865 translate English
35 parallel translation
Çok güzel. Bütün takımın toplam ağırlığı 865 kilo.
The total weight of group has increased by 865 grams.
- I. Charles?
- 1 865.
865 çiftle görüştüm.
I interviewed 865 couples.
Bu adam Moss 865'i keşfetti.
This guy invented Moss 865.
MOSS 865'i tasarlamaya başladığımda, Bunun bir gecede olduğunu biliyor muydun?
When I set out to create MOSS 865, do you think it happened overnight?
Bayanlar baylar Krakozhia'dan gelen 865 sayılı United Airlines uçağı alana inmiş ve kapıya doğru ilerlemektedir.
Ladies and gentlemen, United Airlines Flight 865 from Krakozhia has landed and is now taxiing to the gate.
Tam burada, Bükreşte.Kasım 865 tarihli.
Right here in Bucharest. Dated in'86. November.
Buraya gelmek için 865'teki aşılama görevinden çekildim ve iki vardiya aldım.
I got pulled off inoculation duty on 865 to come here and pull a double shift.
RICHMOND, VIRGINIA - 9. HAFTA ÖLÜ SAYISI : 5.865.932 Kim'den nişanlısı Aaron'a bir mesaj var.
A special dedication going out from Kim to her fiance Aaron.
Şu anki adresi : 865 Kentwood, Jacksonville.
His current address is 865 Kentwood in Jacksonville.
Eigerwand İstasyonu 2865 metre
EIGERWAND STATION - 2,865 M
865.
Eight hundred sixty-five.
Bunun ön saflarında, M.S. 865'de, burada, İran'ın başkenti Tahran'ın hemen dışındaki Rey şehrinde doğan İbn Zekeriya El-Razî adlı bir ortaçağ İslam doktor ve kimyageri vardı.
At the forefront of this was a medieval Islamic doctor and chemist called Ibn Zakariya Al-Razi, who was born here in the city of Ray, just outside the Iranian capital Tehran in 865 AD.
1865'in Mayıs ayında, Mimoza adlı gemi Liverpool'dan Arjantin'e doğru yelken açar.
In May 1 865, the Mimosa set sail from Liverpool for Argentina.
Hatırında tut. 011 865 92- -
Memorize it 011 865 92...
Şanslıyız ki, güneşin çapı 1,400,000 kilometredir.
Lucky for us, the sun is 865,000 miles in diameter,
865, 865, 865.
Eight sixty five, eight sixty five. Eight sixty five,
İşte 865.
Here we go 865.
Yani o köprü bugüne kadar geçen sürede 10 milyar 795 milyon 865 bin 794 km yol tasarrufu sağladı.
So over the life of that one bridge, that's 6,708,240,000 miles that haven't had to be driven at what?
865.000 dolar.
Eight hundred and sixty-five thousand dollars.
- 865 binden daha fazlasını hak etmiyor.
Not that would warrant more than $ 865,000.
Andrew Rutherford. Golf oynamayı seviyor, 3 çocuğu var serveti 865 milyon dolar.
Andrew Rutherford... he loves to golf, has three kids, worth $ 865 million.
865 sizin, efendim.
865 for you, sir.
Toplam 2.865 milyon. Ne kadar dedin!
- That'll be $ 2,865.43.
$ 2,865.
$ 2,865.
Alabalıkların hınçlı olduğunu söylemiyorum, 292 00 : 11 : 14,255 - - 00 : 11 : 15,865 Ama öylelerse... baş düşmanları ben olurdum.
I'm not saying that the trout are a vengeful breed, but if they were, I... I'd probably be public enemy number one.
Sadece, bu tornavide berilyumdam yapılmış olmalı ki erime noktası 865 derecedir.
It's just this-this screwdriver would've been made out of beryllium, which has a melting point of 865 degrees Celsius.
Sıcaklık 865 dereceden daha fazlaydı, ama 905 dereceden daha azdı.
So the temperature was greater than 865 degrees, but less than 905 degrees.
865 cc 1100 Ducati, asker yeşili.
This is your bike? All 865 cc's of her military green 1100.
Sadece bir kere daha.. ellerimle 961 01 : 20 : 14,865 - - 01 : 20 : 15,866 Becerecek misin?
I must, one more time, with those hands of mine...
865-Delta yöntemini uyguladım kod adı : Değiş Tokuş.
I executed procedure 865-Delta, code name... the Old Switcheroo.
865 Heylan Bulvarı.
865 Heylan Avenue.
Başlangıçta Komiktir Fakat sonra... 865.
At first, ifs not bad, but after a while, climbing stairs, visiting houses, like for the last four days -
FAIR ( Habercilikte Dürüstlük ve Açıklık ) 865 NIGHTLINE programı üzerine araştırma yaptı.
Well, you know, there are all kinds of personal factors in anybody's life. Don't forget I grew up in the Depression.
Well, Bahse girerim 865 00 : 34 : 05,961 - - 00 : 34 : 07,962 aynada kendini tanıyamadın.
Well, I bet you didn't even recognize yourself in a mirror.