English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ 5 ] / 502

502 translate English

79 parallel translation
502, 948 Lemoyne Caddesi.
502, 948 Lemoyne Street.
A 502.
A 502.
Casa Marina'da, 502 no'lu odadayım.
I'm at the Casa Marina, room 502.
bilmek isteyen bir kalp var. - Main'de olası bir 502.
that wants yours to know there is a possible 502 on Main.
Güzel. Garfield kasabasında 1,502 resmi seçmen var.
502 registered voters in Garfield County.
Garfield County sadece 1,502 seçmen var.
502 voters up in Garfield County.
502, Skylight isimli bir limuzin belirlendi.
- 502, vehicle registered to...
502, ne biliyor musun? - AAK.
You know what a five-oh-two is?
509, malzemeleri çıkartmada ona yardım et 502, Bilgisayara bak, ve sen, timi kontrol et.
509, unpack, and help him 502, the computer, and you check with the team
Kışın, Çin komünistlerinin saldırısı karşısında, Birleşmiş Milletler birlikleri 7 00 : 00 : 26,726 - - 00 : 00 : 29,502 genel bir geri çekilme başlattı.
In winter, under attack from the Chinese communists, the UN troops are thrown into full-scale retreat.
Bizi burnun etrafına attılar. Yere çakılana kadar 502.
They dropped us all over the peninsula.
502'dekiler mi?
Those guys in the 502nd?
Fugasi Modeli 502.
It's a dagger.
Bu akşam saat 8'de Redlich Binası, oda 502'de olun.
I'll see you tonight, eight o'clock, Redlich Hall.
- Çok teşekkür ederiz, efendim.
Room 502. - Thank you very much, sir.
- Birisi silah sesi duymuş.
Room 502.
Oda 502.
Have you seen him?
SEÇİM SONUÇLARI 14 yıl.
Elected Elected Noh Moo Hyun 49 % 11, 502, 958 14 years
502 model. 800 beygirlik.
Blown 502 putting out 800 horses.
1936'da ise 705.000'lik bir artışla 1,502,000 oy aldılar.
1936 : 1,502,000. Up 705,000.
Yani, aslında belki hiç oraya gider miydim ondan da emin değilim... 502 00 : 30 : 59,035 - - 00 : 31 : 02,000 ama demek istediğim şu ki, sen doğru şeyi yaptın. Yani, oradan uzaklaşman gerekiyordu...
I mean, I probably wouldn't have gone up there in the first place... but what I'm saying is, you did the right thing.
- 502 numaralı oda lütfen.
So you go down again.
- Dikkatli ol! - Güle güle.
- Room 502, please.
Ama eşlerinizi görmek istiyorsanız, onlar 502 numaralı odada.
But if you'd like to see your husband and your wife... they're in room 502...
Ben de 502'deyim!
I'm in 502!
Şu an dünyada 6,502,867,120 kişi yaşıyor.
At this moment, there are six billion, 502 million, 867, 120 people in the world,
Onların çocuklarının başına gelmiş en iyi şey olacağız. 647 00 : 41 : 11,502 - - 00 : 41 : 14,357 Ölmese bile mi? Ölmese bile.
We're gonna be the best thing that ever happened to their kid.
TIRAŞLI Bu da bana 502 olayını hatırlattı yeni yıl arifesini Olive bulvarında geçirmiştik.
And that reminds me of that 502 that we picked up that New Year's Eve, over on Olive Avenue.
Indirilen uçağın analizi tamamlandı ; 502. filodan Rostock'un Sanka B savaşçılarından birine ait. 202 nolu komşu bölgede ki bir üsse ait ;
It is disclose the identification of the downed aircraft as one of Rostocks'Sanka B fighters from the 502 Squadron, station at neighbouring district 202.
502, alkollü araç kullanma.
502, wet reckless.
502 numaralı odadalar.
Local 502nd
Oksijen basıncının doygunluğa oranı 300'ün altında.
The PaO2's 502 ratio is under 300.
502 numaralı odaya bak.
You should check out room 502.
Evet, burada tam olarak 3502 dolar ve 50 sent var.
Yes, that's 3,502 dollars and 50 cents exactly.
Ronaldo düşünüyorsun. 502 ile memnun olurdu?
Do you think Ronaldo would be satisfied with 502?
502.
502.
İkisi de 502 kübik inç ( 8litre ) turbolu ve intercoollu ( turbo soğutmalı ). Her biri 700 beygir gücünde.
They're both 502 cubic inches, supercharged and intercooled, so they each make 700 horsepower.
Son üç saattir 502 nolu odadalar.
They've been in hotel room 502 for the past three hours.
Size 502 numaralı odayı göstereyim mi?
May I show you to Suite 502?
Bayan Moore'un neden 502 numaralı odada olduğunu bilen var mı?
Does anyone know why Mrs Moore went into Suite 502?
Öyleyse 502 numaralı odada neden "temizlik var" yazısını bıraktığını söyler misin?
Perhaps you can tell us why you left a "cleaning in progress" label on Suite 502?
İşimi bitirip 502 numaralı odaya geri dönmüştüm.
I'd just finished my work and I went back to room 502.
Peki sence Lisa neden 502 numaralı odaya girmek istedi?
So, why did Lisa want to go into Suite 502, do you think?
Hizmetçi Lisa'nın 502 numaralı odada biriyle buluştuğunu söyledi.
The maid said that Lisa was meeting someone in Suite 502.
502 numaralı odayı açabilir misiniz?
Could you open Suite 502, please?
"İşimi bitirip 502 numaralı odaya geri dönmüştüm."
'I'd just finished my work and I went back to room 502.
Hepimiz burada olduğumuza göre 502 numaralı odaya gidebiliriz.
Now we're all here, perhaps you'd like to join me in suite 502.
Paris yönüne 502 sayılı sefer sayılı yolcular beş dakika sonra alınacaktır.
Flight 502 to Paris will be boarding in five minutes.
34, Daire 502, Madrid.
34, Suite 502, Madrid.
208'in 15 km içindeyiz, şimdi 502'ye demir köprüye doğru ilerliyoruz. Destek talep ediyorum.
208 for a fine 10 miles, well 502 heading north towards Iron Bridge.
Evet, efendim, yardım edebilir miyim?
Applications for security position are in room 502.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]