English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Х ] / Холокост

Холокост translate Turkish

80 parallel translation
Единственное объяснение - война, ядерное уничтожение или бактериологический холокост.
Tek açıklaması bir savaş olabilir. Nükleer tahrip ya da bakteriyolojik soykırım.
Только стройнейшие переживут ядерный холокост.
Nükleer felaketin yarattığı yıkımdan sadece en sağlıklılarımız kurtulacak.
По-моему, сейчас идёт "Холокост".
Galiba Holocaust oynuyor.
А ну, бегом уносите отсюда свои вонючие сраки, пока я не устроил вам ядерный Холокост, придурки!
- Pekâla. Küçük bir oyun oynuyacağız. İşte burda.
Тебя хоть волнует Холокост?
Yahudi katliamı umurunda mı?
Это как Холокост в двадцатом веке.
Yirminci yüzyılın soykırımı gibi.
Так называемый Холокост.
Mevzu bahis büyük tahribat.
Холокост. Я спешу.
Pastör acelem var.
Остаток недели она заставляла меня смотреть про Холокост.
Hafta boyunca beni Shoah gibi izledi.
Холокост знаешь? Да.
- Holocaust'u biliyor musun?
В 1956 году Германия официально принесла извинения за Вторую Мировую Войну и Холокост.
1956 yılında, Almanya, 2.Dünya Savaşı ve Soykırım için yahudi toplumundan resmi olarak özür dilemiştir.
В 1956 Германия официально извинилась за Вторую Мировую и за Холокост.
1956 yılında, Almanya, 2.Dünya Savaşı ve Soykırım için yahudi toplumundan resmi olarak özür dilemiştir.
- Это про про Холокост.
Şey hakkında yahudi soykırımı.
Моя бабушка пережила Холокост.
Ninem yahudi soykırımından kurtulmuştu. Affedersiniz, "sözde" soykırımdan.
что это правда. холокост никогда бы не произошёл.
Nutuk atıyormuş gibiyim ama bunun doğru olduğuna inanıyorum. Siyahlar II.Dünya Savaşı sırasında Almanya'da olsalardı Yahudi Soykırımı asla olmazdı diye düşünüyorum.
и Холокост.
- Tecavüz ve aids ve yahudi soykırımı...
Эта ложь спровоцировала Холокост.
Bu yalan, Yahudi soykırımına neden oldu.
Можно ли, нужно ли учить Холокост?
Öğretebilir misin... öğretmeli misin?
Для Вас Холокост это очередная тема, по которой нас могут спросить. Нет!
Sizin için, Soykırım sadece çıkabilecek sorulardan bir tanesi demek.
Даже на Холокост.
Soykırım için olsa bile.
Холокост не совсем сексуальная штука.
Seksilik büyük bir tahribat değil.
- А, да? Холокост действительно не сексуально.
Evet, Umarım seksiliğin büyük tahribata yol açmaz.
Джон Кеннеди, СПИД, Холокост.
JFK, AIDS, soykırım gibi..
Птичий холокост закончился, друг мой.
Kuşlara yapılan soykırım bitti, dostum.
Холокост ( 1939-45 ) : систематическое истребление миллионов жертв нацизма :
HOLOKOST ( 1933-45 ) Avrupalı ve diğer Yahudilerin Almanya'daki Nazi rejimi tarafından yok edilmesi.
Знаете, именно с таких шуток и начался Холокост!
Biliyor musunuz, bu biraz Nazilerin yaptığı Yahudi katliamının başlangıcını hatırlatıyor.
Эй... Вы когда-нибудь задумывались, что в мире скоро случится ядерный холокост?
Hey, adamım... sence de yakın bir zamanda şu büyük nükleer felaket gerçekleşir mi?
Он нашёл единственное, что люди хотят смотреть больше, чем про холокост с умственно отсталым мальчиком, щенок которого болен раком.
İnsanların, gerizekalı bir çocuk ve kanserli bir köpekle çekilen bir soykırım filminden, daha çok ilgisini çekecek bir şey buldu.
Чем был Холокост? Почему это было хорошо?
Yahudi soykırımı neydi?
Сколько людей умерло в Холокост?
Soykırımda kaç kişi öldü?
Которое моя бабушка сохранила в Холокост!
Büyükannemin soykırım yüzüğü, hatırladın mı?
Не знал, что в Холокост раздавали кольца.
Soykırımda yüzük dağıttıklarını bilmiyordum
- Вот : тот Холокост - это просто детская ссора по сравнению с тем, что тебя ждет.
- Evet, başına geleceklerin yanında, o katliam bile hafif kalacak.
Это наше кино про холокост.
Bu bizim soykırım filmimiz.
- Был ли Холокост добром?
Daniel, bu...
Ладно, пока натуралы женяться, однополые браки считаются нелегальными, это же чистой воды холокост.
Evlenen heteroseksüeller ülke, eşcinsel evliliklerini yasa dışı sayarken soykırımı kabul etmeyenlere aynı yerde benim için.
Отныне Трейси Джордан будет делать фильмы только про холокост или про Достоевского или про них обоих сразу.
Bundan böyle Tracy Jordan'nın yapacağı tek film ya katliamlarla, ya da Georgia O'Keeffe'le ya da ikisiyle de ilgili olacak.
Либо так, либо я снимаюсь в том мультфильме "Я спровоцировал Холокост"
Ya bununla olacak ya da Nazi'lerin Yahudi soykırımıyla alakalı çizdiğim animasyon filmi yayınlayacağım.
И вот за 50 лет вы принесли миру Первую мировую, Великую депрессию,... фашизм, холокост, и, в довершение всего, поставили всю планету под угрозу уничтожения в Карибском кризисе.
50 yıl içinde I. Dünya Savaşı buhran, faşizm, soykırım getirip Küba Füze Krizi'yle dünyayı bir sonun eşiğine sürüklediniz.
И, знаешь, возможно мы никогда, не собирались играеть в выживших в холокост брата и сестру вылизывающую ему яйца, хорошо? Но это не значит, что я не любил её всем своим сердцем.
Tamam, belki hiçbir zaman yahudi soykırımından kurtulan abi-kardeş senaryosunu oynamamış olabiliriz ama bu, onu bütün kalbimle sevmediğimi göstermez.
Это маркетинговый холокост.
Kadınlar, bir pazarlama kurbanı.
Это похоже на какой то брючный холокост.
Pantolon katliamı gibi.
Они называют это Холокост
Trenin adı "Soykırım".
Ты... ты мог бы даже оправдать Холокост, если бы хорошо постарался.
Sen... Biraz denersen, Nazi katliamına bile kılıf bulursun sen.
Как думаешь, почему в Холокост не умерла ни одна собака?
Soykırımda neden hiç köpek ölmedi sence?
Свидетеля, который как мы знаем отрицает Холокост, празднует 11 сентября и еще и педофил. - Протестую.
Tek bildiğimiz bu adamın soykırımı reddeden 11 Eylül'cü bir pedofil olduğu.
Ожидается ядерный холокост?
Nükleer yangın mı bekleniyor?
Про Холокост?
Soykırım?
Не понимаю, почему бы тебе не сняться в киношке про Холокост?
Neden hiç soykırım filmi yapmadığını anlayamıyorum.
Каждая второсортная актриска, сыгравшая в фильме про Холокост, отхватила приз.
Bütün ikinci sınıf oyuncular, en az bir soykırım filminde oynamışlardır.
якобы Холокост.
Dövmesi vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]