English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Щ ] / Щекочут

Щекочут translate Turkish

19 parallel translation
Они всегда хлопают меня по лысине на счастье и щекочут, чтобы услышать мой писклявый смех.
Şans için hep kelime vuruyorlar... ve de kız gibi gülüşümü duymak için gıdıklıyorlar.
Не надо, Рыжик, дорогой твои усы щекочут меня.
Yapma Ginger, bıyıkların gıdıklıyor.
Когда нас щекочут, разве мы не смеемся?
Gıdıklasınız gülmez miyiz?
Внешне ты грубый и циничный, но под этим скрывается кудрявый мальчик, который любит, когда его щекочут.
Dışından sert ve küçümseyicisin, ama içinden gıdıklanmayı seven tamamen sevimli kıvırcık saçlı bir çocuksun.
Закрывая глаза, я до сих пор ощущаю, как ее усы щекочут мне щеки.
Gözlerimi kapattığımda, hala çenemde onun bıyıklarını hissediyorum.
- Или как будто их сильно щекочут. - Перестань!
Ya da biri onları gıdıklamış gibi...
Кроме того, Я мог бы использовать добро Ну ты знаеш... щекочут.
Ayrıca iyi bir kaşınmaya ihtiyacım var.
Я думаю это игра "tickle-the-toe" ( игроку с завязанными глазами щекочут ) Я уже перешел к цвету.
Ben gıdıklayan kırmızı olduğunu. düşünüyorum. bana yakışan renk.
Невеста ляжет или усядется, подруги вокруг неё столпятся, щекочут, шутят, шумят...
Gelin uzanır, eğer etrafı kalabalık ise oturur. Onu gıdıklarlar, şakalar yaparlar ve gülüşmeler.
Но не мозг! когда твои яйчата щекочут ей подбородок?
Taşakların ağzına dolmuşken beynini kim ne yapsın?
Люди любят смеяться, им нравится, когда их щекочут.
İnsanlar gülmeye ve tutulup, gıdıklanmaya bayılıyor.
МАКЮЭН : Такое ощущение, будто одновременно щекочут миллионом перьев. ВЗДЫХАЕТ
Sanki bir milyon tüyle gıdıklanıyorum.
Э, ему нравится, когда ему щекочут пятки.
Ayak parmaklarını gıdıklarsan, bundan hoşlanır.
Пузырьки щекочут мне нос.
Köpükler burnumu gıdıklıyor.
Все боятся щекотки, когда их щекочут.
Birileri gıdıkladığı zaman, herkes gıdıklanır.
Это не просто Плохие вспоминания, которые щекочут пятки. Это бич ада, оно обожжет твою душу.
Seni rahatsız etmek hoş olurdu ancak cehennemin kamçısı ruhunu arıyor.
Боже, таксисты не любят, когда их щекочут.
Dostum, Uber şoförleri de gıdıklanmayı hiç sevmiyormuş.
О... пузырьки щекочут мой нос.
Baloncukları burnumu gıdıklıyor.
Тво друзья, большая часть из которых геи, здороваются и щекочут тебя!
Seni gıdıklayarak merhaba diyorlar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]