1000 dolar translate English
878 parallel translation
1000 dolar yeterli mi?
$ 1000 is enough?
- Orada 1000 dolar var.
- There's $ 1,000 there.
Dün. 1000 dolar verdim.
Yesterday. I gave her $ 1,000.
Ayrıca, bir gece önce kendisine 1000 dolar verildiğini öğrendik.
Moreover, we found that she had in her possession $ 1,000 the night before.
Sana 1000 dolar veriyorum!
— — co ( D o o o o z o o m ( 1 ) c c z p o - 1 - 1 m z
- Gecede 1000 dolar hakkıdır.
- He would be worth $ 1,000 a night.
Sırf arya söylediği için gecede 1000 dolar mı vereceksiniz?
You're willing to pay him $ 1,000 a night just for singing?
- Kabul ettiniz, gecede 1000 dolar, değil mi?
- You are agreed, $ 1,000 a night?
1000 dolar.
$ 1,000.
Gecede 1000 dolar.
Let's see, $ 1,000 a night.
Henüz milyoner değilim ama şimdiden 1000 dolar kazandım bile.
I'm no millionaire yet... but I've cleared $ 1000 already.
Ben 1000 dolar veririm.
I'll give you $ 1,000.
Biz arazinizi alıyoruz, siz 1000 dolar alıyorsunuz... dostumuz da bu voliyi vuramadığı için... demiryollarındaki işinden oluyor.
It works out fine. We get your land, you get $ 1,000... and our friend here gets bounced by the Railroad... for letting this oily deal slip through his greasy fingers.
- 1000 dolar, ama...
- Around $ 1000, but Hildy...
Çok fazla paranızı almak istemem. Onun için 1000 dolarınızı görmeyi yeterli buluyorum.
I don't want to win so much from you, but I'll call you just to show you how hopeless it is.
Oh, yalnızca 1000 dolar kadar.
Oh, just about $ 1,000 behind.
Biliyor musun, Charles, aslında ben de senin 1000 dolarını almaktan hoşlanmadım.
As a matter of fact, Charles, I don't even like winning $ 1,000 from you...
Gel şu 1000 doları silelim.
Here, let's wipe out that 1,000.
Hadi, 1000 dolarına.
Here, $ 1,000.
- 1000 dolar mı borçlandım?
- That's 2,000 I owe you.
Size karımın kardeşini dava etmeniz için 1000 dolar ödedim.
I paid you a $ 1,000 retainer fee to sue my brother-in-law.
- 1000 dolar.
- One thousand dollars.
1000 dolar teklif edildi.
One thousand dollars has been bid.
- Oyun başı 1000 dolar.
- Thousand dollars apiece?
- 1000 dolar mı?
- 1000 dollars?
Ödül 1000 dolar.
The reward is 1000 dollars.
Yaklaşık, 1000 dolar, Birleşik Devletler hazinesinden.
Nearly 1, 000 bucks, from the good old US Treasury.
O kurşun vagonunda olmak için 1000 dolar veririm.
I'd give a $ 1,000 to be on that lead wagon.
Buradan senden 1000 dolar kopartmaya geldim.
I came here to put the bite on you for a grand.
Ne kadar? 1000 dolar mı?
- How much is it, $ 1,000?
Yarın yarışta 1000 dolar kazanacağız.
Tomorrow, we're gonna win that $ 1,000 race.
Bay Fabian'ın bir resim için kocanıza 1000 dolar ödemesini kastediyorum.
I mean, Mr. Fabian paying your husband $ 1,000 for a painting.
Tanınmamış bir sanatçının eseri için 1000 dolar fazla değil mi?
Doesn't $ 1,000 seem rather high for the work of an unknown artist?
Git uyu. Giderken de söyle, 1000 dolar yollasınlar.
Get some sleep, and on your way out, have'em send in $ 1,000.
- İstediğiniz 1000 dolar işte.
- Here's that $ 1,000 you wanted.
- 1065 Dolar. - 1000 Dolarını unut.
- Ten hundred and sixty-five dollars.
Bu bahsi de kaybettiğinde bana 1000 dolar borcun olacak.
When you lose this bet, you'll owe me $ 1,000.
Ama şimdi geri dönmek 1000 Dolar.
But it costs $ 1,000 to get back!
Fazla pahalı değildi, sadece bin dolar civarında.
- Not expensive. 1000 dollars.
Eğer yarın 100 dolarım olursa borsada 500 dolar kazanabilirim! Sonraki gün de 1000!
I can earn $ 500 on the stock exchange, and the next day $ 1000!
- Bin dolarım bile yok.
- I haven't even 1000.
Bobby hepsiyle tanıştı ve ellerini sıktı ; onlarla şakalaştı ve 1000 doları aşan Piper-Heidsieck şarabını içerken üzücü ve mutlu hikâyelerini dinledi.
- I'm so cold. - Get the house doctor up here quick. - I deserve a beating.
Peter'in ölümünden bir yıl sonra 1,000 Dolar veriyor sana.
Making you beneficiary for the sum of $ 1000 a year after his death.
- Oh... Bin dolar.
- Oh... 1000 dollars.
Mary galeri fonu için vereceğim bin doları kabul eder misin?
Mary would you accept 1000 $ from me to add to that garage fund?
Bin dolar! Ama neden?
1000 $!
Bin doları nasıl açıklarım?
How do you think I could explain away 1000 $?
Ona bin dolar teklif ettim.
Oh you're a big help. I offered Mary 1000 $.
Durup dururken bin dolar mı?
You offered her 1000 $, just like that!
Bin dolar biriktirmem ne kadar sürdü bir bilsen.
If you only knew how long it took me to save up the $ 1000.
- Hangi bin dolar?
- What $ 1000?