English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ 5 ] / 5 km

5 km translate English

1,082 parallel translation
Rüzgar güneydoğudan saatte 5 km. hızla esiyor.
Winds blow southeast at 3 ml / h. Community 98, kilometer 29.9.
Yaklaşık 1.5 km ilerde bir çığırtkan gördüm.
Seen a screamer'bout a mile out.
Evet, bu hatta 1,5 km aşağıda.
Yeah, a mile under the subway.
- "Orası Sherman Dağı'na çıkan yolda 22. şeridin 5 km dışında bir kafe."
Yes, it's a cafe up the road to Mt. Sherman, about five miles up off Route 22.
"Totomi 5 km."
4,5 KM UNTIL TOTOMI
Yakalandığınız yeri 5 km. Geçtik.
We are three miles past the spot where you were picked up.
Irmağın 5 km yukarısında.
Two and a half miles up the river.
Şimdi 5 km koştuk.
- What's the point of jogging for two and a half miles?
5 kilometre kadar vardır.
I guess around 5 km.
Tarayıcılarım otobanın buradan 1,5 km. kadar ileride son bulacağını, ve karşı yönde seyreden çok ağır bir trafik olacağını belirledi.
Michael, my scanners indicate the divided highway ends less than a mile from here, and there appears to be very heavy traffic coming in the opposite direction.
Yaklaşık 1,5 km. Lik bir kuyruk var.
Traffic's backed up maybe a mile.
Jeton düştüğünde yengemin evine varmaya 5 km kalmıştı.
It was three miles away from my aunt's house and it came to me.
Pompa barakasının 5 km batısında.
Three miles west of the pumping shed.
Boru hattının 1,5 km güneyi.
A mile south of the Nanooket Pipeline.
3 veya 5 km boyunca izleri takip ettim.
I chased a set of tracks for two or three miles.
Niteliğini bilmediğimiz kuvvetlere karşı hala 5 km lik alanı geçerek yüzleşebiliriz, güneşin batmasına bir saat var, atlarımızın çoğu 48 saattir susuz...
Qualifications of unknown strength still face us across the plain of some 3 miles and the sun set in one hour, by which time some of our horses will be without water for 48 hours...
Evlat, kızgınlığı 1,5 km önce geçtim.
Boy, I passed aggravation about a mile back.
Araba şirketi beni 100 dönümlük bir otoparkta, olmayan bir arabanın anahtarıyla bırakıp, başka arabaları kalmadığını öğrenmek için 5 km yürüdükten sonra mı?
How, when the rental agency leaves me keys to a car that isn't there, then I hike three miles back to find out they don't have any more cars?
2,5 km'lik bir yol. Beş dakikanı alır.
It's a mile and a half, take you five minutes.
2,5 km, sadece 2,5 km.
Mile and a half, mile and a half.
2,5 km.
A mile and a half.
Cinayet mahalinin 1,5 km civarında bir çingene grubunun kamp yaptığını gösteren bazı deliller bulduk.
We have found traces, which show that a party of gypsies encamped on Monday night within a mile of where the murder took place.
1.5 km. den fazla değil.
1,5 kilometer, no more.
Bir adam buradan 4, 5 km uzakta bir çiftlik olduğunu söyledi.
I know a man say there's a farm two, three miles from here.
Elbette tatlım, bu yolu takip edin ve 1.5 km sonra ışıklardan sağa dönün.
Sure, honey, just go down the road about a mile, turn right at the light.
Günde 4, 5 km koşuyordu.
She jogged three miles a day.
Nehrin 1,5 km. Aşağısında, Hookers balosunda goril kılığında bir adam.
A guy in a gorilla suit was murdered at the Hookers'Ball about a mile downriver.
- 5 km. kadar ötede.
- About three miles from here.
Yalnızca 1,5 km. uzaklıkta.
It's only about a mile away.
- 5 km batıda.
Three miles due west.
Ben epeyce bir yol katedinceye kadar beklemiş, arenaya çıkmış olmalı, boğayla tahminen saat 17 : 00'de karşılaşmış, belki de 17 : 30.
He would have waited until I was well on my way, walked to the ring, I'd say he faced the bull at 5 : 00, perhaps 5 : 30.
5.000 km. Öteden.
From 3000 miles away.
Sabah 05.00'de bitiyor. Malikâneye doğru yola çıkmışlar.
It breaks up at 5 : 00 a.m. They head back to their penthouse.
Moskova'ya 5,000 km. uzakta...
It's 3,000 miles to Moscow...
Son 6,5 milyar km dir onu izliyorum.
I've been observing it for the past 4 billion miles.
- Biz onu görmek için 8000 km. geldik.
- We've come 5,000 miles to meet him.
Doug ve ben Harvard'daki 10 km'lik pisti 6,5 dakikada tamamladık.
Doug and I did the six-mile course at Harvard in six and a half.
10 km'yi, 6,5 dakikada yapmış olmaları imkansız.
They never did any goddamn six miles in six and a half.
Kilometre- - 7.5 km...
Miles :
Dinle, dinle.. Eğer 5 dakika içinde oradan çıkmış olmazsan... Sarhoşsun, değil mi?
listen, listen... if you're not out of there in the next five minutes... you're drunk, aren't you?
5 dakikaya kadar çıkmış olacağız.
We'll be coming out in five minutes.
Birinci sezonda, sanki üç sezon, bir sezona sıkıştırılmış gibi hissettik. Bizim dizimiz, pek çok diziden çok daha hızlı ilerliyor. Dakikada 1,5 km yol alıyoruz ve çok sarsılıyoruz.
Obsess Completely returns we felt like the first season was like three seasons jammed into one we do move faster on our show then most shows it moves at about a mile a minute and it really just rocks along you brought him home
Saat 5'te çıkmış ve 10 civarı geri dönmüş, içeri kendi anahtarıyla girmiş.
Five left ás and it returned about the ten, opening the door with his key itself.
Şu anki yükseklikleri yaklaşık 5 kilometre ( atmosferden ) uzay aracı da yaklaşık saniyede 10 bin km ile hareket ediyor.
[PAO] Their present altitude is now about 3,000 miles, and the spacecraft moving at nearly 35,000 feet per second.
12.5 saniyede 0'dan 100 km hıza çıkıyor.
Can go from zero to 100 kilometers an hour in 12.5 seconds.
5 ½ saniyede 100 km'ye ulaşıyor ve 400 metreyi, on saniye dokuzda.
It'll see 60 in 5 1 / 2 seconds and pull high-tens in the quarter.
8.000 km uzağa sipariş vermem ben
I don't call out 5,000 miles for takeout.
Gezegendeki alan jeneratörümüz en az 5,000 km'lik mesafeye...
Our field generator on the planet requires a minimum of 5,000km...
9 km ve yaklaşıyor.
5.5 miles and closing.
Şİmdi, Harris 5. kattan yürüyüşe çıkmış durumda.
Now, Harris here took a walk from a fifth floor window.
Ben çocuklara iyi geceler dilemek üzere üst kata çıkmıştım ve 15 dakika sonra geldiğimde
I went upstairs to say good night to the children, and when I came down 1 5 minutes later,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]