English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ч ] / Чайнатаун

Чайнатаун translate Turkish

76 parallel translation
Джек. а я не работаю в Чайнатаун.
Sen biraz zamanın gerisinde kalmışın, Jake. Artık buharlı ütü kullanmaya başladılar ve, ben de Çin Mahallesini çoktan bıraktım.
Мы работали вместе. В Чайнатаун.
Bir zamanlar beraber çalışırdık.
что районный прокурор имел обыкновение говорить мне в Чайнатаун.
Bir ara söylediğinizin aynısını Çin Mahallesinde bir savcı da söylemişti. Öyle mi?
Их дают в Чайнатаун.
Çin Mahallesinde böyledir.
Где? В Чайнатаун.
- Nasıl bir yer?
Джек. Это Чайнатаун.
Olur böyle şeyler Jake.
В Четвертом Секторе, Чайнатаун.
Dördüncü bölgenin asagisinda. Cin Mahallesinde. '
Не без помощи чаевых, они прослеживают его путь до Чайнатаун... где, на задворках китайских трущоб... обнаруживается странный азиат... подходящий под описание Леонарда Зелига.
Bir bilgi üzerine, onu Chinatown civarlarında aramaya başlarlar... Çinlilerce işletilen bir şirketin arka tarafında... Leonard Zelig'in tanımına uyan... garip görünümlü bir Asyalı bulunur.
Похоже, что она едет в Чайнатаун.
Anlaşılan Çin mahallesine gidiyor.
Слушай, я схожу с ним в Чайнатаун, но на этом всё.
Onla Çin Mahallesine gideceğim, ama benden bu kadar.
Вы просто должны пойти со мной в Чайнатаун и самой убедиться.
Yapman gereken tek şey Çin mahallesine gitmek, kendi gözünle görürsün.
На острове Крагги есть Чайнатаун?
Craggy Adası'nda Çin mahallesi mi var?
Хмм? ЧайнаТаун или Гарлем?
Çin Mahallesi veya Harlem?
Загляну-ка я в Чайнатаун, и встречусь с ее осведомителем Дэнни Яном.
Çin mahallesine gidip, ispiyoncusu Danny Yan'e bir ziyarette bulunacağım.
По какому поводу? Не знаю. Я собираюсь в Чайнатаун, повидать своего осведомителя Дэмиеля.
Bilmiyorum, Çin mahallesine gidip muhbirim Damien'ı görmeliyim.
Отвезите меня в Чайнатаун без промедления, сэр!
Hiç oyalanmadan beni Chinatown'a götürün, bayım.
Ну вы знаете Чайнатаун и Маленькую Италию, да?
Yani, Çin kenti ve küçük İtalya'yı biliyorsunuz, değil mi?
Он как Чайнатаун, или Маленькая Эфиопия, и еще похож на Маленькую Италию.
Tıpkı Çin kenti gibi veya küçük Etiyopya, ve ayrıca küçük İtalya'ya da benziyor.
Сейчас полиция прочесывает Чайнатаун.
Şu anda polis Çin mahallesini arıyor.
Я люблю Чайнатаун
Çin mahallesine bayıldım.
- Где ты с ним встречался? - Чайнатаун.
- Bu adamla nerede görüştün?
Надо смотаться в Чайнатаун, подымить.
Kase için Çin Mahallesi'ne gitsek iyi olur.
Чайнатаун.
Çin Mahallesi.
Эта вода - преступление. Серьёзно, Рэй, это не Чайнатаун.
Burası Chinatown değil, Ray.
- Чайнатаун, дом по улице Пэлл напротив ресторана Джэйд Китчен.
- Çin mahallesinde Pell'deki Jade Kitchen'ın olduğu sokağın karşısındaki daire.
Тот день, нам нужно было готовиться к экзамену, а мы вместо этого пошли смотреть "Чайнатаун"?
Bara gitmemiz gerekiyordu, ama biz... "Çin mahalesi" ne gitmiştik.?
Чайнатаун, черный рынок.
Tahminimce, Çin kara borsasından.
Сейчас пошлёт за ними пацана в херов Чайнатаун.
O çocuğu ıstakoz almak için Çin mahallesine yollaması gerekiyor.
Ну, мы можем остаться при своих мнениях, относительно причин, побудивших Чайнатаун пойти на всё это.
Çin Mahallesi'nin kendi kendini idame ettirmesinin sebebi konusunda anlaşamayabiliriz.
Странные электромагнитные помехи - Джарек... в Чайнатаун, стирающие записи на охранных камерах.
Güvenlik kayıtlarını silen garip bir elektromanyetik akım.
И для этого прикупила настойку в Чайнатаун.
Bu yüzden Çin Mahallesi'nden bu seks ilacını aldım.
Это- - это Чайнатаун.
Burası Çin mahallesi.
Вы должны пойти в Чайнатаун, увидеть Лау Канака, если это то, что вы ищете.
Çin mahallesin'de, La'au Kanaka'yı bulun.
А я думал в Чайнатаун гоняли, разводить массажисток на подрочить.
Chinatown'daki o leş yere gidip özel masaj mı yaptırdın?
чек на 15 долларов за коробчатую черепаху из Чайнатаун.
Çin Mahallesinde kaplumbağa posta kutulu içinde 15 $'lık makbuz olan hesap.
Мы взяли Лили в ее первое путешествие на метро. Просто небольшая поездка в Чайнатаун.
Lily'yi ilk kez trene bindirip Chinatown'a kısa bir gezi yaptık.
Она сама поехала в чайнатаун чтоб купить новую ткань.
Yeni kumaşlar almak için Çin Mahallesine gitti.
Дэнни, ты отправляешься в Чайнатаун.
Danny, sen Chinatown'a gidiyorsun.
Уайтчепел не чайнатаун.
- Burası Whitechapel Chinatown değil. - Hayır değil.
Нам нужно идти.. - иди прямо в Чайнатаун к мусорному баку, - откуда у тебя этот костюм.
O takım elbiseyi aldığın Çin mahallesindeki çöplüğe gidiyorsun.
Ну, не знаю, я подумал, ты сможешь намалевать Чайнатаун.
Bilemiyorum. Şöyle çabucak Chinatown'u çiziktirirsin demiştim.
- Я ехал за ними, и они зашли в Чайнатаун Экспресс на Западной и Третьей.
- Onları takip ettim. 3. Batı Caddesi'ndeki Chinatown Express isimli restoranın önünde durdular.
Так, ресторан Чайнатаун Экспресс на Западной и Третьей.
Tamam. 3. Batı Caddesi'ndeki Chinatown Express isimli restoran.
Западная и Третья, Чайнатаун Экспресс.
Batı Caddesi'nde Chinatown Express'de. "
В Чайнатаун.
- Çin Mahallesinde.
Это в Чайнатаун.
Çin Mahallesinde.
- "Чайнатаун"?
- Ne olursa.
Это же Чайнатаун.
Burası Çin Mahallesi.
И вообще, это же Чайнатаун.
Hem burası Çin Mahallesi!
Это чайнатаун, Джейк.
Burası Çin Mahallesi, Jake.
Можешь приехать в Чайнатаун?
Çin mahallesine gelebilir misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]