English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ 8 ] / 830

830 translate English

59 parallel translation
252 metrede beni uyar.
Cover me at 830 feet.
830 numaralı tren.
Train number 830.
1830 yılında geçiyordu.
Ιt was set in 1 830.
1905-1907 Devrimi : İşkence ya da idam sonucu 65.830 ölü.
The 1905-1907 Revolution : 65,830 executed or tortured to death.
Alacağın tutar bu riske değiyor.
Your end covers the risk. 830,000.
830,000. Monte edilmemiş halde toptan fiyatı 4 milyon.
Four million at wholesale in unmounted stones.
Burada 830,000 olmalıydı, ve ben 70, 80, 90 gibi birşey saydım.
830,000's supposed be here, and I count, what, 70, 80, 90.
Mesafe 1.830 metre.
Range, 6000.
Bugünün faturası 29,830 yen.
The bill for today is 29,830 yen.
Bir gün sonrasına alınan biletin fiyatı 7,830 dolar.
And with the one-day advance purchase price, it's just an extra $ 7830.
... zaten bizzat kendilerinin yaptığı işi yalnız başlarına da yürütebileceklerini anlayınca.
To hear the Carmagnole after what happened in'89, 1 830 and'48...
830.
Eight hundred and thirty.
830 feet boyunda, neredeyse Titanic kadar uzun, ondan 30 feet daha geniş ve öylesine ağır zırhlandırılmış ki Titanic'den 2 kat daha ağırdır.
At 830 feet it was almost as long as the Titanic but it was 30 feet wider and so heavily armored it weighed almost twice as much.
Burası, döşeme alanı... 830 metrekare olan harikulade bir kasaba evi, bahçe hariç.
It's an extraordinary townhouse with a total floor space of 9,000 square feet, not including the garden.
Işıklar, ağırlıklar, Niemans dengenin temel teknikleri.
- Stall for time. Let me think. 830 A.D. Geometry.
- -83,0 WCCO'da devam ediyor.
A look back now as 830 WCCO's year-end special continues.
Bu da 830 mil yapar ve biz şu ana kadar 300 mil yol aldık, böylece...
So that's 830 miles and we've already gone 300 miles...
Moskova'nın 830 km. uzağındaki doğduğum kasabaya da bir okul yaptırdım.
And I built a school in the town where I was born, 830 km from Moscow.
Yaklaşık 80 metre kare kadar...
It's gonna be about 830 square feet or so...
830.
eight thirty.
NaomI ve Silver senin tekrardan uyuşturucuya başlamandan korkuyorlar. 492 00 : 25 : 39,430 - - 00 : 25 : 41,830 Gerçekten başkarıyla tanışmaya gitmelisin.
Um, naomi and Silver, They think you might start using again.
830 dolar.
$ 830.
- Bize bir kıyak yap lütfen. - 830.
- Can you give us a break, please?
- Sakın unutma, 830.
- Just remember 830.
830.
830.
830-7860.
830-7860.
- 800 celcius gösteriyor. - 830.
It's at 800 Celsius. 830.
.. 1 milyon 830 bin 300 ruble, 90 kapik.
.. 1 830 300 rubles, 90 kopecks.
Tüm şu bölge, yaklaşık 215 milyon hektarlık bir alan ilk Louisiana Alımı'nın bir parçasıydı.
And this whole region here, about 830,000 square miles was part of the original Louisiana Purchase.
Bir aylığına 1.830 dolar ödeyecek.
He's gonna pay 1830 a month.
830 dolar eksiğimiz var.
And we are $ 830 short.
Yani bugün 830 dolarlık kağıt satmam gerekiyor ve diğer çeyrekte ise garajımdaki 2,200 dolarlık kağıtları satmam gerekiyor.
So, today, we need to sell $ 830 of paper, and, the next quarter, I need to sell the $ 2,200 of paper that's in my garage.
Gelecek Bölüm :
830 ) } Next Time :
Yemin ederim, sen dünyada gördüğüm en bencil 300 00 : 12 : 10,296 - - 00 : 12 : 11,830 - İnsansın. - Saol.
I swear to God, you are the most selfish human being
$ 830,000.
$ 830,000.
Size 10 dakikanızı almayacak bir iş için 830.000 dolar verebilirim.
I'll pay you $ 830,000 for a job that won't take you more than 10 minutes.
Bir dakika, bayan bacak, 830,000 dolar mı dediniz?
Wait a minute, legs, did you say 830,000 bucks?
Evet, 830,000 dolar.
Yeah, 830,000 bucks.
Çünkü siz salaklar okadar çok kaza yaptınız ki, dünya üzerinde bunu karşılayabilecek şirket yok. 830,000 dolar ödeyene kadar.
It's because you wombats have caused so many accidents over the years, there's not a company on this earth that will cover us until we pay the $ 830,000 we owe for previous claims.
Yetimhanenin 830,000 dolara ihtiyacı var, yoksa nalları dikecek.
The orphanage needs $ 830,000, or it's going belly up.
Bize yetimhaneyi kurtarmamız için 830,000 dolar verebilir misin?
Can you give us 830,000 bucks to save the orphanage?
10 sayfa eskort servisi ilanından sonra ödeyebileceğimiz para sınırında olan bir düzine araba listelenmişti. Ödeyebileceğimiz para sınırı, 830 dolar ve aşağısıydı.
After the ten pages of escort services, there were listings for a dozen old cars in our price range, which was exactly $ 830 or under.
Bu büyük problemi de çözdüğümüze göre söylemeye çalıştığım şey 830 dolara pek fazla adam gibi araba bulamayız.
Now that we got that major problem solved... All I was trying to say is, you're not going to find a lot of decent cars for $ 830.
Ama 830 dolardan daha fazla.
But it's more than $ 830.
Normalden yüzde 80 fazla kazanmışım.
I got eighty percent in the twelfth standard. 1207 01 : 40 : 01,830 - - 01 : 40 : 03,437 So he was very impressed.
252 metrede uyarılacak.
Covered at 830.
- 830 Ruble.
- 830 Rubles.
İnancım var. İnancım olmasa savaşamazdım. - Paris'te olanları duydunuz mu?
Since the French army arrived in Algeria in 1 830, their only aim has been to plunder the country's wealth.
1992'deki nüfus sayımına göre 830,000 kişi.
Man : [Speaking Chinese]
Ama nüfus artışını düşünürsek asıl rakam 1,100,000 civarında.
According to the statistics we got in the 1992 census, 830,000, but considering population growth, the actual amount is around 1,100,000.
- Ne?
830. - What?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]