English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ю ] / Юг

Юг translate Turkish

1,668 parallel translation
О, посмотри. юг небес.
Şuna bak.
Так, эти тоннели разделяются на пару кварталов на юг, иди направо, я пойду налево.
Pekâlâ, bu tüneller buranın güneyinin birkaç blok ötesinde birleşiyor, yani sen soldan git, ben sağa giderim.
Отправился на юг с инспекционной проверкой.
Nerede? Bir teftiş için Güney'e gitti.
В этом смысле я бы порекомендовал вам скататься на юг к границе штата Иллинойс, откуда родом эта чудесная заправка с голубым сыром.
Bu noktada, sizlere güneyde yer alan Illinois eyaletinin bu hoş beldesine bir tur atmanızı tavsiye ediyorum. Orada bu sostan bulabilirsiniz.
Здесь есть католическая школа в паре кварталов на юг -
Evet, ve bir katolik okulu var, buradan bir kaç blok güneyde- -
Но шторм так далеко на юг не дошел.
Fakat fırtına... Hiç o kadar güneye inmedi.
- Да, он указывает на юг.
- Yani sadece güneyi gösteriyor.
А компас оттуда указывал на юг.
Ve olay yerinde bulunan pusula aynı yönü yani güneyi gösteriyordu.
Поверните на юг к Свидсборо.
Swedesboro'ya doğru gidiyorlar.
Север, юг и восток.
öyleyse geriye bir kurbanı kaldı.
Север, юг, восток. Мне нужны ответы, прежде чем на западе мы найдем очередной труп.
batı yakasında bir ceset daha bulmadan cevabı bulmak istiyorum.
Птицы летят на юг, так что не надо беспокоится о нападениях лебедей.
Kuşlar güneye göç eder, o yüzden kuğu saldırılarını dert etmezsin.
Юг Вэн Вика.
- Van Wyck'in güneyi.
IRIS готовится терроризировать Сеул ядерной бомбой, чтобы не допустить саммита Север-Юг.
- Güney Zirvesi'ni durdurmak için Seul'u nükleer silah ile tehdit edecek.
Если Юг готов идти на уступки по вопросам безопасности, значит, мы сможем включить в состав охраны 200 наших телохранителей?
Eğer güvenlik için en iyisini yapmayı düşünüyorsanız biz de iki yüz tane korumamızı getirebilir miyiz?
IRIS готовится терроризировать Сеул ядерной бомбой, чтобы не допустить саммита Север-Юг.
İRİS, Kuzey - Güney Zirvesi'ni durdurmak için Seul'u nükleer silah ile tehdit edecek.
США, Китай, Россия и Япония не желают видеть Север и Юг единым государством. Они не примут последующие изменения ядерной программы, учитывая факт, что уже сегодня
Kore halklarını birleştirip Amerika, Çin, Rusya ve Japonya gibi ülkelerin seviyesine ulaşırsak Doğu ve Pasifik ülkelerinin güç yapısını da hesaba katınca dengelerde, devasa bir değişim olacak.
То, что нас отстранили от решения проблемы Север-Юг, - исключительный случай.
NSS daha önce, iki Kore arasındaki bu tarz önemli konularda dışlanmamıştı. Bu olağan dışı bir durum.
Кто же убил Хон Сыннёна, после того как он с вашей помощью отправился на Юг?
Politik sığınma talebi kabul edilip, tarafından kurtarıldıktan sonra Hong Seung Ryong'u öldüren kim?
К тому же, сегодня прибывает группа инспекторов в связи со встречей Север-Юг.
Aynı zamanda ön inceleme ekibi bugün Güney ve Kuzey'in konferansına gelecek.
На тебе будет инспекторская комиссия, что прибывает в рамках встречи Север-Юг. Есть.
Şef Choi, şu andan itibaren bugün gelecek Kuzey ve Güney Konferansı denetim ekibi ile ilgili konularla siz ilgilenin.
Внезапная отмена конференции может вызвать массовое недовольство, которое противопоказано накануне саммита Север-Юг.
Eğer şimdi konferansı iptal ederseniz karışıklık olacaktır. Ve aynı zamanda, Güney ve Kuzey arasındaki müzakereleri de etkileyecektir. O halde sana güveniyorum, Baek San.
Сфера влияния IRIS охватывает как Север, так и Юг.
İRİS gücünü Güney ve Kuzey'den alıyor.
Мой план был - использовать её как угрозу, чтобы сорвать переговоры Север-Юг.
Amacım, nükleer bomba tehdidini kullanıp Kuzey ve Güney arasında yapılacak olan zirveyi engellemekti.
Сфера влияния IRIS охватывает как Север, так и Юг.
İRİS birçok teşkilatı kontrol ediyor.
Я всё серьёзно обдумал, прежде инициировать встречу Север-Юг без ведома NSS.
Kuzey-Güney Zirvesi'nin hazırlıklarını başlatmak ve NSS'i bu hazırlıklardan uzak tutmak konusunda çok düşündüm.
После разговора с Хёнджуном Чхольён решает помочь ему, чтобы недопустить войны Север-Юг.
Hyun Joon tarafından kaçırılan Chul Young savaşı durdurmak için, Hyun Joon'a yardım etmeye karar verdi.
Наша задача - не допустить грядущего саммита Север-Юг.
Görevimiz yaklaşan zirvenin yapılmasını engellemek.
Учитывая ветер, осадки отнесёт на юг.
Rüzgârın yönü tahmin edildiği gibi olursa serpintiler güneye doğru yayılacak.
О, мне бы кубок, льющий тёплый юг,
Ah bir bardak olsa dopdolu güney şarabı ile,
Как только ты приедешь, мы вместе продолжим путешествие на юг.
Vardığın zaman, güneye doğru yolculuğa devam edeceğiz.
Всем держать курс на юг!
Herkes Güney'e yönelsin.
Мы всё так же, идём на юг?
- Güneye gitmeye devam mı edeceğiz?
Идите на юг.
Güneye gidin.
Не давай ему мёрзнуть, и идите на юг.
Onu sıcak tut ve güneye gidin.
Надо только продолжать идти на юг.
Sadece güneye gitmeye devam edelim.
иди на юг.
Sen güneye devam et yeter.
Немедленно подготовить специального курьера с охраной, отдельный вагон на юг.
Ayrıca iki telgraf gönderin. Biri, Özel Güney Bölgesi'nin kumandanına.
Нет, мой автопоезд на юг. И запишите две телеграммы. Первая : генерал-коменданту Особого Южного Округа.
Telgrafı gönderene derhal zorlu... eğitimde olan Mak Sim teslim edilsin.
А я ухожу на юг.
Bundan sonrası 18.bölge.
А мы едем на юг.
Sanırım güneye gidiyoruz.
Мы пойдем на север, заставим их потерять наш след, потом вернемся, пойдем на запад, и на юг.
Kuzeye giderek onlardan kurtuluruz. Sonra batıya ve sonra da güneye. Batıya sonra da güneye.
Нет, нет, нет... Остается юг?
Hayır, güney olmalı.
Надо идти только вдоль берега озера на юг.
- Göl kıyısından güneye gidebiliriz.
Может, 500-600 километров на юг.
Belki 500 - ž 600 km. güneyde.
Это юг.
Orası güney.
Мне плевать. Это восток, нам надо на юг.
Hayır ilgilenmiyorum, güneye gideceğiz.
Нет, мы должны идти на юг.
- Hayır, güneye devam etmeliyiz.
На юг?
Güney'e mi?
"До Патагонии" / / Юг Южной Америки
" Patagonia
Юг.
Güney.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]