10 dakika translate English
6,372 parallel translation
10 dakika daha oyna sonra doğru yatağa.
So ten more minutes and then it's off to bed.
10 dakika sonra aşağıda.
Downstairs in 10.
Merhaba, dostum, 10 dakika önce falan kahve sipariş etmiştik. Yani biraz hızlanabilir misiniz?
Hey, dude, I ordered us coffee like 10 minutes ago, so can we speed it up here?
Yanlış kelimeler, unutulan teşhisler... 10 dakika açıklamaya çalışıyorum sonra.
Garbled word, forgotten diagnosis, 10 minutes I can't account for.
- 10 dakika, baba.
Ten, Dad.
- Belki... 10 dakika olabilir.
Maybe... maybe ten.
Üzgünüm. 10 dakika.
Ten.
10 dakika önce kız arkadaşı geldi, bir sigara içti ve tekrar içeri girdi.
Girlfriend came out about ten minutes ago, had a smoke and then went back inside.
10 dakika içinde hallolmasını istiyorum.
I want it done in 10.
10 dakika. Her karışı arıyoruz ve sonra gidiyoruz, anlaşıldı mı?
10 minutes.We search every inch and then we're gone, copy?
Acele edin, tren 10 dakika sonra kalkıyor.
Hurry up, the train will leave in ten minutes.
10 dakika.
10 minutes.
10 dakika efendim.
10 minutes, sir.
Tabii kahvaltının bitmesine 10 dakika kalmışken bir şekilde hepsi yenmezse.
Not unless it all somehow gets eaten in the ten minutes before breakfast is over.
Evet, onlar, şey, onlar imzaladı bilemiyorum, 10 dakika önde falandı.
Yeah, they, uh, they signed for the thing, like, I don't know, like, ten minutes ago?
Üst katta, yaklaşık 10 dakika sonra bir ev toplantısı yapıyoruz.
We're just having a flat-meeting upstairs in about 10 minutes.
Jim, seyircilere 10 dakika kadar nefesimi tutabildiğimi söylemiş.
Jim had told the audience I had about ten minutes of air.
Yaklaşık 10 dakika.
Like ten minutes.
Ambülans gelmesini için 10 dakika bekleseydik ölmüş olurdu.
Ten minutes we would've waited for 911, she'd be dead already.
10 dakika oldu ya!
Refresh. It's been ten minutes!
Fare ölmeden 10 dakika önce olacak Billy'nin orada öylece durmuş göz yaşlarına direnmesini görüyordum.
It must've been another ten minutes before the mouse was dead. I can see Billy just standing there. Fighting back tears.
O, 10 dakika kenetlendi.
He was clamped for 10 minutes.
Evet, onlar, şey, onlar imzaladı bilemiyorum, 10 dakika önde falandı.
Yeah, they, they signed for the thing, like, I don't know, like, ten minutes ago?
Ben de 10 dakika kadar bekleyip vardiyamı devretmeyi düşünüyordum.
Yeah, I thought about waiting ten minutes, dumping it on the day shift, but for the victim's sake
10 dakika sonra orada S.H.I.E.L.D. konvoyuyla randevu var.
Meeting a S.H.I.E.L.D. convoy there in 10. Good.
Daha 10 dakika oldu.
It's only been 10 minutes.
- 10 dakika içinde öğrenmiş olacağız.
We'll find out in ten minutes.
Bana sadece 10 dakika ver, tahliyeni düzenleyeceğim, görmeye çalışacağım Taciz edilen intihar davasından sonra Konfederasyon ne pişiriyor.
Give me just 10 minutes and I'll organize your evacuation, and I'll try to see what the Confederation is cooking up after your harebrained suicidal plea.
Dolaba saklanıp polisi aradım. Gelmeleri 10 dakika sürdü.
I hid in the closet and called the police.
İşe yararsa 10 dakika içinde halk düşmanından kahramana dönüşürsün.
If it works, you're gonna go from town goat to town hero in about 10 minutes.
Barınağın kapıları 10 dakika içerisinde kapatılacaktır.
The shelter will be closing its doors in ten minutes. the shelter will be closing its doors in ten minutes.
Ama şu garson, John Bowden- - Yani, o patlamadan tam 10 dakika önce oradaydı,... sonra yerin dibine girdi.
But that waiter, John Bowden- - I mean, he disappears ten minutes before the explosion, and then he drops off the face of the planet.
Nefesinden anlaşılacağı gibi viski, ve tişörtündeki nemli noktadan yola çıkacak olursak... son 10 dakika içinde?
Whiskey, judging from your breath and that damp spot on your shirt. I'd say sometime in the last ten minutes?
- Sağ ol. 10 dakika sonra.
Thank you. Ten minutes.
- Beyler, 10 dakika içinde ışıklar kapanıyor.
Gentlemen, lights out. 10 minutes.
10 dakika önce bir teklifi reddettiler. Zayıf olanlar.
Put an offer about ten minutes ago.
- 911'i aramadan önce 10 dakika bekleyin çünkü ambulans ulaştığında burada olmak istemeyiz.
Please wait ten minutes before calling 911, as we don't want to be here when the EMTs arrive.
- 10 dakika.
10 minutes.
- 10 dakika, tamamdır.
10 minutes, all right.
- 10 dakika sonra seni kontrol edeceğim, tamam mı?
I'm gonna check on you in 10 minutes, okay? She's got this.
Provadan sonra 10 dakika içinde başlayacağız.
We'll start in 10 minutes after the rehearsal
Neredeyse geldim 10 dakika içinde orada olurum.
I'm almost there I'll be there in 10 minutes
10 dakika içinde gidebileceğimizi sanmıyorum. Trafik çok kötü.
I don't think 10 minutes will do The traffic is really bad here
Tamam da evden burası 10 dakika.
But it's a 10-minute drive home.
Eğer 10 dakika sonra hayatta olursam, ona söyleyeceğim.
If I'm still alive in 10 minutes, I'll tell him.
Ne düşündüğünü bilmiyorum ama on dakika içinde basın konferansın başlayacak.
I don't know what you're thinking, but you have a press conference in 10 minutes.
- Ve bir tanesini yapmak ortalama olarak dört dakika sürüyor, Fairmount Hipodromu'nda üçüncü yarışta 10 doları cebe indirmekle aynı süre neredeyse.
And on average, it takes four minutes to make one, which is pretty much the time it takes to put down ten bucks on the third race at Fairmont Park.
10,20 veya 30 dakika.
10, 20 or 30 minutes?
On dakika mola, ders başlamadan önce sigara için, tuvalete falan gidin.
Take 10, go smoke, do your toilette or whatnot before group starts.
On dakika sonra orada olmamız gereken bir okul görüşmesi ayarladım.
I have landed us a school interview, which will go down at my place in 10 minutes.
- 10-15 dakika kadar.
10, 15 minutes.