English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Явная

Явная translate Turkish

96 parallel translation
- Это явная ложь.
Bu düpedüz yalan.
Не ходи, это явная ловушка. Кто-то хочет шантажировать нас, Кристина.
En azından kiminle oynadığımızı öğreniriz.
Тут явная закономерность, и напрашивается аналогия с инфекционным заболеванием, которое распространяется из одной зоны отдыха в другую.
Burada, bir tatil bölgesinden diğerine sıçrayan bulaşıcı bir salgına benzeyen bir işleyiş var.
Эта самая явная болезнь в нашем мире сегодня.
Bu berbat hastalık, bugünkü dünyada apaçık ortadadır
Есть явная вероятность.
Bu yüksek bir ihtimal.
- Бобби. - не обнаружена явная связь между этими двумя внешне не связанными
Bobby.
- Эти? Явная лесть.
- Ayan beyan yaltakçılık.
Явная угроза! - "И тень лишь полетит...".
"Ben gölgeyim."
Разве это не явная угроза?
Bu da mutlak tehlike değil mi?
Какая явная злоба.
Saf kötülükten yaratılmış bir canlı.
Ну она была проститутка, явная мишень.
O çalışan bir kızdı, hedefti.
Это была хорошая попытка, но слишком явная.
Bu çok güzel bir performanstı ama biraz belli oldu.
У тебя явная способность к акцентам.
Aksanlar konusunda yeteneklisin.
Давай. Ты специально пытаешься меня разорить, или это явная некомпетентность?
Beni bilerek mi mahvetmeye çalışıyorsun, yoksa sadece beceriksiz misin?
От тебя одна польза - жена тебя любит А твой парень - явная помеха.
Tek faydan karının seni seviyor olması. ve oğlunun varlığı buna zarar veriyor.
Совершенно явная и определенная порнографическая связь.
Tümüyle ve açık bir şekilde pornografik bir ilişkiydi.
У наших сокращений пути явная тенденция не оправдываться.
Kestirme yolların hep yüzümüze patlaması gibi bir eğilimi var.
Это была явная имена родине.
- Bu açıkça hainlikti.
Явная изобретательность.
Hünerimden başka bir şey değil.
Ну, это была явная шутка.
Onun şaka olduğu açıkça belli.
То есть, конечно, шансы двух человек находиться рядом и умереть от этого, статистически очень малы, да, но это не та явная улика, которую мы надеялись найти, потому что как вы сказали...
Yani, tabii. Karşı karşıya duran iki kişinin istatiksel açıdan ölme olasılığı yok. Ama aradığımız ölüm nedeni bu değil.
Это явная ошибка.
Bu masumca bir hataydı. Bakışlarını kaçırmak zorunda kalıyor ve işte o anda da görüyor! Ann miyop.
Конечно, она всегда всем говорила, что не нуждается в них. Но, на самом деле, Иди волновала явная неприязнь других женщин.
Tabiki de her zaman insanlara, onlara ihtiyacı olmadığını anlatsada, işin aslı diğer kadınların ondan hoşlanmaması, Edie'yi rahatsız ediyordu.
Даже при том, что это явная самооборона Эдвард Тиг сделает все чтобы присяжные решили иначе
Meşru müdafaa olduğu açık olsa da Edward Teague jüriye aksini kabul ettirir.
Видна явная связь.
Bu iki kişi arasında olabilecek en iyi şey.
потому что она явная сторонница Киры.
Takada bir Kira taraftarı olduğu için seçildi.
Вот и пчелы пропали. Явная закономерность.
Bal arıları da ortadan kayboluyor ya, aynı bir şablon gibi.
Я явная гетеросексуалка.
Hetero grubunun neferlerindenim.
но это было очень... но от него исходила явная угроза.
Ama o çok rahatsız ediciydi ve tehditkar.
Но это явная угроза вашим жизням.
Ama ölüm tehditi oldukça açık.
Явная нехватка парней.
Erkek sektörünün büyük sıkıntısı.
Ну, похоже, у нас появилась явная улика.
Eh, görünüşe göre dumanı tüten tabancamızı bulduk.
Я не знаю кто напечатал эту памятку... но здесь явная ошибка, и я надеюсь что отдел кадров сможет устранить её.
Bu kural nereden geldi bilmiyorum ama... bir hata olduğu belli, umarım insan kaynakları...
- Фазовый сдвиг - явная диверсия.
- Faz kayması sabotaj olmalı.
Это явная проблема несовместимости.
Arada gerçekten bir uyum problemi var.
Получается, что видна явная связь между солнечной активностью и расходом воды в этой реке? Да.
Demek istediğim nehirdeki su akışı ile güneş aktivitesi arasında müthiş bir kolerasyonun olduğu.
Здесь явная ирония.
Burada komik bir espiridir.
Это явная выдумка.
Bu açıkca bir uydurmadır.
Да, вот такая явная семейная протекция.
Evet, bu apaçık bir çeşit akraba kayırması.
Здесь прослеживается явная, хоть и слабая связь между символами на мозаике и древней Шумерской клинописью.
Şimdi, mozaiklerdeki semboller ve bu antik Sümer çivi yazıları arasında hafif ama çok kati benzerlikler var.
В его истории все - либо явная ложь, либо подтасовано.
Ya da kendisi yetenek yoksunu. Bence bu önemli :
Совернование за звание лучшей пиццерии Нью-Йорка, явная вражда?
New York'da en iyi olma savaşı, açık bir husumet...
Это была явная провокация.
Bariz tuzaktı.
У него есть явная улика.
Somut delilim elinde.
Нет, твоя боль была такая же явная для меня как боль Джетро.
Hayır, çektiğin acılar Jethro'nunkilere benziyor.
- Браво. О, да, явная нехватка стыда.
Evet, bariz bir şekilde ar duygusundan yoksunluk durumu.
Это явная подделка, Ваше величество.
Açık bir sahtekarlık bu, Majesteleri.
Остутствует более явная связь между вашим преступлением и пациентами, это просто зондирование почвы.
Hastalarla suçun bir alakası olduğunu gösteren güçlü bir delil yok, zarf atmaktan başka bir şey değil bu.
Явная ложь, которую он не отважился повторить в суде.
Mahkemede bir kez daha söylemeye cesaret edemediği bu çirkin yalanı duyduğunuzda ne düşündünüz?
Слушай, я же не говорю, что это явная улика.
Bak, suçluyu bulduk demiyorum.
Явная улика.
Dumanı tüten silah.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]