Язвишь translate Turkish
13 parallel translation
Ты сидишь и язвишь, насмехаешься и жалуешься, сетуешь и возмущаешься, злишься и ругаешься, унижаешь и сжигаешь всё, пока не остаётся ничего, кроме пепла!
Orada öylece oturup, insanlara saldırır, küçümser ve garip sesler çıkarırsın. Mızmızlanırsın, şikayet edersin, lânetler edip, eser gürlersin. Ve geriye külden başka bir şey kalmayana kadar yakıp yıkarsın her şeyi.
Глядя на то, как ты все время язвишь, в ответ скажу тебе, что сегодня на ужин придет пастор Дэйв.
Bakıyorum da çok alaycısın. Her neyse... Söyleyeyim bari, Papaz Dave akşam yemeğe geliyor.
- Правда, но из того, что я вижу, ты довольно умна... и остроумна... и внешность у тебя что надо, и мне кажется, что большинству твоих друзей нравится быть с тобой... большую часть времени, когда ты не язвишь своим маленьким ртом...
- Doğru ama gördüğüm kadarıyla oldukça akıllısın ve komiksin yeterince ateşlisin. Ve arkadaşlarının çoğu da etrafında olmaktan hoşlanıyordur herhalde. Tabii o küçük ağzınla ukalalık etmediğin zamanlarda- -
– Ты что, язвишь?
- İğnelemeye mi çalışıyorsun?
Ты язвишь. Людям такое не нравится.
- İşte gördün mü, bundan söz ediyorum.
Ты просто язвишь, потому что одному из нас удаётся быть с той, кого мы любим. А до бедной Кэтрин тебе не добраться.
Sinirlisin çünkü ben sevdiğimle birlikteyim ve sen de Katherine'i geri getiremiyorsun.
Почему язвишь?
Niye beni aşağılıyorsun?
- Ты язвишь, а я серьезно...
- Sen dalga geç ama ben ciddiyim.
Каждый раз когда я привожу кого-нибудь, ты язвишь
Ne zaman birini getirsem, bir sorun yaratmak zorundasın.
О, ты язвишь.
Sen eğleniyorsun ya.
Ты язвишь и говоришь с сарказмом, и я не думаю, что кто-то из нас хочет слышать еще хоть слово... язвыказма.
Huysuz ve alaycı oluyorsun ve daha fazla gıcıklık yapmanı duymak istediğimizi sanmıyorum.
Как обычно язвишь...
Hep böyle kindardın...
Пап, ты опять язвишь.
Baba, çok zor bir insansın.