English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Ярым

Ярым translate Turkish

39 parallel translation
При Муссолини я был ярым фашистом.
- Deli gibi konuşuyorsun. - Ama akıllı yaşıyorum.
В начальной школе я был ярым спортсменом. Пока из-за этого пыла мне не пришлось уйти из крокетного клуба.
Ayağımdaki iltihaplanma, beni lisede kroket kulübünden ayrılmaya zorlayana kadar çok hevesli bir sporcuydum.
В университете я был ярым активистом.
Üniversite yıllarında tam bir eylemciydim.
Я стал ярым фанатом Genesis, когда в 1980 году вышел... их альбом Duke.
Ben tam bir Genesis hayranıyım. 1980 yılındaki albümlerinden beri.
Он был ярым сторонником любых перемен в жизни.
Ciddiydi ve kendisini değişimin sözcülüğüne adamıştı.
- Замолкни. Но Линдси и Тобиас не знали, что актер, игравший Фрэнка Болта, не спасал ее... А пытался оградить себя от нелепого скандала "Мозес Тейлор охотится на людей", затеянного ярым противником оружия.
Ama Lindsay ile Tobias'ın bilmediği şey Frank Wrench'i oynayan aktörün Lindsay'i kurtarmak yerine öfkeli silah karşıtı fanatiklerin başlattığı "Moses Taylor İnsanları Avlıyor" skandalından kaçmaya çalışıyor olmasıydı.
Я о том, что ты всегда ввязываешься в борьбу с самым ярым жлобом здесь в горах, Но некоторые из пап Второй подгруппы реально жесткие!
Yani, sen hep buralardaki ufak tefek amele yanıklı babalarla kavga ettin, ama bazı 2. grup babaları çok sıkı!
Он считал себя ярым южанином, повстанцем сражающимся на фронтах Гражданской войны, которая всё продолжалась.
Kendini, hiç bitmeyen bir İç Savaş'ta sadık Güneyli bir gerilla olarak düşünürdü.
Барни Стинсон... ты больше не являешься ярым противником брака?
Barney Stinson artık evliliğe açtığın savaşı bitirdin mi yoksa?
Ярым приверженцем детской благотворительности.
Çocuk hayırseverliğinin güçlü bir savunucusu.
Когда я была замужем и мы были в туре все вместе, мой муж был ярым- -
Daha önce evliydim ve hepimiz birlikte turnedeydik. Eşim çok büyük...
Мой муж Мэттью, родом из Индианы, самый настоящий реднек, обожал Лемми, был ярым фэном Motorhead.
Eşim Matthew Indiana'dan gelen köylü biriydi. Lemmy'i idol kabul eden bir Motörhead hayranıydı.
Ну, я не стал бы спрашивать, но я понял, что вы стали ярым проповедником смирения, общих слов и всего такого.
Bu tür şeylere kendimi kaptırmam ama öğrendiğime göre uzlaşmada ve birleştirici konuşmalarda oldukça iyiymişsin.
Доктор Ламберт был ярым сторонником правил и сроков
Dr. Lambert kurallara ve son teslim tarihine sadıktı. Son zamanlarda, Julia onu işinden alıkoyuyordu.
Конгрессмен был ярым противником, чтобы администрация выделяла больше денег для беспилотного наблюдения и атак беспилотников на Ближнем Востоке.
Kongre yönetiminin Ortadoğu'da ki gözetleme ve insansız uçaklar için daha fazla fon tahsis etme çalışmalarına şiddetle karşı çıktı.
Почему бы тебе не сказать им насколько это восхитительно находиться в этой пещере с моим самым ярым поклонником?
Neden onlara benimle, en büyük hayranınla bu delikte sıkışıp kalmanın ne kadar hoş olduğunu söylemiyorsun?
Он был ярым исследователем.
Gabe sıkı bir araştırmacıydı.
Если я правильно помню, вы были самым ярым противником освобождения мисс Уэллс.
Doğru hatırlıyorsam Bayan Wells'in özgürlüğüne kavuşması konusunda en sert tepkiyi gösteren sizdiniz.
Ярым.
Dindar.
Он был ярым сторонником Кеннеди, много раз выступал на его съездах.
Nat Kennedy'nin büyük bir destekçisiydi. Defalarca mitinglerinde şarkı söyledi.
Я был ярым коммунистом, Но моё обращение было безбожным и бескровным.
Ben de hevesli bir komünisttim ancak benim dönüşümüme ne Tanrı'yı, ne de bir damla kan karıştırmıştım.
Мистер Сантозо был ярым сторонником радикальных исламистов и подозревался в торговле оружием.
Bay Santoso radikal İslam'ın güçlü destekçilerinden ve silah kaçakçısı olduğundan şüpheleniliyor.
Мой отец был ярым коммунистом.
Babam iflah olmaz bir komünistti.
Его нельзя назвать самым ярым человеколюбом
Yani, onun tam anlamı ile Harkalar Diyarı insanlarının lideri olduğunu söyleyemeyiz,
Моя жена остаётся твоим ярым сторонником.
Karım da kalır ateşli destekçisi.
Не могу назвать себя ярым сторонником этой идеи, но мы уже нашли несколько дел, связанных с заключенными, у которых проблемы с психическим здоровьем.
Belki ben fikri pek destekmedim ama şimdiden bir kaç akli dengesi yerinde olmayan mahkum davası bulduk.
Оказывается он был их ярым сторонником. Прикрывал родео на своей собственности что бы помочь им материально.
Ücretlerine katkı sağlamak için arazide rodeolar düzenliyormuş.
- Я запуталась. Ты был ярым поборником усиления санкций против Китая.
Kafam karıştı, Çin'e karşı olmamızı en fazla sen destekliyordun.
Обвиняемый Щ.И.Т.ом, чьим ярым критиком был много лет.
- S.H.I.E.L.D. tarafından itham ediliyorum. Yıllardır onları yüksek sesle eleştiriyordum.
Однако МакКорт был ярым противником государственного надзора.
Ancak McCourt Hükümet'in gözetim sistemine karşı olduğunu belirtmişti.
А также он был ярым членом Арийского Братства.
Aynı zamanda da Aryan Kardeşliği'nin bilinen bir üyesiydi.
Похоже, конгрессмен был ярым защитником прав на воду малых сельских хозяйств.
Görünüşe göre Kongre Üyesi ufak çiftçilerin su haklarının... -... ateşli bir savunucusuymuş.
С папой — мы заходим с одним планом, а выходим с ярым желанием действовать с точностью да наоборот.
Babamla, elimizde bir planla gireriz tam olarak yapmak istediğimizin zıttı şeyle çıkarız.
А знала ли ты, что человек по имени Авраам Уолтэм был владельцем? И он был ярым коммунистом.
Ama o fabrikanın sahibinin Abraham Waltham adında bir adam olduğunu ve Komünist Parti'de aktif rol aldığını biliyor muydun?
Как вы все знаете, я всегда была самым ярым защитником Супергерл.
Hepinizin bildiği gibi Supergirl'ün en dobra destekleyicisi ben oldum.
О'Нил самым ярым противником строительства.
O'Neal projeye karşı sesini en çok yükselten muhalifti.
Эдланд был достаточно ярым сторонником ССРО.
Edlund internette SCST'yi yüksek sesle destekliyormuş.
Вчера он был твоим ярым фанатом, а сегодня оставляет тебя на задворках.
Dün en büyük hayranındı. Bugün seni evrak işine gömüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]