Чары translate Turkish
351 parallel translation
Вера людей в колдовские чары, по-видимому, стара как мир.
Cadılık ve büyücülüğe olan inancın tarihi muhtemelen insanlık tarihi kadar eskidir.
Вера в злые чары, колдовство и ведьм - это результат наивных представлений о таинстве мироздания.
Kötü ruhlar, büyücülük ve cadılığa olan inanç evrenin gizemi ile ilgili saf fikirlerin bir sonucudur.
А теперь начинайте работу свою, колдовские чары.
Şimdi... Sihirli büyü başlasın.
Напрасно я пыталась встать между вами и разрушить ее чары.
Bense sadece nöbet geçene kadar yanında oturup başını okşayan harika bir hemşireydim sadece.
Ты должна запомнить, моя дорогая. Как только часы пробьют 12, чары будут разрушены, и всё это превратится в то, чем было раньше.
Tatlım, şunu anlamalısın, gece saat 1 2'yi vurduğunda sihir bozulacak ve her şey eskisi gibi olacak.
Видите ли, когда колдун племени напускает чары на свою жертву, он обязательно даёт ей это знать.
Büyücü bir doktor kurbanına bir büyü yaptığında daima kurbanın önceden bilmesini sağlar.
- Забудьте про чары. Скажем, что-то преследовало меня.
Bir şey beni takip etti diyelim.
Побоища, испанские клинки, И чары в два ведра, и барабаны.
görür tuzakları. İspanyol palaları. duyar kulağında çalan davulları.
Я хочу, чтобы все чары развеялись.
Umarım bütün büyüler kaybolmuştur.
Мне достаточно того, что они существуют, безразличные, понимающие своё очарование, довольные тем, что могут проверить на мне свои чары, так же, как я проверяю своё воздействие на них, по взаимному согласию, не глядя и не улыбаясь друг другу, а едва скользя взглядом.
Benden habersiz orada olmaları, çekiciliklerinin farkında olmaları bu durumun üzerimdeki etkisini araştırmak adına mutluluk verici. Kendimi onların üzerinde test ederken hiç konuşmadan, bakışlarla veya gülücüklerle anlaşmak da güzel.
Но сам в неё попался, напустив те же чары, что и на мою мать.
Ama annemi kandırmak için kullandığın aynı numarayla kendin tuzağa düştün.
Я наложу на неё сонные чары.
- Onu uyutacak bir sihir yapacağım!
На меня ещё никогда не налагали чары.
Daha önce bana büyü yapılmamıştı.
Это просто чары феи.
Hayır, bu sadece peri büyüsü.
Это сильные чары.
Güçlü bir büyünün.
Только * он сам * может разрушить чары.
Büyüyü ancak o bozabilir.
Мы едем на бал "Подводные чары".
Deniz Altındaki Büyülü Dans Gecesi'ne gidiyor.
Давай разучим отворотные чары?
Belki onu uzak tutmak için büyü yapabilirim.
Людям нравятся твои чары которые ты напустила на Танцующего-с-Волками.
Kurtlarla Danseden'de ortaya çıkardığın gelişim için seninle gurur duyuyorlar.
Я не знаю случая, когда чары Джози оказались бы бессильны.
Josie'nin baştan çıkarma yeteneğinin başarısız olduğuna rastlamadım hiç.
Он непременно клюнет на твои чары.
Cazibene dayanamayacak.
Например, "Чары Любви"?
Mesela "Saklambaç"?
Я вдаюсь в такие детали, лишь чтоб показать, как она поработила меня, и тело, и душу, это создание, чары которого произвели на вас такое впечатление. Я...
- Bu ayrıntılara sadece tehlikeli büyüleriyle senin üzerinde böyle bir etki bırakan o yaratık tarafından bedenen ve ruhen nasıl köleleştirildiğimi göstermek için giriyorum.
Прибереги свои чары для других!
Büyülerini başkalarına sakla!
Хорошо. Но я хочу, чтобы вы знали, что ее женские чары сбили меня с толку.
