Ювелирку translate Turkish
10 parallel translation
- Я заберу кредитки. - Я беру ювелирку.
- Kredi kartlarını alacağım.
Я ограбил ювелирку.
Böylece orayı soydum.
Я проверила гугл, бинг, алтависту, яху, хотбот, галакси, и ничего не нашла по черным бриллиантам, если, конечно, мы не ищем ювелирку или татушки.
Ben de Google'a, Bing'e, Altavista'ya Yahoo'ya, Hotbot'a, Galaxy'ye, Alexa'ya ve Cuil'e baktım ve siyah elmaslar üzerine hiçbir şey çıkmadı tabii eğer mücevherle, kayakla veya dövmelerle ilgilenmiyorsan.
Телфоны, ювелирку, кошельки, в сумку, живо!
Telefonlar, takılar, cüzdanlar... Hepsini çantaya atın.
Ни наличку, ни ювелирку не взяли.
Parasını ya da mücevherlerini almamışlar.
Мне позвонили, сказали, что парень пытается продать ювелирку, украденную вчера в банке.
- Ben de dün gece bankadan çalınan mücevherleri satmaya çalışan bir adam ilgili seni arayacaktım.
В прошлом году Барбара ограбила ювелирку.
Barbara geçen yıl bir kuyumcuyu soydu.
Вы рекламите дешевую ювелирку, чтобы заманить простаков, и подсунуть им дорогую.
Çaktım. Kerizleri buraya çekmek için ucuz mücevher reklamı yapıp...
Плюс, вы можете оставлять себе все найденные деньги и всю ювелирку без монограмм.
Bulduğun paralar ve harf şeklinde olmayan mücevherler de senin olabilir.
Взял лучшую ювелирку.
En iyi mücevheri almış.