Ясновидящим translate Turkish
12 parallel translation
Не надо быть ясновидящим, чтобы понять, что вы летаете в темноте.
Çok karanlık bir yerde olduğunu anlamam için psişik olmama gerek yok.
Я следопыт, а не ясновидящим.
Ben iz sürücüyüm, lanet bir medyum değil.
Если бы я был ненастоящим ясновидящим-было бы очень похоже.
Ben de sahte olsam baya benzer olurdu.
Так Вы работаете ясновидящим...
- Demek psişik olarak çalışı...
Являешся ли ты, Шон Спенсер, ясновидящим?
Sen, Shawn Spencer, medyum musun?
Будь твоя мама одной из тех, кто обращается к ясновидящим, потому что... у нее боли в желудке. И ясновидящий сказал бы : "Ничего страшного, это лишь небольшой гастрит."
Eğer annen midesi ağrıdığı için medyumu görmeye giden insanlardan birisi ise ve medyum ona hiçbir şeyi olmadığını, sadece bir gastrit dokunuşuyla halledeceğini söylerse ama çok daha sonra sen bunun mide kanseri olduğunu ve tedavi için çok geç kalındığını öğrensen...
Вам не нужно быть ясновидящим, чтобы знать, за кого голосовать.
Oyalanmadan, oyunuzu Claire'a verin.
Вы, кажется, путаете меня с ясновидящим, который живет двумя этажами ниже.
Beni iki kapı ötedeki psişikle karıştırıyor olmalısın.
Не нужно быть ясновидящим, что бы увидеть всю злость этого человека.
Adamdaki öfkeyi görmek için kahin olmaya gerek yok.
Беда, может, и был Достопочтенным, но не ясновидящим.
Kitabın yazarı Bede dikkate değer biriydi ama kâhin olmadığı kesin.
Значит, либо Джей-ми был ясновидящим, либо...
Yani J-me psişik falan değilse...
- Я верила, что Крикет был каким-то ясновидящим.
Cricket'in bir görüşe sahip olduğuna inanmıştım.