Шумят translate Turkish
87 parallel translation
Засунули бы вы его в маленькую комнатушку в углу, где вечно шумят трубы?
Bütün gün su borularından "tıs" sesi gelen, ücra bir köşedeki... küçücük bir odaya tıkar mıydınız onu?
Они слишком шумят.
Çok gürültü yapıyorlar.
— Да ну, это волны шумят.
- Rüzgar sesi bu sadece.
Они так шумят.
Çok gürültücü ve belalı oluyorlar.
Бик и Джет вечно из-за чего-нибудь шумят. Извините меня!
Bick'le Jett hep bir şeyler yüzünden dalaşırlar.
Они всегда шумят, поэтому я так мало плачу за квартиру.
Burada azıcık kira ödüyorum.
В ети края, Где ледники шумят.
Buzulların gürlediği bu eşsiz mekana.
Звенит январская вьюга И ливни хлещут упругo и звезды мчатся пo кругу, и шумят гoрoда.
Bir kar fırtınası ortalığı yıkıyor. Şimşekler parıldıyor... Gökyüzünde yıldızlar yarışıyor, şehirler yağmur altında.
И звезды мчатся пo кругу И шумят гoрoда
Gökyüzünde yıldızlar yarışıyor, şehirler yağmur altında.
Они не только слишком шумят, но и гнусно себя ведут.
- Evet, davranışları da rezilce..
Я не могу уснуть! Эти люди так шумят! Что это с ними?
Bu insanlar bu kadar gürültü yaparlerken... ben nasıl uyuyabilirim?
С прошлой ночи камни так шумят...
~ Dün geceden beri taşlarda gizemli bir hareketlilik var
Мой дед говорил мне... Когда камни шумят, Лапута где-то над рудниками.
Büyükbabam söylemişti... ~ Taşlar gürültülü ise, Laputa tepede madenin üstündedir.
Так откуда знать, что это не твари шумят?
O yaratıklar da olabilirdi.
- О, Барт. Простите, сер. [Шумят, разговаривают]
Oh, Bart. Affedersiniz, bayım.
[Шумят, разговаривают] Ребята, чуть потише.
Biraz sessiz olmayı deneyin, Çocuklar.
[Все шумят]
Gördünüz mü?
Пусть шумят. Знаешь, Ал, мне становится как-то...
Alkışlamalarına izin ver.
Это трубы. Они так шумят иногда.
Hiç, sadece borular, bazen böyle yaparlar.
Эти соседи, они не беспокоят звуками убийства. Только стерео. Бензопилы шумят, люди кричат, отлично.
Bu komşular cinayet seslerinden rahatsız olmazlar.
Говорят, они очень шумят!
Bu şeylerin çok ses çıkardığını duymuştum.
Слушай, я никогда тебе об этом не говорил, но у меня небольшие шумы в сердце... и сейчас они шумят - "прячься".
Yapamam, bak hiç bahsetmemiştim daha önce kalp atışlarım sorunlu benim. .. ve şu anda "saklan" diye alarm vermeye başladı.
"... пусть шумят и вздымаются воды...
"... sular kükreyip köpürse...
Так что я подключила к розеткам всякие штуки которые шумят.
Prizlerdeki ses yapan bütün fişleri çıkardım.
Станки так ритмично шумят...
Makineler bir çeşit ritme sahip.
Пусть не шумят и не стреляют - а то нам придется приехать.
Çok gürültü olmasın ve ateş etmeyin. Yoksa oraya çağrılırız.
Половицы скрипят, трубы шумят и...
Yer döşemeleri gıcırdar, ve borular ses-- -
Джентльмены, почему все шумят?
Baylar, nedir bu gürültü?
Как шумят камни под водой.
Dağların çökmesi gibi.
Они шумят, как крылья.
Kanat çırpar gibi bir gürültü çıkarır.
Они шумят, как перья.
Tüy sesi çıkarırlar.
Его друзья вовсю шумят, что повяжут колумбийский галстук стукачу.
Ev arkadaşları köstebeğin boynuna Kolombiya kravatı takmakla ilgili gürültü yapmaya başladılar.
Теперь они совсем не шумят. Но запах остался.
Artık gıcırdamıyorlar.
Они только шумят.
Sadece gürültü yapıyorlar.
- Шумят в автосервисе.
- Mağazadaki gürültü.
Они не только громко шумят, они убивают.
Çok ses çıkarmaktan fazlasını yaparlar, seni öldürürler.
Они ведут себя как свора диких собак,.. ... вечно шумят. Сделай что-нибудь!
Kudurmuş köpek sürüsü gibiler.
Только иногда, утром в воскресенье когда он ушёл за газетами и за хлебом, а она слышит как её дети шумят, играя у соседнего дома...
Sadece bazen, pazar sabahları, o yatakta gazetesini okurken, o da mutfakta oturmuş, yan tarafta oynayan çocukları dinlerken...
Почему? Они не шумят.
- Hiç ses çıkarmazlar.
Молодки черезчур шумят, а потом засыпают.
Genç olanlar çok ses çıkartıyorlar, sonra uykucu ve obur oluyorlar.
Я чувствую их запах, они шумят в своих стойлах.
Alabiliyorum, kendi ahırlarında ses yapıyorlar.
А вокруг в лаборатории куча народу, все шумят.
Şimdi de laboratuarda gürültü yapan insanlar var.
Животные же шумят, тут людям не место...
Her yerde inleme ve havlama sesleri.
Народ собрался у покоев посла - шумят, протестуют, силу свою показывают.
Köylüler Büyükelçi'nin kalesinin önünde güçlerini göstermek ve isyan çıkartmak için toplanıyor.
Они разболтались из-за небольшого землетрясения... а теперь шумят даже больше, чем во время него!
Hani gevşerler ya, eskiden yine az titrerdi, şimdi tramblörden beter ötüyorlar.
Арье, когда ты сюда приехал... и я сказал тебе... что раз в году они шумят. Ты поверил в это?
Buraya geldiğinde ve sana yıIda bir kere gürültü yaptıklarını söylediğimde bana inandın mı?
Невеста ляжет или усядется, подруги вокруг неё столпятся, щекочут, шутят, шумят...
Gelin uzanır, eğer etrafı kalabalık ise oturur. Onu gıdıklarlar, şakalar yaparlar ve gülüşmeler.
Я слышу, у Вас там дети шумят?
Çocukların gürültü çıkardığını duyuyorum.
Не понял эти адские машины слишком шумят!
Anlamadım. Bu eski şeytan icadı makine çok gürültü çıkarıyor.
Пусть шумят, вздымаются воды их, трясутся горы от волнения их.
Dünya yerinden oynayasa bile dağlar denizin ortasını boylayasa bile sular gürleyese ve karışsa bile dağlar yükselerek sallansa bile bir nehir var.
Разные насекомые постоянно шумят.
Envai çeşit böcek dışarıda alem yapıyor.