Хаку translate Turkish
63 parallel translation
Благодаря твоему отцу и Мон Хаку вокруг столицы станет неспокойно.
Baban ve Mong-hak sağ olsun işler iyice çığırından çıktı.
Передай Мон Хаку : пусть будет спокойным и терпеливым.
Mong-hak'a sabırlı ve sakin olmasını söyle.
Я иду к Ли Мон Хаку.
Lee Mong-hak'a gidiyorum.
Хаку-сан!
Efendi Haku!
Хаку, где Хаку?
Efendi Haku, Efendi Haku!
Хаку! Куда подевался Хаку?
Efendi Haku, Efendi Haku!
Меня зовут Хаку.
Adım Haku.
Хаку-сан, госпожа Парилка сказала, что...
Efendi Haku. Yubaba sizi istiyor.
Хаку сказал, вы можете дать мне работу.
Ee, beni buraya Haku gönderdi. Lütfen burada çalışmama izin verin.
Хаку, слушай...
Haku... Ee...
Я тебе не Хаку, а Хаку-сан.
Boş konuşmak yok. Bana Efendi Haku de.
Здесь что, живут два Хаку?
Burada iki tane mi Haku var?
И как назло Хаку сегодня нет...
Sen bulacaksın. Haku bugün yok.
Хаку сегодня не было.
Haku'yu görmedim.
Да что тебе Хаку?
Yine mi Haku?
Хаку!
Dayan Haku!
Хаку?
Haku!
Хаку!
Haku!
Ты ведь Хаку?
Sensin, değil mi?
Уберите этого Хаку, больше он ни на что не годится.
Haku'yu buradan çıkar. Şimdi işime yaramaz.
Хаку!
Haku! Hayır, gidin!
Хаку не мог такое сделать.
Haku asla yapmaz bunu!
Хаку!
Ah. Hayır!
Хаку, это мне дал господин Поток.
Nehir Tanrısı bunu bana verdi.
Это Хаку украл у Парилкиной сестры.
Haku bunu Yubaba'nın kardeşinden almış, Kamaji.
Глядите, это Хаку.
Bak Kamaji, Haku!
Хаку!
Haku! Haku!
Дядя Кочегар, я пойду к сестре госпожи Парилки, верну печать и попрошу, чтобы она простила Хаку.
Kamaji, bunu Yubaba'nın kardeşine geri vereceğim. Geri verip özür dileyeceğim ve ondan Haku'ya yardım etmesini isteyeceğim.
Хаку меня спас, я должна ему помочь.
Lütfen. Haku bana yardım etti.
Это Хаку? Что с ним?
Ne oldu burada...
Хаку, дождись меня, пожалуйста.
Söz veriyorum geri döneceğim, Haku. ÖImeyeceksin.
Госпожа Копилка, я принесла то, что украл Хаку.
Zeniba, Haku bunu sizden çalmış. Geri getirdim.
Простите Хаку, пожалуйста!
Haku adına senden özür dilemeye geldim. Üzgünüm.
Червяка к Хаку внутрь посадила сестра, чтобы им управлять.
O böceği ejderhaya kardeşim koydu. Böylece yardımcısını kontrol edebiliyordu.
По-моему, мы с Хаку раньше встречались.
Haku ve ben çok uzun zaman önce tanışmışız gibi hissediyorum.
Я тут сижу, а Хаку может умереть!
Ben burada otururken Haku ölmüş olabilir...
Хаку жив!
Haku yaşıyor.
Дракон Хаку, я тебя прощаю.
Haku, yaptığından dolayı artık seni suçlamıyorum.
Хаку объяснил мне правила.
Haku bana kuraldan bahsetti.
А ты? Хаку, как же ты?
Ya sen, Haku?
Конечно же, я имею в виду... одно братство и именно одного члена данного братства, который сообщил нашему "доброму знакомому" офицеру Хаку про запрещенную вечеринку.
Ben tabikide kesin bir kardeşliği.. ve kardeşlik üyelerini size gösteriyorum.. .şüphesiz kardeşlik der ki..
А однажды, когда он служил в армии, коммуняки подкрались к нему совсем близко, он выскочил из своего окопа и станцевал хаку, и все коммуняки испугались и убежали.
Bir keresinde, askerdeyken komünistler ona saldırarak sıkıştırmışlar, ardından siperden fırlayıp şu haka dansını yapmaya başlamış. Komünistlerin hepsi tırsarak kaçacak delik aramış.
Спасибо, Хаку, я буду стараться!
Çok çalışacağım.
Ты Хаку?
Haku?
Хаку!
Sensin, değil mi?
Хаку!
Dayan!
Хаку, держись!
Haku, pes etme!
Это правда Хаку!
Haku olduğunu biliyordum!
Хаку, слушай...
Dinle, Haku.
Хаку!
Hadi gidelim.
Хаку.
Haku.