Чаек translate Turkish
100 parallel translation
и поэтому она была все время одна среди пеликанов,.. ... чаек и диких кроликов.
O yüzden, her zaman yalnızmış, karabatakların, martıların ve vahşi tavşanların arasında.
Иди к нам, чаек попей, передохни.
Otur bizimle bir çay iç, Hadi ara ver biraz.
В ветхом домике у моря, я буду попивать чаек...
Deniz kıyısında bir kulübede Oturum, çayımı yudumlayacağım
Если всё, что они делают - это летают, имитируя морских чаек, нам особо не о чем беспокоиться.
Tek yaptıkları martıları taklit edip etrafta uçmaksa endişelenecek bir şey olmaz.
Думаю перед теннисом пойти в бухту Чаек порисовать.
Ben de tenis saati gelmeden biraz resim yapmaya Martı Koyu'na gidecektim.
Мы пробыли в бухте Чаек до 11 : 45.
Birlikte Martı Koyu'nda 11 : 45'e kadar kaldık.
А в бухте Чаек, пока Лайонел плещется в море мадам Ретферн успевает стащить его очки и перевести вперед стрелки на его часах.
Ve Martı Koyu... Lionel Marshall yüzdüğü sırada, Madam Redfern kolayca gözlüğünü çalıp saatini de ileri alır.
Сегодня все газеты пишут, что сотни чаек заражены.
Bugün gazeteler yüzlerce martının bu olaydan etkilenip, zehirlendiklerini söylüyorlar.
Я предлагаю переправить средства из фонда развития школы... в фонд реабилитации этих чаек.
Size önerim okul önderliğinde yardım kuruluşu kurulması... ve martıların eski sağlıklarına böylece kavuşturulması.
В хороший день я буду ловить крабов и считать чаек.
Gün güzel geçerse, bir kaç yengeçle deniz kabuğu falan yakalıyorum.
ЧАРЛИ И еще, ты опять кормил чаек на веранде?
Bir şey daha var. Gene terasta martıları mı yemledin?
ЧАРЛИ Нельзя кормить чаек, потому что потом от них не избавишься.
- Bak, martıları yemlemeye başlarsak bir daha onlardan kurtulamayız.
ЧАРЛИ Скажи, что ты не кормишь чаек.
Lütfen yine martıları yemleyeceğini söyleme bana, olur mu?
Послушайте, у меня целая комната чаек, и...
Bakın, odanın içi martı dolu diyorum.
ДЖЕЙК Ты больше не сердишься из-за чаек?
Yani martılar yüzünden bana artık kızgın değil misin?
Я тебе всё это куплю, но в качестве наказания за чаек не разрешаю целый месяц со всем этим играть.
Sana tüm bunları alıyorum ama evime martıları soktuğun için ceza olarak bir ay boyunca bunlara elini bile süremeyeceksin.
Загнали! Пьют чаек!
Nakavt olsunlar!
- Мне нужен чаек, чтобы моя бирюлька не чесалась.
- Evet, aletteki sertliği dindirecek bir çay lazım bana.
Я боюсь чаек и подумываю пройти лечение гипнозом?
"Martılardan korkuyorum ve hipnoterapi düşünüyorum" gibi mi?
Еда сделана из мяса чаек!
Bunlar martı etiyle yapıldı.
Кто бы нарушил тишину, разве что кроме чаек?
O kadar sakin olacak ki Kim gelecek martılardan başka?
- А у тебя боязнь чаек.
Hey, esas senin martılara karşı hobin var. Martı mı?
Нет здесь никаких чаек.
Martı falan yok. Oh...
Здесь повсюду так много чаек.
Burada her yer martı dolu.
Но с точки зрения чаек - это был потрясающий бесплатный буфет.
Ama martılar açısından bakacak olursak bunlar bedava harika yiyecekler demektir.
Чаек.
Martılar.
Я до сих пор помню твою пословицу про гребаных чаек.
Tanrı aşkına, yediğim o dırdırları daha yeni yeni üzerimden atıyorum.
Может она любила чаек.
Martıları sevdiğindendir belki.
- А что насчет чаек?
- Merhaba?
Как у чаек, дерущихся за сырный сэндвич.
Sanki martıların peynirli sandviç için kavga etmesi gibi.
Так вот, я собирался выкинуть его в океан с вертолета, но по пути я врезался в стаю чаек.
Tamam, onu helikopterimden Atlantik'e attım. Ve yol üstünde martı sürüsüne çarptım.
Он любит кормить чаек. После этого он чувствует себя Богом птиц.
Kendisini Kuş Tanrısı gibi hissettirdiği için, plajda martıları beslemeyi sever.
Как чаек?
Çay nasıl?
Небось она там чаек попивает.
Büyük ihtimalle içeride çay içiyordur.
Я лишь сижу и смотрю на чаек.
Ben dışarıda oturup martıları seyredeceğim.
Но я не вижу никаких чаек.
Hiç martı göremiyorum.
Джош с отцом снимали домик на острове чаек для рыбалки.
Josh ve babası balığa gitmek için Gull Gölü'nden bir ev kiralamışlar.
Воу, это может привлечь чаек
Bu, martıların dikkatini çekecek.
Я слышу только крики гнездящихся чаек.
Ben martı seslerinden başka şey duymuyorum.
Чаек, мокрощелки.
Aybaşın için işte çayın.
Ну давай посмотрим, я помню чаек.
Bakalım ne olacak, martıları hatırlıyorum.
Хочется мне чаек догнать.
Martıların peşinden nereye gidiyorum
Я так семерых убила, хорошо сдабривая чаёк и делая его крепче после каждого кровотечения.
Bu şekilde yedi çocuk düşürdüm. Her düşürdüğümde de, arkasından uzun süre... ilaçlara bağımlı kaldım.
Охуенный чаёк.
Pardon.
Посмотри на чаек.
Martıya bak.
- Бери. Чаёк тут с лимоном.
- Bir de limonlu çay.
Ну, спасибо за чаёк.
Çay için teşekkürler.
О, вкусненький чаек.
Harika çay.
Держи чаёк.
Al bakalım, bir fincan çay.
Знаете, сидя на газонах, попивая чаёк.
İngiltere'deki çimenlikte güzel bir gün gibiydi. Telefon çalardı. Arayanın Paul olduğunu bilirdik.
В чаек.
Martılara.