Хрип translate Turkish
22 parallel translation
Я пытался спрятаться, но они услышали мой хрип
Saklanmayı denedim, hırıltılarımı duydular.
" гощать обедом, обедать, предсмертный хрип, обезь € нь € бесчувотвеннооть.
Akşam yemeği, ölüm nefesi, maymun duyarsızlığı.
А может, будет лишь хрип.
Yoksa sadece bir iki öksürükte gider miyim?
Это был хрип. Спорим, поранили Ржавого Гвоздя.
Ya Paslı Çiviye bir şey olmuşsa?
Нет, это был не хрип. Это был смех.
O hırıltı değil, gülme sesiydi.
А оргазм - как хрип. Он идёт из глубины.
Orgazm... özel bir şeydir.
На другом конце провода раздаётся только хрип.
"Ahizenin öbür tarafından sadece kısık bir ses gelir."
Она сказала, у нее простуда, но я слышал хрип.
Nezle olduğunu düşünüyor, ama nefes alıp verirken hırıldadığını duydum.
( Хрип ) Мальчишки такие глупые, правда?
Bu çocuklar da ne aptal, değil mi?
— Парни, эту тоже. — Хрип осипшего...
Beyler, bunu da alın.
Это как кашель или хрип?
Öksürük gibi miydi yoksa hırıltı mıydı?
Этот хрип..
Bu ses...
Звучит как предсмертный хрип.
Sanki geberiyormuş gibisin be!
Что ж, Глен, я слышу хрип в лёгких, и с такой высокой температурой я обязана положить вас в больницу.
Akciğerlerinden gelen ses iyi değil Glen. Ateşin de çok yüksek olduğu için hastaneye yatman gerekecek.
Я слышала предсмертный хрип. Я проверила его пульс.
Can verirken çıkardığı hırıltıyı duydum.
¬ орчат, и хрип € т, и хот € т съесть наш мозг!
# İnliyorlar, yerlerinde duramıyorlar. Beynimizi yemek istiyorlar. #
Дали кислородную маску, но он кашляет черной мокротой и хрип всё больше.
Oksijen seviyesi iyi ama siyah balgam çıkartıyor ve boğuklaşıyor.
Бутылкой кетчупа, которую сжимают снова и снова, а рядом издаёт предсмертный хрип морж?
Bir tarafta bir ketçap şişesi durmadan sıkılırken diğer yanda da bir su aygırının can çekişirkenki hırıltıları duyuluyor mu?
Он начал агитировать за демократию. ( Второй изображает предсмертный хрип )
Demokratik hakları için lobby yapmaya başladı.
[Писк ] [ Хрип] Сэр, она упала в бухту. Она была без детонаторов.
Rıhtım açıklarına düştü, efendim.
И если этот маньяк снова окажется на свободе, я... [глухой удар ] [ хрип]
Bu manyak yine ortaya çıkarsa...
[глухой удар ] [ хрип] Хорошо, мы должны войти.
Tamam, biz içeri giriyoruz.