Ama önce cazibesinin etkisinde kaldığımı açıklığa kavuşturmak istiyorum.
В этот час, в этуночь,.. ... гоним злые чары прочь.
Bu gece, bu saatte antik güçleri çağırıyoruz.
Чтобы прогнать злые чары,.. ... я приношу это во имя Дианы.
Bu kötülüğü tersine çevirmek için bunları sunuyoruz.
В течение 40 лет мы пытались развеять чары страшного проклятия, которое наложили на нашу Диану.
Kırk yıldır Tanrıçamız Diana'ya yapılmış olan bir kara büyüyü bozmaya çalışıyoruz. Güzel bir bakireydi.
Потому что я считаю вас сексуально-озабоченным динозавром. Пережитком холодной войны, чьи мальчишеские чары, околдовали ту девушку, которую я послала к вам для составления характеристики.
Bence kadınları küçümseyen, soğuk savaştan kalma bir dinozorsun, antikasın ve beni etkilemeyen çekiciliğin, göründüğü kadarıyla seni değerlendirmesi için gönderdiğim genç kadını etkilemiş.
Ты напустила чары, чтобы убить жену Джона Проктора!
John Proctor'un karısı ölsün diye kan içtin!
- Ты напустила чары, чтобы убить матушку Проктор!
- Bayan Proctor'u öldürmek için içtin!
Он заявляет, что Вы подговорили вашу дочь напустить чары на Джорджа Джейкобса так, чтобы Вы могли бы скупить конфискованные у него земли.
Kızınızı George Jacobs'a cadılık iftirası atmaya teşvik edip onun kaybettiği toprakları satın almak istediğinizi söyledi.
Магия. Кольца. Чары.
Kendim hakkında söyleyeceğim tek şey
Магия. Кольца. Чары.
Mükemmel gözükmek zorundayım
По правде говоря,... Клер не была уверена, что на тебя подействуют ее чары...
Tüm bunlara rağmen Ethan Claire cazibesini senin üstünde kullanmada hiç de inandırıcı olamadı.
Это же "злые чары"?
"Tümü zırvalık" gibi mi?
И ты решил выудить всю необходимую тебе информацию, пустив в ход свои чары передо мной.
Sende bunu ağzımdan alabileceğini sandın. Hayır.
-... используй свои темные чары.
-... karanlık ilacını getir.
- Темные чары.
- Karanlık ilaç.
По мановению руки - внимай какие чары!
- En iyinin kim olduğunu söyler
Колдунья и её чары ушли, тем хуже, тем лучше!
Büyücü ve onun bütün gücü gitti, yazık ona... Fakat iyi oldu.
Легкого интереса к астрологии недостаточно, чтобы ослабить ее чары.
Bu çekici, genç hanımın cazibesini bozmak için bir parça astroloji merakından fazlasını bulmalısın.
Найлс, помоги мне не попасть под чары Лилит.
Lilith'e direnmek için yardımına ihtiyacım var Niles.
Я знал, что мои чары сработают.
Cazibemin işe yarayacağını biliyordum.
Она не занималась проституцией, но использовала свои сексуальные чары на полную катушку.
Para kazanmak için gerçekten çalışmıyordu ama göz kamaştırıcı bir cinsel gücü vardı ve bunu sonuna kadar kullanıyordu.
Женщины могут пускать свои чары в корыстных интересах... а мужчины не имеют права этим пользоваться?
İlerlemek için mümkün olduğunda kadınlar cinselliklerini kullanabilirler ama erkekler bundan faydalanmamalı, öyle mi?
Сексуальные чары Миранды оказались не по силам бедному Скиперу.
Miranda'nın cinselliğinin, zavallı Skipper'a ağır geldiğinden korkmaya başlıyordum.
Меня привели сюда твои чары.
Beni buraya getiren senin büyündü.
Необъяснимые чары.
# Bir büyü ki, tarifi olanaksız.
- Чары.
Büyüyü geçin.
Я усвоила основы : левитацию, заговоры, чары.
Temel şeyler bitti.