Account translate English
14,263 parallel translation
E-posta hesabına göz attım, tamam mı?
I- - I looked at your e-mail account, okay?
Glendale hesabını toplamam gerekti.
I had to tidy up the Glendale account.
Bu bu üç yıllık pers yazması ile testiyi teğmenin yerini başka bir boyutta olsa bile bulabilmek için aktif hale getirmiş olacağım.
This... this third-century Persian account states that I can use the jug to activate the, uh, locator spell to reach the Lieutenant, even if she was in another dimension.
- Birikim hesaplarını açmak ister misiniz?
Would you like to open up a savings account with us?
Geçen ay, Bayan G. Morse'ye, 25 bin pound değerinde ödenebilir çek yazmışsınız. Fakat hesap bakiyeniz bu miktarı karşılamıyormuş.
Last month, you wrote a cheque payable to a Mrs G Morse for L25, while you had insufficient funds in your account against which to draw the sum.
Hesap kayıtları gibi şeyleri depoluyoruz.
Account records. That sort of thing.
Birisi Indira Kamal'in hesabına erişmeye çalıştı.
Someone just tried to access Indira Kamal's account.
Kredi kartı hesabı açıp 1.000 dolar çektikten sonra yarın geri ödeyebilirsiniz. O zaman kredi ödeme riskiniz düşük çıkar.
Well, you can open up a credit card account, take an advance of $ 1,000, pay it back tomorrow, and you're an excellent credit risk.
Biz geldik diye konuşmayı kesmeyin.
Hey, hey, hey, ooh, ooh. Oh, don't stop talking on our account.
Amcamın bütün kıyı bankacılığı hesaplarına ulaştım.
I just got access to every offshore account my uncle owns.
Para Cenevre'deki hesabına yatırıldı. Seni istediğin yere götürecek, bir uçak ayarlandı.
The funds have already been transferred to your account in Geneva, and there is a plane standing by, waiting to take you wherever you choose.
Oğlum güzel Elon'um, gözde oğlum bu hain yüzünden öldürüldü.
My son, my beautiful Elon, my favorite boy, was murdered on account of this traitor.
Facebook hesabim bile yok.
Not even a Facebook account.
Masraf hesabı bunun için var.
No, that's what an expense account is for.
Bugün olmasa bile lütfen banka hesabımızda para olmasını sağla.
Today, though, please let there be money in our bank account. Amen. Amen.
Bir milyonunun bir hesapta dondurulduğunu yazıyor.
It says he's got millions frozen in an account.
- İllâ bilmen icap ediyorsa ücreti Philippa'nın kocasının hesabına yazdırıyoruz.
Well, if you must know, we're putting it on Philippa's husband's account.
Siyahî erkekler acı sosu her şeye döker. Çoğumuz iki yaşında biber gazı yemeye başladığından.
Black guys put hot sauce on everything, on account of most of us been pepper-sprayed by the time we're two.
General John Sullivan'ın anlattıklarına dayanarak.
It was based on an eyewitness account in a journal of General John Sullivan.
DM Cottan ile Çavuş Waldron'un Ronan Murphy'i vurması hakkındaki açıklamazındaki hataları sorduk. Siz de buna, " Bunu yapamam.
DI Cottan and I repeatedly ask you if there are inaccuracies in your account of Sergeant Waldron's shooting of Ronan Murphy, to which you replied, "I can't do this."
Victor Charlie Beş Üç, Victor Charlie Beş Dört. Kanımca Çavuş Daniel Waldron'un ölümüyle sonuçlanan olayların makul bir açıklamasını veremediniz. Ve böylece cinayet şüphesi ile sizi tutukluyorum.
Victor Charlie 53, Victor Charlie 54, in my view, you have failed to give a plausible account of the events leading up to the death of Sergeant Daniel Waldron and, therefore, I am arresting you on suspicion of his murder.
Çavuş, Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama o kullanım dışı numara kapatılmış bir hesaba bağlıymış.
