English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Ядовитыми

Ядовитыми translate Turkish

37 parallel translation
И тем не менее вы накачиваете его своими ядовитыми зельями, как будто он человек.
Ama yine de, o bir insanmış gibi zararlı iksirlerinden bol bol verdin.
Землю, покрытую ржавчиной и керамическими осколками, захватывает Лес - заросли грибов с ядовитыми спорами.
Bu Kuraktopraklar'da ölümcül mantar ormanları zehirli buharını yayıyordu.
Конечно же, нельзя не отметить доктора с ядовитыми приглашениями.
Ama eminim ki, zehirli davetiyeler konusunda şahitlik yapan doktor, ilk planda olacak.
С чего бы людям, занимающимся бизнесом с ядовитыми отходами, так стремиться захватить зонд?
Neden bu zehirli atık işinde olanlar bu sondayı almak için bu kadar istekliler?
"Мы не шарлатаны... мы не разрушаем вашу белую кожу ядовитыми снадобьями, мы даем вам смех и слезы..."
Sizlere kahkaha ve gözyaşı veririz. " Prensim, uzaklara kaçsak da ailelerimizin savaşını nasıl unutabiliriz?
Там дышат не воздухом, а ядовитыми испарениями.
Solunan hava bile zehirli.
Я бы сделал дротики с ядовитыми наконечниками из яда ядовитых лягушек.
Ölümcül kurbağaların zehiriyle zehirli oklar yaparım.
Советую это надеть, чтобы не надышаться ядовитыми газами.
Zehirli dumanı içinize çekmek istemiyorsanız şunları takın.
Ну, после завоевания Мексики в 1519, помидоры привезли на восток, в Европу, где они считались ядовитыми.
1519'da Meksika'nın işgalinden sonra, domatesler avrupa'ya götürülmüşler orada zehirli olduklarına inanılmış.
Но нужно опасаться отравления ядовитыми газами.
Sadece toksin gaz içerip içermediğine dikkat etmelisiniz.
Которые вместо лечения наполняют легкие этих верующих ядовитыми отходами.
İnançlı insanlar için ilaç sağlamak yerine onların akciğerlerini zehirli atıklarla dolduruyorlar.
И мама отвела меня к врачу, а он провел кожный тест, в котором на спине рисуют сетку и в клеточки втыкают иголки с разными ядовитыми веществами, чтобы определить, на что у тебя аллергия.
Annem de beni doktora götürmüştü ve neye alerjim olduğunu görmek için sırtına grid batırmak için içinde farklı toksinlerin bulunduğu iğneler kullandıkları testi yaptılar.
Зелёная морская черепаха с удовольствием набивает свой "лужённый" желудок ядовитыми медузами.
Yeşil deniz kaplumbağaları sağlam midelerini zehirli deniz analarıyla doldurmaya bayılır.
Могут быть ядовитыми
Zehirli olmalılar.
Мы знаем, что ты порхаешь вокруг, стреляешь в людей своими ядовитыми стрелами, и заставляешь их убивать друг друга!
Etrafta uçuşup insanları zehirli oklarınla vurup birbirlerini öldürmelerine sebep olduğunu biliyoruz!
Чего они не учли, так того, что это сделает напитки ядовитыми.
Bu işlemin içecekleri zehirli hale getireceğini hesaba katmadılar.
Я окружен грязными ядовитыми змеями
Etrafımı aşağılık ve pis yılanlar sarmış.
Ядовитыми стреламй.
Sihirli okları kullanın.
В той комнате, где мы его нашли, был аквариум с ядовитыми особями.
Onu bulduğumuz odadaki akvaryumda bazı zehirli su ürünleri vardı.
Безумные монстры, стреляющие ядовитыми иглами? Да.
Zehirli ok atan deli canavarlar değiller.
- Любые фрукты из этой почвы будут ядовитыми.
Bu topraktan çıkacak her meyve zehirli olur.
Там было несколько огромных heaIth проблемы ядовитыми змеями там, муравьев и комары заражают города.
Baban. Şehirde büyük bir sağlık sorunu yaşanıyor. Zehirli yılanlar, dev karıncalar ve sivrisinekler her yerde.
Даже лес как таковой защищает себя шипами и ядовитыми соками.
Ormanın kendisi bile, dikenler... ve zehirli özlerle savaşıyor.
Эти ягоды могут быть ядовитыми.
O meyveler zehirli olabilir.
- Да. - С ядовитыми мешочками на языке.
- Dillerinde zehir keseciği olan.
Я не позволю отвлекать Его Святейшество от важных дел ядовитыми словами Катерины Сфорца.
Papa Cenaplarının bu konudaki fikrinin Catherina Sforza'nın zehirli sözlerinden etkilenmesine izin vermeyeceğim.
Но если будет атака ядовитыми газами?
Ama ¿ ya zehirli gaz atagi olursa?
Выяснилось, что место заражено ядовитыми химвеществами.
Öyle görünüyor ki ev zehirli maddelerle kirlenmiş.
И у нас небольшие проблемы с ядовитыми пауками.
Ve, ufak da bir... zehirli örümcek problemimiz var.
Что это, "Крестный отец" с ядовитыми клыками?
Bu ne The Godfather'ın yaratık versiyonu mu?
Но когда они были вместе, становились ядовитыми.
Birlikteyken birbirlerini zehirlediğini söylerdi.
... ядовитыми зубами чёрной змеи...
... kara yılanın dişleri bizi ısırmasın.
Террариум со смертельно ядовитыми змеями.
İçi ölümcül yılan dolu bir çukura fırlatmış.
Убитый оказывается в террариуме со смертельно ядовитыми змеями?
Öldürülen adam sonunda ölümcül yılanların olduğu çukurda bulundu? !
Гигантские международные корпорации кишат чудовищными паразитами, ядовитыми тварями, гнусными убийцами!
Bu devasa çok uluslu şirketler azman haşeratla fesat ve alçak katillerle dolu.
Местный наркотический напиток, изготавливаемый путем кормления олений ядовитыми грибами, а затем сбора их мочи, которую потом пьют.
Ren geyiğinin zehirli mantarla beslenmesiyle yapılan yerel bir uyuşturucu madde. İdrarı toplanıyor, nihai olarak içkiye dönüşüyor.
Теперь, когда Джейсона похоронили, всего лишь вопрос времени, когда его могила покроется ядовитыми растениями.
Artık Jason dünyaya gömüldüğüne göre zehirli bir şeylerin patlaması sadece an meselesi artık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]