English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Х ] / Хозяин

Хозяин translate Turkish

2,922 parallel translation
Человек - хозяин своей собственной судьбы, верно?
İnsan kendi kaderini kendi yazar, değil mi?
- Хозяин.
- Buranın sahibi.
А ваш хозяин, как давно у него этот магазин?
Patronun ne zamandan beri bu dükkanın sahibi?
Валентино Pосси - хозяин Mуджелло.
Mugello, Valentino Rossi'ye aittir.
Хозяин кричал " Нет!
Beyefendi, " Hayır!
А я - хозяин.
Buranın sahibiyim.
теперь хозяин обрел хозяйку.
Artık bu zamandan sonra Hanımısın Efendinin
Рассел Купер, он хозяин.
Russell Cooper, ev sahibi.
Потому что хозяин - это всегда самое главное украшение...
Çünkü ev sahibinin dekorasyonu çok önemlidir.
Хозяин дал указания.
Sahip, talimat verdi.
Возвращайся, если Хозяин и его отец покажутся на дороге.
Sahip ve babası dönerler diye gözün yolda olsun.
Вы тут хозяин? Менеджер.
- Dükkânın sahibi sen misin?
Мой хозяин, мой повелитель.
Efendim, Tanrım benim.
Время тебе не хозяин - правило 408.
Zaman senin patronun değildir... Kural 408.
Он хозяин корпорации "Токумару".
Genel başkan derken Tokumaru Vakfı'nınkinden mi bahsediyorsun?
Извините, у думал их хозяин уже умер...
Kusura bakmayın, ben de sahibi çoktan ölmüştür diye...
Ты же Хозяин подземелья.
Sen zindan efendisisin.
Похоже, твой хозяин не любит Ланнистеров.
Efendin, Lannisterlar'ı pek sevmiyor gibi.
- Он мне не хозяин.
- O benim efendim değil.
В этом деле, у меня был один хозяин.
Şu durumda bir efendim yok.
"Стесненность врат мне не важней, грехов мне список целый дан, хозяин я души своей, судьбы своей я капитан".
Dar olmuş ne fark eder kapının kendisi, çetinse cezam, fark eder mi zindanı. Benim, kendi kaderimin efendisi. Benim, kendi ruhumun kaptanı.
Вы гордый хозяин ленточного червя.
Bir bağırsak solucanının gururlu babası oldun.
А хозяин магазина видел Рози у дома в 22 : 00.
Dükkân sahibi de Rosie'yi 10 : 00'da görmüş.
Мэр здесь не хозяин. Я здесь хозяин.
Kararları Belediye Başkanı almaz, ben alırım.
Хозяин ювелирного магазина нашел его сегодня утром.
Kuyumcu dükkânının sahibi cesedi bu sabah fark etmiş.
Угнал. Хозяин урод.
Ama adinin birinden.
Ты хоть представляешь, каково это, когда кто-то заваливается в твой дом, опускает тебя и ведет себя, как будто он тут хозяин?
Birinin evine gelip, hiç saygı göstermeden, kendi evindeymiş gibi davranması nasıl bir şey biliyor musun?
- Да, хозяин приставил их к ней.
- Evet, onları Efendi gönderdi.
Не то, чтобы у меня был хозяин.
Hiçbir ağırlığım yok sanki.
Молодой хозяин, в смысле.
Bana bak genç çocuk.
Здешний хозяин.
Buranın sahibidir.
Ах, хозяин дал ей отгул после обеда.
Patron ona öğleden sonra izin verdi.
Ну, значит, хозяин моей квартиры сказал, что мне нужно съезжать оттуда.
Pekala, şey ev sahibim bana dairemden çıkmam gerektiğini söyledi.
Зак, хозяин вечеринки, подумал, что
Şu çocuk, Zach, ev sahibi olan.
Как хозяин, знай, что эти гибриды хорошего впечатления не производят
Parti sahibi olarak o melezlerin iyi bir ilk izlenim yaratmadığını bilmelisin.
Подчинять его до тех пор, пока оно не поймет, что ты его хозяин.
Efendi olduğunu gösterene kadar iradesini eğitmelisin.
Но ему нужен хозяин.
Ama bir vücuda ihtiyacı var.
Да, хозяин сцены.
Evet, "Arena Köpeği".
А хозяин здесь?
Han sahibi burada mı?
Я твой хозяин!
Ben senin sahibinim.
Пока, наконец-то, мы не обнаруживаем себя в ситуации, в которой мы вломились в чей-то дом. А хозяин - на месте.
Sonunda kendimizi birisinin evine zorla girmişken buluyoruz ve o birisi şu anda evde.
А, так вы хозяин.
evin sahibi sensin.
Хозяин, не надо нам больше вина.
Daha fazla şarap getirmeyin lütfen.
Хозяин, а ты, действительно, красивая, но все же змея
Sen ne şeytansın sen.
Хозяин, можно мы в следующий раз это оплатим?
- Evet. - Ne kadar?
Кто, по-твоему, здесь хозяин?
- Hayır Burada patronun kim olduğunu sanıyorsun?
Джед - хозяин земли.
Burası da Jed'in arazisi.
Хозяин магазина хочет продать весь пакет вместе.
Kutular daha açılmamış. Dükkan sahibi hepsini toptan satmak istiyor.
Хозяин мог использовать их для подслушивания гостей.
Ev sahibi, misafirleri dinlemek için yaptırırmış.
Эй, хозяин!
Hey, şef!
- Хозяин
Onları tuzla doldur ve bana on kutu kibrit ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]