Sorry to bother you but that out-of-service number relates to a discontinued account.
Sophie Gwen'in FasTrak hesabına girdi. Cumartesi sabahı 210. yolun 76. çıkışından geçmiş.
Sophie was able to hack in to her FasTrak account, and on Saturday morning, she took Exit 76 off of 210.
Yurt dışında karşı koyamayacakları kadar büyük sahte bir hesap açacağız.
We'll set up an oversees dummy account large enough to make ourselves irresistible.
- Kardeşi hesabını dondurmuş.
But her brother froze the account.
Vincent bize Joey'in kablosuz hesabına erişim hakkı verdi. Ben de GPS verilerini takip ettim. Telefonunun son görülen yeri burası.
Vincent gave us access to Joey's wireless account, which tracks GPS data, and the last known location of the phone was here in Union Park.
- Verdi. - Kardeşi hesabını dondurdu ama.
- But her brother froze the account?
Bir e posta adresim hiç olmadı.
Never had an e-mail account.
Dengeli, ihtiyatlı ve çeşitli pozisyonları göz önünde bulunduruyor.
It's well balanced, prudent, and takes account of various positions.
Hesabımı kapatın, sahtekârlarla iş yapmaktan bıktım.
Cancel my account, I'm done doing business with you crooks.
Bilincimdeki bir anlık boşluk ve bir şekilde...
I can't account for it, a gap in my consciousness, and somehow he...
Cari hesabınızla ilgiliyse, 1'i tuşlayınız.
If this is regarding your checking account, press one.
Para piyasa hesabı içinse, 2'yi tuşlayınız.
For a money market account, press two.
Mevduat hesabını boşaltmamızın nedeni de buydu.
This is also why we had to drain your savings account.
Senin hesabından çıkar.
I'm charging you extra. It's coming out of your account.
Sonra bir gün, ben 12 yaşımdayken bunu kanıtlamak için aile hesabını boşaltıp ortadan kayboldu.
And then, one day, when I was 12, I guess to prove it, he cleaned out the family bank account and disappeared.
Bir şey olduysa kendi eylemlerinden dolayıdır.
If something happened to him, it was on account of his own doin'.
Benim açımdan şanslısın o zaman.
Well, then you got lucky on account of me.
Ama ciddi derecede zıvanadan çıkıyor.
But it's just going crazy on account of big.
Tabii, öyle tiplere benzemediğinizden birkaç defa kontrol ettim... -... ama araç kimliği yalan söylemez.
Yeah, I ran it a few times on account of you folks don't seem like the type, but v.I.N. Don't lie.
Birikim hesabınızdan, nakit olarak.
From your savings account, in cash.
Banka hesabım da hacklenmiş.
Bank account hacked.
Peki ya birikim hesabı?
What about the savings account?
Bak, belki birisi hesabımı falan ele geçirmiştir...
You know, maybe somebody hacked my account or something...
Bize vurulma günü Heather Dunbar'la yaptığı konuşma hakkında tam bir bilgilendirmede bulundu.
She gave us a full account of a conversation she had with Heather Dunbar the day of the shooting.
Arkadaşların ritüeli sana düzgün anlatamamış belli ki.
I need your help. Well, clearly, your friends didn't give you the full account of the ritual.
Telefonun yok, banka hesabın yok evin bile sürüsüne bereket sahte isimlerinden biriyle alınmış.
No phone, no bank account, home registered under one of your many aliases.
Partide bulunan herkesi bulmamıza yardım et.
Then help account for everyone who was at the party.
Bu sabah 11 : 30 ile 12 : 00 arasında nerede olduğunuzu açıklar mısınız?
Can you account for your whereabouts between 11 : 30 and 12 : 00 this morning?
- Buna ne diyorsunuz?
How do you account for this?
Valerie nerede olduğumu açıklayabilir.
Valerie can account of my whereabouts.