5 dakika translate English
4,479 parallel translation
Yakında geliyorum... 5 dakika sonra orada olacağım.
I will be there in 5 minutes.
- 5 dakika.
Five minutes.
Lütfen 5 dakika daha verin. Geç kaldın.
No, please, give him five more minutes.
5 dakika. Nefes durumu nasıl?
Five minutes ls he breathing okay?
Daha 5 dakika bekleyeceğiz.
It will be taken five minute.
Eğer yukarı çıkıp kendini yatak odasına kitleseydin, muhtemelen 5 dakika içerisinde... kapıyı kırıp yolu açardım.
I mean, if you go up there and you close your bedroom door, it'll take me how long... maybe five minutes to punch or kick my way through it.
Bana 5 dakika ver.
Just give me five minutes.
Siz gelene kadar ki süre 5 dakika gibi geldi bana.
I felt like I was there five minutes before you showed up, Cap'n.
Eğer oraya 5 dakika önce gelmiş olsaydım, 2 dakika...
If I had gotten there 5 minutes earlier, 2 minutes...
Çıkalı 5 dakika oldu, Korsikalılar şimdiden peşimdeler. Huzur içinde cenazeye gidemeyecek miyim? Bas gaza!
And look after... the car.
Lütfen 5 dakika bekleyin!
Please just wait for 5 minutes.
5 dakika konuşamıyorum!
I can't talk for five minutes!
2,5 dakika içerisinde yayındayız.
2 : 30 back.
Fakat tazminat ofisleri saat 4'te yani 5 dakika sonra kapanıyor.
But... The compensation office closes at 4 PM, in other words in 5 minutes.
15 dakika sonra Altın Tanıtım Ödülleri'ne gidiyoruz!
We're leaving for the Golden Trailer Awards in 1 5 minutes!
5 dakika sonra Müfettiş?
Oh, erm, five minutes, Inspector?
Atlamaya 5 dakika.
jumps on five minutes.
5 dakika kaldı.
Curtain-up in 5 minutes.
5 dakika verseniz yeter.
Just give me five minutes.
Raylan, buraya son geldiğinde boyaların orada 5 dakika boyunca durmuştu.
Raylan, the last time he came in here, he stood over there by the paints for five minutes.
Yaklaşık 5 dakika içinde saptama yapıp o anda pes edip etmeyeceğine karar verebilirsin.
You can make that determination within about 5 minutes and in that moment decide whether to give up.
Her sigara ömrü 5 dakika kısaltıyor.
Each cigarette smoke, it is 5 min of life and less.
Aramanın 5 dakika önce başlaması gerekiyordu. 16'ya düştü. Aynen.
Call was supposed to start five minutes ago.
- 5 dakika mola, millet.
- Five minute break, guys.
Bakın.Size 5 dakika veriyorum.
Look. I give you five minutes..
ve odamda oturmuş 5 dakika boyunca neden sinirli olduğumu düşünüyordum.
And... I'm sitting in my room for about 5 minutes contemplating about why I was so angry.
Petter, bana 5 dakika ver.
Petter, give me five minutes.
Onlar 5 dakika içinde burada olacak...
They'll be here in 5 minutes.
- Usta, biz bir 5 dakika çıkıyoruz.
- Usta, I'll be back in five minutes.
Geçmiş Daiki - 5 dakika önce Daiki - 7 dakika önce
Call History 7 minutes ago...
- Belki 5 dakika veririm.
Maybe I'll give you five.
Ve kapılar 5 dakika geç açıldı.
And we opened our doors a full five minutes late.
Teşekkürler Crabb, tüm reyon şeflerini 5 dakika içinde ofisime bekliyorum.
Thank you. Crabb, get me all the Heads of Departments in my office in five minutes.
Tamam 5 dakika önce o da istiyordu, tamam mı?
Okay, well, five minutes ago, she was into it, all right?
5 dakika burada ben oturuyordum.
I was sitting here five minutes ago.
5 dakika 35 saniye sürdü.
Five minutes and 35 seconds.
Bende bu durum 5 dakika sürüyor.
Usually within the space of five minutes, in my experience.
Bize 5 dakika kazandırdı sonra da bıraktı, sadece paketlendi.
He won us five extra minutes, then, uh, fucked off. Just, uh, just packed it in.
Biraz bekle, 5 dakika daha.
Just wait. Five more minutes.
Öğretmenler odasına gideceğim, ve kahve alacağım. Buraya erkenden geldiğimi es geçeceğim. 5 dakika sonra buraya geldiğimde,'benim'şarkılarımı prova etmeye hazır olacaksınız.
I'm going to go to the teachers'lounge and get the coffee that I skipped to get here early, and when I get back in five minutes, you will be ready to rehearse... my songs.
45 dakika önce 5 dakika demiştin.
You said five minutes, that was 45 minutes ago.
Maya, oraya park edemezsiniz! Karim, 5 dakikaya gelirim. Sadece 5 dakika!
Karim, I'll be five minutes.
Lütfen 5 dakika
Please, just five minutes.
Onu kapatmanı 5 dakika önce söylemiştim.
I told you five minutes ago to turn it off.
Baban 5 dakika içinde burada olur.
Your father's gonna be here in 5 minutes.
Geleli 5 dakika oldu, şimdiden kadını kurula bildireceğim diyor.
He's been here five minutes. He's already threatening to turn her over to the board.
Sadece 5 dakika. Söz.
OK, you'll only be there for five minutes.
Beş dakika daha Iütfen.
Could I have 5 more minutes?
5 dakika.
Five minutes!
- Beş dakika konuşabilir miyiz?
Coffee time. - Can we get 5 minutes?
Beş dakika veriyorum.
I'll give you 5 minutes.