда пригласить вас на небольшой коктейльный фуршет, для наиболее вероятных кандидатов на поступление.
Aslında, dekan şahsen beni buraya gönderdi. Bizim gerçek potansiyel adayları için düzenlenen sizi küçük kokteyl saatine davet etmem için.
Только фуршет.
- Yalnızca kokteyl kısmını.
Я попросила монахинь организовать фуршет.
Açık büfe organize etmek için rahibelere rica ettim.
- Очевидно, на фуршет мы опоздали, так что нам осталось взять тех, кто возле спутниковой антенны. - Боже.
- Açıkçası, yemek saatini kaçırdık o yüzden uydu bağlantısıyla kimi ayarlarsak artık.
У них в доме есть фуршет!
Evde açık büfe var.
Мы хотели бы сделать небольшой фуршет по случаю.
- Senin için bir hoşgeldin partisi vereceğiz.
- Фуршет с шампанским.
- Şampanyalı resepsiyon var daha... - Bir yere ayrılma.
Так я делаю своих людей счастливыми иногда устраиваю им фуршет.
Adamların morallerini bu şekilde yüksek tutuyorum. Arada sırada böyle açık büfe servisi yapıyoruz.
Сестра, прошу вас, это фуршет, угощайтесь.
Başhemşire, lütfen, burası bir açık büfe. - Keyfinize bakın.
Благодарю вас, я знаю, что такое фуршет.
- Teşekkürler, büfe olduğunu biliyorum.
Фуршет.
Büfe...
Я уже иду. - Я не знал, что фуршет закончился.
Kokteyl partisinin ne zaman bittiğinden haberim yoktu.
Я думала, что мы договорились, сначала будет фуршет, а потом все речи, Майкл.
Konuşmalardan önce, atıştırmalıklar konusunda anlaşmıştık, Michael.
Знаешь, фуршет, модный дом на морском берегу.
Bilirsin işte, kokteyl, deniz kıyısında hoş bir ev.
Мы идём в "Королевский Фуршет".
King Henry's Buffet'a gideceğiz.
Но моя семья торопится в "Королевский Фуршет", и я не хочу, чтобы они злились.
Ama ailemin King Henrys'e gitmek istediğini biliyorum ve onların bana kızmasını istemem.
Перелет Денниса в конце февраля первым классом из Нью-Джерси на фуршет уже оплачен.
Çoktan Şubat sonu halk tanıtımı için Dennis'e New Jersey'den... -... birinci sınıf uçuş yeri ayırttım.
Слушай, у меня будет скучный фуршет в офисе, но я должен быть дома к 18.00, и потом мы можем пойти на вечеринку.
Ofiste sıkıcı bir kokteyl günüm var..... ama saat 6 ya kadar evde olurum. Sonra partiye gidebiliriz.
Скалли занимает этот пост только потому, что на ежегодном собрании профсоюза происходит фуршет.
Scully'nin bu işi yapmasının tek sebebi temsilci partisi.
Я просто хочу свой фуршет.
Sadece temsilcilik istiyorum.
Пожалуйста, верните мне мой фуршет.
Temsilciliğimi geri verin sadece.
Это что, вагинальный фуршет?
Vajina dükkanı mı?
Как дела? Родительский фуршет - сегодня?
Velilerin grup yemeği bu gece, değil mi?
Вы собираетесь на званый фуршет?
Acaba nereye gidiyoruz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]