Чудное translate Turkish
100 parallel translation
Это чудное шампанское.
Harika ve tatlı şampanya!
Лунный свет и все вокруг такое чудное.
Ay ışığı var ve her şey çok güzel.
Чудное утро, не правда ли?
Güzel bir sabah, değil mi?
Прямо на моё... чудное розовое платье.
Hem de güzelim pembe eteğime! Mendilimi kullan. Yavaşça emdir.
Чудное местечко, скажете вы.
Güzel bir yer olduğu söylenebilir.
- Чудное путешествие.
- Tabii ki güzel bir yolculuk.
И вы, месье Маршалль, совершите это чудное путешествие!
Ve Bay Maréchal, bu yolculuğu sen yapacaksın.
Когда я сказал одной из Алис, что "Энтерпрайз" - чудное создание и мы его любим, она сказала : "Норман, координируй".
Neden Norman? Tabi eğer...
Если все это должно дать нам... более тесный контакт с факультетом... то кто-то сделал большую ошибку. Господи. Это место просто чудное.
Tanrım, eğer bu kokteylden, bizim fakülte ile... daha yakın ilişki kurmamız ümit ediliyorsa... birisi müthiş bir hata yapmış.
- Чудное местечко на севере.
- Kuzeyde, güzel bir yer.
Я приготовила тебе чудное траурное платье.
Sana ödünç verebileceğim değersiz siyah elbisemi yatağa koydum.
Ты помнишь это чудное место из Евангелия? Глава первая, стих тридцатый.
İncil'in otuzuncu bölümdeki... o harika sözleri hatırlıyor musun?
Чудное средство, изобретённое очень современной женщиной по имени Мари Стопс.
Bütünüyle çağdaş diye çağrılan Marie Stopes tarafından muazzam bir icat.
Какое чудное время для признаний в любви
Beni ne kadar sevdiğini söylemek için ne kadar güzel bir yol...
- " теб € чудное настроение, ƒжорж.
- Havandasın George. - Ne var?
Чудное зрелище!
Güzel manzara.
Чудное место, чтобы умереть.
Ölmek için iyi bir yer!
Такое чудное платье!
Çok hoş bir elbiseydi.
Сладость ласковых сумерек, чудное волшебство.
- Aa. # Alacakaranlığın tatlı sarmalayışı
Чудное местечко, куда я прихожу, когда слишком шумно становится.
İşler çığırından çıktığında düşünmek için geldiğim bir yer.
Какое чудное развлечение для молодежи эти танцы.
Gençler için ne hoş bir eğlence, öyle değil mi Bay Darcy? Dans etmek gibisi yoktur!
Но мы наткнулись там на чудное бистро, в котором подают самый...
Ama orada muhteşem bir bistro var ve harika...
- Мою душу наполняло чудное предчувствие.
Her dakika ruhum gizemli bir rahatsızlık ile kıvrandı.
- Мою душу наполняло чудное предчувствие.
- Mutluluğun kırıntısını özledim
О, что за чудное утро ооо, что за чудный денееек!
Ah, ne güzel bir gün
Чудное.
Çılgınca.
- Вино отличное. - Чудное.
- Güzel şarap değil mi?
- Вон там висит чудное черное платьице.
Şurada harika bir siyah kokteyl elbisesi gördüm.
Выпускали змея, Мать, провели чудное время.
Uçurtma uçuruyorduk, anne ve harika zaman geçirdik.
- Что за чудное имя!
Ne sevimli bir isim.
Это было чудное путешествие, но ему конец.
Harika bir maceraydı, ama sürmeyeceğini biliyorduk.
У меня чудное настроение.
Benim de kibarlığım üstümde.
Однако, я почувствовал что-то чудное.
Bununla beraber, - Bir şeylerin tuhaf olduğunu sanıyordum. - Tuhaf mı?
Чудное имя
Güzel bir isim.
Под него есть чудное колечко.
Kulağa hoş geliyor.
Чудное вино!
Şarap harika.
На втором месте обычно нечто чудное, типа китаянки или девушки-геолога.
İkinci garip olur genelde, Çinli veya bir jeolojist.
Это значит, что МНТ, который несомненно питает это чудное место, будет..
SNM şüphesiz bu güzel yere güç sağlıyor...
Чудное дитя.
Büyüleyici bir şeydi.
Я так же могу предложить чудное средство для вашего зрения, мой слепой друг.
Senin gözlerin için de bir ilacım var, kör dostum.
Чудное платье для моей дебютантки.
Sosyeteye takdim olacak sevgili kızım için güzel elbiseler.
- Привет. Я нашел для приема чудное место, и замечательных исполнителей.
Parti için mükemmel mekânı rezerve ettim ve muhteşem sanatçılar ayarladım.
Как же ты ушло, чудное лето? Так быстро - и всё
Nasıl uçtun güzel yaz, Haber vermeden biraz.
Я хочу увидеть круговой танец, хору, быстрый и полный радости, потому, что светит солнце, потому, что мирное время, и отличная погода и это чудное время для урожая!
Hızlı ve neşe dolu, daire şeklinde bir dans istiyorum, çünkü gün ışığı var, huzurlu bir zaman ve hava çekim için iyi!
Какое чудное утро!
Harika bir sabah!
Какое чудное колечко!
Bu çok hoş bir yüzük.
И потом я нашел это чудное местечко в Гринвич Виллидж.
Sonra da Greenwich'te öyle özel bir mekan keşfettim ki.
Чудное место.
Tanrım, ne hoş bir yer!
Как мне найти это чудное место?
Bulun onu. Bulun onu!
Какое чудное платье, где же вы такое отыскали?
- Bunu nereden buldunuz?
Здесь есть чудное местечко.
Yakınlarda harika bir yer biliyorum.