English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ё ] / Ёл

Ёл translate Turkish

2,087 parallel translation
Но когда это случится, я сюда вернусь, - и насру там, где ел.
Ancak, o gün geldiğinde buraya tekrar gelecek, ve yediğim yere gene sıçacağım.
- Я срал где ел, по всему Голливуду и Беверли Хиллс.
- Hollywood ve Beverly Hills'de her yediğim yere sıçtım.
Я там когда-то ел.
Eskiden orada yerdim.
- Я ел подгорелые.
Yanmışları ben yedim.
Я не ел ничего целый день.
Bütün gün hiçbirşey yemedim.
Я уже пару дней ничего не ел.
Birkaç gündür hiçbir şey yemedim.
Ел остатки того, что осталось в холодильнике.
Buzdolabında kalanları yemiş.
Ох... ( SlGHS ) Который ел крендели на ковер? ( СМЕШКИ НЕРВНО )
Halıdaki kurabiyeler nereden geldi?
Но я не ел пару дней.
Birkaç gün yemedim ama.
Уэйн Добар ел их годами.
Wayne Dobar onları senelerdir yiyor.
Я только что вышел из тюрьмы, не спал, не ел и - простите меня, дамы, не срал нормально уже несколько дней.
Hapisten daha yeni çıktım ; günlerdir uyumadım, yemek yemedim kusuruma bakmayın bayanlar sıçamadım bile.
Ты, наверное, проголодался, дорогой. Ты не ел уже почти три дня.
Hala aç olmalısın canım 3 gündür yemek yemiyorsun
- Ты ничего не ел.
- Hiçbir şey yemedin.
Я бы ел там каждый день, но тогда я перестану в двери проходить.
Kapıdan geçemeyecek kadar şişmanlamayacağımı bilsem her gün yerim orada.
Я просто сегодня еще не ел.
Ağzıma sabahtan beri şey koymadım da... Lokma koymadım.
Я только сейчас понял, что не ел с тех пор...
- Şeyden beri kan içmedim.
Да каждое заведение в городе мечтает заплатить ему, чтобы он ел только у них.
Şehirde onun restoranlarında yemek yemesi için üstüne para vermeyecek yer tanımıyorum. Haksız mıyım?
Я не ел.
Yemek yemedi.
Что он ел, что пил, как стоял.
Ne yerdi, ne içerdi, nasıl hükmederdi?
Я не знаю, что ты сделала с этой курицей, но это лучшее из всего, что я когда-либо ел. Ммм.
Tavuğa ne yaptın bilmiyorum ama bu yediğim en güzel şey.
Лучше бы ты не ел эту ужасную еду.
Keşke o korkunç yiyeceği vücuduna sokmasan.
Я ел мороженое со своими сестрами.
Kardeşlerimle beraber dondurma yiyordum.
Он не ел никаких цитрусовых, пока был в моем теле?
Bedenimdeyken limon yemedi, değil mi?
Мы только что видели одного из них он ел собственную рвоту
Az önce birisinin kendi kusmuğunu yediğini gördük.
Я ел то же самое, что и ты.
Ben de aynı şeyleri yedim.
Несколько месяцев не ел свежего хлеба.
Aylardır taze ekmek yememiştim.
Вкуснее ты ничего не ел.
Şehir merkezinde yediğin her yemekten daha iyidir.
Я ещё ничего не ел, а я очень нервничаю, когда голоден!
Çünkü kahvaltıdan beri ağzıma tek lokma koymadım ve açken hemen tepem atar!
Я никогда в нём не ел. Неужели еда там такая вкусная?
Yemek harbiden o kadar güzel mi?
Но из всех сотен ресторанов где я ел...
Yemek yediğim yüzlerce lokanta arasında,
Когда я ел суши, мне казалось, что я слушаю музыку.
Sushi'yi yediğimde, müzik dinliyormuş gibi hissettim.
Я не шучу. Я не ел стейков на ужин почти пять лет.
Şaka falan yapmıyorum, beş yıldır biftek yemişliğim yok.
Да, я ел лучшую еду, носил лучшие костюмы, пил лучшее вино... из бутылок с пробками.
Evet, en iyi yemeklerden yiyordum en iyi takımları giyiyordum, en iyi şaraplardan içiyordum hani şu mantarlı olanlarından.
Так, Брайан, я иду в магазин. Проследи, чтобы Питер не ел песочное тесто.
Şimdi de'Aile Bağları'dizisinin sonraki sezon bölümün ekrana getiriyoruz.
Я не ел уже несколько часов. Вот, держи.
Saatlerdir bir şey yemedin.
А я уверен в том, что те грибочки, которые ты ел, не имеют к этому никакого отношения.
Yediğin mantarların bununla hiç ilgisi yoktur eminim, öyle değil mi?
Я сидел за легким завтраком, налил себе немного кофе... и ел маленький кусочек брынзы.
Hafif bir kahvaltı için oturmuş, kahvemi koymuş kibrit kutusu büyüklüğündeki beyaz peynirden yiyordum.
Я месяцами не ел не спал, не рисовал.
Aylarca yiyemedim uyuyamadım, çizemedim.
Но он ел это время?
Bu süre zarfında bir şeyler yedi mi?
Я не знаю, что я ел или что пил, с того момента как ты ушла от меня.
Sen gittin gideli ne yediğimi biliyorum ne de içtiğimi biliyorum.
С того года я их вообще не ел.
Geçen yıldan beri hiç yemedim.
Ты же их не ел.
Yemedin değil mi?
Твоя мама сказала, что ты слизывал глазурь, и потом ел печенье.
Annen önce üstündeki süsleri yaladığını, sonra kurabiyeyi yediğini söyledi.
Я просто переутомился. Я не спал, не ел.
Yorgunum, uykusuzum, açım.
Когда ты в сотнях миль к северу от Стены и ты в последний раз ел неделю назад, то ты ничего не оставляешь волкам.
Duvarın 150 kilometre kuzeyindeyseniz ve son yemeğinizi bir hafta önce yemişseniz, kurtlara hiçbir şey bırakmazsınız.
Хорошо, это было во вторник, но я также ел там в субботу, и ее там не было тоже.
Salı günüydü. Ama cumartesi günü de yemeğe gitmiştim ve yine orada yoktu.
Ты ел когда-нибудь фугу?
Zehirli kirpi balığından yapılan fugu yedin mi hiç?
Ты только что ел.
Daha yeni yedin.
На сегодняшний день наша единственная ниточка - это коробка из-под пиццы, которую ел Трейси.
Şimdilik elimizdeki tek ipucu Tracy'nin yediğini gördüğümüz pizzanın kutusu.
Ты когда-нибудь... ел свои сопли?
Hiç kendi... -... bokunu yedin mi? - Hayır!
Ты в последнее время не ел никаких странных растений?
Son zamanlarda ilginç bitkiler yedin mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]