80 translate English
9,539 parallel translation
Ben 5, 20, 40, 60, 80... 580 kagit var.
I got, $ 5, $ 20, $ 40, $ 60, $ 80... 580 bucks.
20, 40, 60 80, 100... 20, 40...
$ 20, $ 40, $ 60... $ 80, $ 100... And $ 20, $ 40.
Dee, 80'lerin başındaki hizmetçimiz Josefina'yı hatırlıyor musun? - Evet.
- Dee, you remember Josefina, our maid from the early'80s?
80. yolda bir konserve fabrikası var.
Got a canning factory off route 80.
80'e karşı 4 kişiyiz.
4 of us against 80 of them - -
Hawaiian Big Bud, 80 dolar.
Hawaiian Big Bud. 80 bucks.
Biz sadece bağımsızlık var, bak. Yüzde 80 yakıt kapasitesi düzeyinde, Ve, fırtına dağıtmak için olacak kullanımını konum
Look, we've only got Independence at the 80 % fuel capacity level, and you're gonna use that to dissipate the storm, and that means pfft.
Ama insanoğlu güneşin etrafında seksen kere döndü, ve bu onun gençlik ve dinçliğini alıp götürdü.
But by the time the human body has circled the sun 80 times, its youth and vigor are gone.
Bu öğleden sonra, Roosevelt anıtını ziyaret edip, seksen yıl önce Sosyal Güvenlik Kanunu'nu getiren adama saygılarımı sunacağım.
Later this afternoon, I will visit FDR's memorial to pay my respects to the man who ushered in Social Security 80 years ago.
Komik olan şey şu ki ; 80'lere kadar adı böyle değildi.
Funny thing is : it wasn't called that until the'80s.
% 80'i tutum ve % 20'si yüksek topuklu ayakkabılar.
Eighty percent attitude and twenty percent high heels.
O piliçin IQ'su 80'lerin altında rock yapar.
That chick's rocking an IQ in the low 80s.
Söyleyeceğim tek şey,... eğer onu düğüne davet ederseniz,... % 80 ihtimalle düğünü mahvedecek.
All I have to say is if you invite the woman to the wedding, there is an 80 % chance that she's gonna ruin it.
Ceza usulü kanunu 180.80'den vazgeçip bölge savcısına savunmayı araştırması için daha çok vakit tanımalıyız.
I suggest we waive criminal procedure law 180.80, give the DA more time to explore a plea.
- 180.80'i istiyorum.
- I want the 180.80 date.
- 80 milyon dolar.
$ 80 million in thousand-dollar bills.
Erken emeklilik. 40 sene boyunca haftada 80 saat çalıştım.
Early retirement. I spent... 40 years working 80 hours a week, and what do I got to show for it?
- Elçiliğin güvenli hattının 80 km yakınına bile yaklaşamayan bir çalışan.
- Who can't get within 50 miles of the Ambassador's secure line.
Sanırım 80 milyon dolar ile uçağa binen adamın Haroon Raja olduğunu anladın.
I think you'll recognize the man fleeing with $ 80 million as one Haroon Raja.
Çünkü muhtemelen 1.80 boyunda falan olacak.
'Cause she's probably gonna grow to be six feet tall.
Lisedeyken bezbol topunu 120 km hızla atabiliyordum.
I had an 80-mile-an-hour fastball in high school.
Sana 80 milyon dolar verdim.
I got you 80 million dollars.
Mesela, bir hafta, 80'lerin grupları diğer hafta güney rock'ı.
Like, one week, do'80s hair bands. And the next week, do Southern rock.
Her istasyonda 10, toplamda 80.
Um, 10 in each station, 80 total.
O yüzden süresi dolmuş bir plaka ve 80'nin üstüne çıkamayan sigortasız bir minibüs sürdüğünde polislerin olmadığı yollardan gitmek kestirme oluyor.
So, when you're driving with expired plates and no insurance in a van that doesn't go over 50, then avoiding cop-infested interstates is a shortcut.
Guerneville civarındaki bir komün işte. 70-80'li yıllarda.
It was this, like, commune around Guerneville in the late'70s,'80s.
1.80 boyunda, 70 kilo civarında gibiydi.
Say, about 5'10 ", maybe 160?
80'lerde buralardaydı.
He was around for a time, early'80s.
80 tane akıllı bomba taşıyabilir.
It can carry 80 smart bombs.
Yüzünü örtmeden de yüzün 80 yaşında falan olmana rağmen fena sayılmaz.
You know, without that thing on, Your face doesn't look that bad for being 80 or whatever
75 geldi, şimdi 80.
I have 75 over here, and now 80.
Var mı 80?
Do I have 80,000?
80.000.
80,000.
Arkadan 80.000 geldi, teşekkürler.
80,000 in the back, thank you.
80. yolu alırız.
Take the 80 all the way.
- İçeride 80 kişi var.
- There's 80 people in there.
Jeneratör şu an yüzde 80'de çalışıyor!
The generator's now operating at 80 %.
Atlantik yüzeyinde ısı 26,5 derecenin üzerine çıktığında kasırga için ideal koşullar oluşur.
When surface temperatures in the Atlantic rise above 80 degrees, conditions are ideal for a hurricane.
Lyudmila Boris'i sevmişti, Arkadaşı Masha ve yaklaşık 80 000 vatandaş ve Sivastopol savunucuları orada kaldı.
Lyuda loved Boris and her friend Masha. About 80,000 inhabitants defending Sevastopol remained in the area.
- Doyum 80'e indi.
Sats are down to 80.
80'lerde Usame bin Ladin'i destekleyen sizdiniz!
You supported Osama, in the'80s!
O üçlülerden % 80'i dağılır çünkü içlerinden ikisi sevişmeye başlar.
Eighty percent of those trios fail, because somebody's screwing somebody else.
80 bin dolar.
It's 80 grand.
Şey, tamam, yani altta olduğum zaman mutlaka kullanıyorum ve üstteyken de % 80.
Well, okay, you know, I mean, definitely when I'm on... The bottom bunk, and I'd say... 80 % on top.
Suyun 24 metre altına girmeden bunu başarabilmene imkân yok.
There's no way you will make it out before you're 80 feet underwater.
80 kilo mu?
170 pounds?
Hepsi burada, 80 mg haplar.
It's all there.
- Nakit para, 80 dolar.
Come on.
- Yaklaşık 80.000 km.
It's almost 80,000 clicks.
Walpole Şehir suyu test sonuçları...
[Sobs] The Walpole town water samples tested 80 times higher than the EPA's safe limit. Woman :
80 km!
It's 50!