Цапнет translate Turkish
4 parallel translation
Я знала, что решение дать тебе эту книжку вернётся и цапнет меня за задницу.
- Sana verdiğim o kitabın dönüp beni kıçımdan ısıracağını biliyordum!
И тогда он нагадит на ковер или цапнет за ногу.
- Karşılığında halına sıçardı. - Ya da bacağını becermeye kalkardı.
Она цапнет нас за задницу, а мы цапнем её.
O bizim sırtımızı kaşıyor, biz de onunkini.
Знаешь, оно ведь вернется и цапнет тебя за зад.
Bu iş dönüp dolaşıp başına ağrıtacak biliyorsun, değil mi?