English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ч ] / Чуял

Чуял translate Turkish

27 parallel translation
Знавал я одного парня, который чуял золото, как осел воду.
İster inanın, ister inanmayın... suyu koklayan eşek gibi altın koklayan birini tanıyorum.
Например, почему всю свою жизнь я постоянно чуял, что что-то зловещее происходит во Вселенной.
Hayatım boyunca evrende tekinsiz bir şeyler yaşandığını hissetmiştim.
Hо я чуял, что Джимми пытался понять, настучу ли я на него чтобы спасти свою шею.
Ama Jimmy, postu kurtarmak için öttüm mü, onu anlamaya çalışıyordu. Hissedebiliyordum.
Давненько я не чуял выпивки.
İçmeyeli yıllar oldu.
Нутром чуял.
Bağırsağımda hissetmiştim.
Я их по скотскому запаху чуял.
Çirkin hayvanların kokularını alabiliyorum.
Знал, что надо его брать! Задницей чуял, а не послушал ее! - Но ты же обещал!
İçimden bir ses bunu söylüyordu ama ben dinlemedim.
- Говорил тебе, я чуял фруктовый пирог.
Sana meyveli kek kokusu aldığımı söylemiştim.
Я чуял его дыхание в затылок. Он молился, чтобы Бог сохранил ему жизнь.
Tam arkamda dudakları, ölmemek için Tanrı'ya yalvarıyordu.
Я буквально нутром чуял, что этот парнишка - дьявол.
İçgüdülerim bana çocuğun çok kötü biri olduğunu söylüyordu.
Чуял, что увижу тебя.
Seni göreceğimi kim bilirdi ki?
Когда я очнулся в Торонто, в парке, похожий на бездомного торчка, всё, что я чуял, это аромат "Drakkar Noir".
Toronto'da gözümü açtığım zaman parkın orta yerinde evsiz bir keş gibi otururken alabildiğim tek koku Drakkar Noir oldu.
Вот чуял ведь, что что-то не так.
Bir şeylerin ters gittiğini biliyordum.
Я так и чуял историю с грязными деньги.
Demek istediğim, oralarda bir yerlerde, pis bir para hikayesinin kokusunu alıyordum.
Он чуял, что грядут неприятности.
Bir şeyler olacağını biliyordu.
Знаешь, я не чую запашка сейчас, но я чертовски уверен, что чуял его вчера ночью, когда ты набросился на меня в своем кабинете.
Şu anda kokusunu almıyorum ama dün gece beni tartakladığında kesinlikle kokuyordun.
И я подумал... в общем, нутром чуял
Düsündüm ki... Önsezilerimi kullandim.
Да, я нутром это чуял.
- Evet, içgüdüme güvenmiştim.
Как чуял, что ты это скажешь.
- Tamam, tam da beklediğim gibi.
Он за милю чуял федералов.
Bir ajanın kokusunu kilometrelerce öteden alabilirdi.
Мой нос чуял.
Burun yanılmaz.
- Я нутром чуял, с ним что-то неладно.
Adamı hiç gözüm tutmadı zaten. İçgüdülerinize güvenebilirsiniz.
Я чуял их, за духами и благовониями, и запахом яств, что начали портиться.
Tütsülerin parfümlerin ve ekşimeye başlamış güzel yemeklerin arkasından kokularını alabiliyordum.
Хап всегда чуял его страх.
Hap, her zaman onun korkusunun kokusunu aldı.
Я нутром чуял, что что-то не так с этим парнем, так что решил накопать улик.
İçgüdülerim bu herifte bir şey olduğunu söyledi, ben de kanıt bulmak için yaptım.
Он давал абсолютно правильные ответы, но я печёнкой чуял, что он виновен. Хоть в чём-то.
Her soruya uygun cevabı vardı ama içimden bir ses, bu adamın bir sebepten suçlu olduğunu söylüyordu.
С самого начала, нутром чуял.
Baştan beri böyleydi. Damarlarımda hissettim bunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]