920 translate English
75 parallel translation
Bu da 1,920 saat ya da 115,200 dakikaya tekabül ediyor.
That is to say, in 1,920 hours or 115,200 minutes.
173 00 : 21 : 41,920 - - 00 : 21 : 44,478 Fakat ben makinanıza tenezzül etmem.
And one must admire your ingenuity.
Katil'le karşılaşmak için formda görünüyor. Bu oğlanın dayak yediğini görmek için seyircilerin bazıları 920 milyon dolar ödedi.
He really seems in good shape to meet the killer once again before an audience- - some of whom have paid $ 920,000 million for the privilege of seeing this boy get beaten up.
920 buzağı. 14,450 koç.
920 calves, 14,450 rams.
- Dün geceki petrol sahasındaki çatışmayla ilgili. - Konuş bakalım 575 01 : 17 : 25,920 - - 01 : 17 : 33,190
- About that shoot-out at the oilfield last night.
- Ne demek sadece oldu? - Ne fark var? 418 00 : 30 : 20,084 - - 00 : 30 : 22,920 çok fark var!
- What to you mean, it just happened?
Ve toplam olarak, harcamalar çıktığında, hazır mısınız? 1 920 dolar 1 7 sent.
And the grand total is, minus expenses - drum roll, please... $ 1,920.17.
Telefonum 920-5....
Telephone 920 - 5...
920 metre ve hızla yaklaşıyor.
1,000 yards and closing fast.
1 milyon 900 bin.
US $ 1,900. US $ 1,920.
1 milyon 920 bin salondan geldi.
In the room.
Pislik herif!
- Son of a bitch! US $ 1,920 in the room.
1920'de Hitler'in partisi resmi olarak adını Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak değiştirdi. Kısaca NSDAP veya kısa zamanda tanınacağı üzere Nazi Partisi.
ln 1 920, Hitler's party officially changed its name to the German National Socialist Worker's Party, the NSDAP or, as it would soon become known, the Nazi Party.
800, 850... ... 920 dolar.
800, 850 $ 920.
Topeka'yı aldık ve şimdi Mossourah'a gidiyoruz! Çünkü, biz kazanana ve siz benim kölelerim oluncaya kadar durmayacağız! 194 00 : 11 : 06,920 - - 00 : 11 : 08,720 Çünkü sizden nefret ediyorum!
We're taking Topeka and now I must rally the men onward to Mossourah, because I will not stop until we have won it all and y'guys are my slaves, because I hate y'guys!
1920.
1 920.
Düşüyor. 920.
It's dropping. Nine hundred and twenty.
- 920'nin biraz üstünde.
- A little above 920.
Olur şey değil. 920 metre.
I'll be damned. 920 metres.
Burası bir dikiş atölyesiymiş. 1 920'lerin fabrikası.
This used to be some kind of sewing factory, sweat shop in 1920s.
Potrero Kavşağında 920..
Nine-twenty in Potrero District.
- 920 nedir?
- What's a 920?
Saçın, takımın 1 968'i gösterebilir, ama davranışların tam 1 920'ye ait.
Your hair, your suit... you know, it might say 1968, but your attitude is pure 1920.
Çarpım tablosunu hatırlamaya çalışıyorum.Onikiyle çarparsak yılda 1,920 yapar.
I'm trying to remember my twelve-times table. 1,920 in a year.
920'den Alfa 1'e.
920 to Alpha One.
920, caddeyi kontrol et, tamam.
920, check the street, over.
- 920, Annie, canım?
- 920, Annie, love?
Alfa'1 den 920'e.
Alpha One to 920.
920, yerinizi koruyun.
920, state your location.
Alfa bir'den 920'ye.
Alpha One to 920.
920'den Alfa bir'e.
920 to Alpha One.
Telsiz. 920.
Jefe. 920.
O zaman, altımızı kazmak için elinden gelen herşeyi yapan o kadınla ve işinde hastaların yaşaması veya ölmesinden daha çok takdir görmeyle ilgilenen o adamla çalışmak için 784 00 : 36 : 24,920 - - 00 : 36 : 27,640 aşağı kattaki o yere gidersin.
And then you're gonna go downstairs to that place, to work with that woman who is doing everything possible to undermine us.
'Bir Mayıs bombalı saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısı 920'ye çıktı.
'The death toll as a result of the May Day bombing has risen to 920.
İç İşleri Bakanlığı 13 Şubat, 1920, Ida Dalser ve oğlu Benito Albino Mussolini, Trent'te muhasebecilik yapan Bay Paicher ile evli olan kız kardeşi Adele'nin evine götürüldüler.
Ministry of Internal Affairs February 1 3, 1 920, Ida Dalser and her son Benito Albino Mussolini have been taken to the home of her sister Adele, who is married to Mr. Paicher, an accountant in Trent.
18 yıl, 216 ay, 864 hafta 25.920 gün... 311.040 saat.
You have 18 years, 216 months 164 weeks, 25,920 days 311,040 hours.
67.920 dolar.
Sixty-seven thousand, nine hundred and 20 dollars.
Sen, kendin söyledin 1084 01 : 11 : 53,920 - 01 : 11 : 55,273 Belki de göğüsleri's.
You said it yourself, I'm playing the best golf of my life.
Bu burada günde beş defa yiyor ve önce onun kulüpte içmeye gidiyor sonra eve dönüyor karısının ve üç çocuğunun yanına 258 00 : 38 : 32,920 - - 00 : 38 : 35,366 ve şimdi hatırlamakla ilgili sorunları var.
This one here eats five times a day and goes to drink at his club before returning home with his wife and three children and now has problems to remember faces.
Kadınların oy verme hakkını kazandığı yılın şerefine 1.920 dolar olsun.
Let's make it 1920 in honor of the year women won the right to vote.
Durumumuz sabit değil.
We are not stabilized,'re falling. 746th 01 : 13 : 00,089 - - 01 : 13 : 01,920 6, here is 2, Bravo-Tango-1 just explode.
Ya da ayda 40.893.431 km yılda 490.721.172 km kazanç sağlıyordu.
Or 25,410,000 miles a month. And 304,920,000 miles a year saved.
- Dakikada 920 metre.
3,010 feet per minute.
- 74,920 dolar bayıldım.
Had $ 74,920 lying around.
920 buzağı. 14,450 koç.
Give the money away,
Evet polis memuruna tokat atmaktan tutukluyorum seni.
Put to jail under section 920
620 00 : 57 : 52,920 - - 00 : 57 : 54,069 ve sen bana yardım etmiyorsun.
Night is coming, and you aren't helping me.
Salondan 1 milyon 920 bin geldi.
US $ 1,900 million on the telephone. US $ 1,920 in the room.
Az sayıda bilim insanı
A small number of scientists that the predictions of Nostradamus compared with that of the Hopi, 920 01 : 09 : 24,309 - - 01 : 09 : 27,212 believe that both the characteristics
çok çok küçük gramda anti madde 13 kilotonluk patlamayı meydana getirir 00 : 09 : 17,051 - - 00 : 09 : 19,920 hirosimadaki patlamadan çok daha büyük
Professor Frank Close is a theoretical physicist at Oxford University.
Dışarda birini gördüğümü 435 00 : 23 : 18,753 - - 00 : 23 : 19,920 sandım, ama...
I thought I just saw someone out there, but...