English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Яне

Яне translate Turkish

48 parallel translation
Чарли, Яне хотел сделать тебе больно.
Charlie, seni incitmek istemezdim.
Сон, как свинец, мне веки тяжелит, а лечь яне решусь.
Göz kapaklarım kurşun gibi ama uyumak istemiyorum.
Нет, яне могу.
Tekrar gidemem oraya.
А яне рук, а белокровьясердца бы стыдилась.
Yüreğim seninki gibi soluk olsa kendimi hor görürdüm.
Теперь себе простить яне могу, что их убил!
Keşke öfkeden kendimi kaybedip öldürmeseydim onları.
Что это? Неужели больше никогда яне отмою этих рук дочиста?
Bu eller hiç temizlenemeyecek mi?
Нет, яне отступлюи яне буду Перед Малькольмомземлюцеловать! И яростной толпы проклятьяслушать!
Teslim olmayacağım genç Malcolm'ın ayaklarının önünde yeri öpecek ve ayak takımının küfürlerine hedef olacak değilim!
Яне знаю.
Şey...
- Яне спрашиваю нравится тебе это или нет Джо, просто ты на меня работаешь
Senden bunu sevmeni istemiyorum, Joe.Sadece yap.
Яне думаю что он сдюжит, я думаю у него духа не хватит.
- Düşündüğüm kişi o değilmiş. Bence o yeteri kadar iyi değil.
Откуда ты взялся? Я был императорским учителем Го в Эйяне.
Heian döneminde başkentte İmparatora Go öğretirdim.
Я говорю о Яне.
Lan'ı kast etmiştim.
Можешь ли ты кое-что передать Яне?
Jana'ya bir şeyler sipariş edebilir misin?
- Самуэль охотно пойдет с тобой к Яне.
- Samuel'de seninle Jana gitmek ister.
Когда мочусь по 8 раз в день! Яне могу!
Popom o kadar büyüdü ki günde 800 defa işemem gerektiği halde klozete sığmıyor.
Яне понимаю.
Anlamıyorum.
Прости ноя... яне понимаю.
Affedersin. Hiç birşey anlamıyorum.
Яне могу объяснить, как я всё это понял, про вибрацию, про структуру. Но когда я провел тесты и услышал это, почувствовал... Как будто бы открылся какой-то конверт, и я смог прочесть все инструкции.
Silindirin bileşimini ve titreşimlerini nerden bildiğimi bilmiyorum ama sonra kendim test ettiğimde titreşimi duyup hissettiğimde sanki bana gelen bir mektup açılmıştı ve en sonunda ben talimatları okuyordum.
Яне знаю.
- Bilmiyorum.
- Моей Яне?
- Jaana mı?
- Господи, Лиз, яне верю что ты пала так низко..
- Bu kadar alçaldığına inanamıyorum Liz.
- Ты дал приказ, а яне послушался.
Emri verdin ve ben dinlemedim.
- Она еще говорила, но яне хочу...
- Başka şeyler de söyledi ama ben...
Я говорил тебе, яне болею.
Söyledim ya, ben hasta değilim.
Но ты же понимаешь, что если ты сейчас уйдешь к Яне...
Fakat biliyorsun ki şimdi Yana'ya gidersen eğer
Я обещал Яне, что не буду заниматься с Вами нелегальным бизнесом.
Yana'ya yasadışı bir şey yapmayacağıma söz verdim.
- Верите ли вы, что вы действительно "не навредили", когда передали информацию о мистере Яне Китаю?
- Evet, doğru. - Bay Yuan'ın bilgilerini Çinlilere verdiğinizde "zarar vermediğinizi mi" düşünüyorsunuz?
Хм... Яне могу выйти из машины.
Arabadan çıkamıyorum.
а вот яне уверен.
O kadar emin değilim.
Яне просто так это покупал.
Kapağını aç ve içmeye başla, o kadar para verdik.
Яне видела, как Стивен ушел.
Steven gitti mi?
Знаете, вот когда Дайяне было 7 лет...
Biliyor musun? Diane burada yaklaşık yedi yaşında.
Слушай, э. Мне жаль. Яне стал магом воздуха, как ты хотел, но я изо всех сил стараюсь сохранить мир в безопасности.
Bak, umduğun gibi bir hava bükücü olamadığım için özür dilerim, ama dünyayı güvende tutmak için elimden geleni yaptım.
- Мы только что говорили о Яне.
Bizde Ian hakkında konuşuyorduk.
Большинство из нас знает фамилии массовых убийц, но никогда не слышало о Яне Оорте - что это говорит о нас?
Çoğumuzun, kitle katliamcılarının isimlerini bilip de Jan Oort adını hiç duymamış olması hakkımızda fikir veriyor mu?
Яне думаю, что это будет сложно.
Bunun bir sorun olacağını hiç sanmıyorum!
- Я пишу статью об Аайяне Ибрагиме.
Aayan Ibrahim'le ilgili bir yazı yazıyorum.
Я видел образы и звуки, и у мен яне было слов. Чтобы их описать.
Tarif edemeyeceğim sesler duyup, manzaralar görmüştüm.
Яне знаю, мне важна.... даже самая малость.
Bilmiyorum, belki biraz yardımı dokunur.
Яне знаю.
Bilmiyorum.
Мне жаль, что яне могу остаться.
Kalamayacağım için üzgünüm.
Ой, яне могу поверить, что только что поцеловал жену моего друга.
Az önce arkadaşımın karısını öptüğüme inanamıyorum.
И яне знаю как это работает за океаном, но я черный.
Ayrıca oradan nasıl görünüyor bilmiyorum ama, ben zenciyim.
Потому что яне хочу сидеть там с людьми, которые рыдая, говорят какая у меня была чудесная мать, и что мне не удалось узнать её лучше, потому что я была ребёнком. Ж : М :
Çünkü hıçkıra hıçkıra ağlayan insanlarn yanında olmak istemiyorum, ne kadar harika bir annem olduğunu, sadece bir çocuk olduğum için, onu yeterince tanıyamadığımı söyleyen.
Яне позволю чтобы с тобой что-то случилось
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
Ты об отце Брайяне.
Peder Brian'ımı kastediyorsun?
и яне хочу тратить его на ночь я слишком исчерпана, я хочу что бы у нас | была редкая птица, Джордж я хочу наслаждаться нашей редкой птицой я тоже и моя рука... я очень долго держал платье..
Bilirsin, yani, şeyden beri ilk defa birlikte olacağız birlikte olduğumuzdan beri, ve bu hayatta bir kez yaşanabilecek bir tecrübe. Bunu yorgunluktan tükendiğim bu geceyle ziyan etmek istemiyorum, çünkü bundan zevk almak istiyorum.
Потому что сказала правду о великом Яне Кеттлере? Почему?
Neden?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]