Acil servis translate English
1,089 parallel translation
- Acil Servis nerede?
- Where is the ER?
- Burası Acil Servis.
- This is the ER.
Acil Servis'e bir hasta geliyor. Ptozis, miyozis ve hidrozis.
A patient presents to ER ptosis, miosis and hidrosis.
Acil Servis sunumundan en iyi notu alacak mısın?
- Morning. You shooting for high honors on your ER presentation?
Ama evet... Bay Chang, burası acil servis, kaportacı değil.
Mr. Chang, this is an emergency room, not an auto body shop.
Acil Servis, Pediatri.
Pediatrics in the ER.
Acil Servis asistanlığına ne dersin?
What about the ER sub-I?
Acil Servis'imiz harika, ama hava berbat.
We have a great ER, but the weather stinks.
Acil Servis'te bir adamı dövmüşsün.
You slugged a guy in the ER.
Bu Mark Greene değil mi, geleceğin Acil Servis baş hekimi?
Is that Mark Greene, the future ER attending?
Acil servis koordinatörüyüm.
I'm an "emergency service coordinator."
Bunlar, iyi bir Acil Servis uzmanında olması gereken özellikler.
These are the requisite qualities of a good ER specialist.
Bay Carter'ın Acil Servis'e başvurduğunu bilmiyordum.
I wasn't aware Mr. Carter had applied for an ER sub-internship.
Acil Servis'e başvurum için.
- It's for my ER sub-I application.
Öyleyse neden Acil Servis için başvuruyorsun?
Then why are you applying for an ER sub-internship?
Acil Servis'te mi?
In the ER?
Acil Servis.
ER.
Kimse önemsemiyor, ama neden benim Pediyatri bütçem Doug Ross'un Acil Servis maaşını ödüyor?
Nobody thinks this is important, but why is my Pediatric budget carrying the cost of an ER fellowship for Doug Ross?
- Bu bir Acil Servis fonu Neal.
It's an ER Pediatrics fellowship, Neal.
Biri acil servis görevlilerini çağırsın!
Somebody get the EMS guys!
Acil servis personeli hariç kimsenin hastaneye girmesine izin vermesinler lütfen.
Have them deny entry to the hospital to everyone except emergency personnel.
Acil Servis Birimi işçileri... Frank?
Emergency Service Unit workers...
Acil servis görevlileri mucize yaratabilir.
You know, paramedics can work miracles.
Hayır, acil servis doktoru.
No, he's in Emergency.
Hızır acil servis!
Emergency supplies!
Bence adı hemşireler. Acil Servis'te hemşireler her gün travma vakalarına bakıyorlar.
In the ER, nurses are in trauma situations every day.
Acil Servis hemşireleri değiştirilemez.
ER nurses are not interchangeable.
Acil Servis'te bir sorun olabilir.
We may have a problem in the ER.
"Bütün Acil Servis hemşireleri, şu andan itibaren... -... tayin edilmeyeceklerdir." - Olamaz.
"All ER nurses will be exempt from the floatation schedule."
Ama annen Acil Servis'te çalışmıyordu.
She didn't work in the ER.
- Acil Servis elemanısın sanmıştım.
- I thought you were assigned to the ER.
Acil Servis'e de bakıyorum.
I cover the ER.
- Acil Servis herkese göre değildir.
- The ER isn't for everybody.
Eğer Acil Servis'te kalmak istiyorsan, onay istemeyi kes ve işini yapmaya başla.
If you wanna stay in the ER, stop looking for validation and start doing the job.
- Acil Servis mi?
The ER?
- "61 95." Bu Acil Servis, değil mi?
- 6195. That's the ER, isn't it?
Acil Servis, 91 1.
It's the ER, 911.
- Acil Servis arıyor.
- It's the ER.
Dr. Herlihy, bir kaza geçirdiniz. Acil Servis'tesiniz.
Dr. Herlihy, you've been in an accident.
- Acil Servis'te çalışmaman gerek.
- I got confused. - You have no business working the ER.
Karınız Acil Servis'te, tib fib kırığı var.
Your wife's in the ER, with a tib-fib fracture.
Acil servis dahiliyesi hep göz ardı edilir.
Emergency medicine always gets overlooked.
Acil Servis lideri en kötü olaylara hazır olmalı.
A leader in the ER needs to cut to the chase, assume the worst.
Acil Servis'te.
She's down in the ER.
Acil Servis'e gitmesi gereken yer.
The ER sounds like the right place for her.
Acil Servis hekimine vermezler hiç.
They'll never give it to an ER Resident.
Bu çocukların yarısını yarın sabah Acil Servis'de göreceğiz.
We'll be seeing half these kids in the ER by tomorrow morning.
Acil Servis'de bir hastayı tedavi ederken geldi aklıma.
It occurred to me while treating a patient in the ER.
Bakın, Acil Servis'e gideceğiz, ama hepsi bu.
Look, we'll go to the ER, but that's it.
- Tüm gün Acil Servis'te istiyorlar.
- They need him in the ER full-time.
Cerrahi Servis'ten atıldım geceleri Acil'de çalışıyorum.
I'm off Surgical Service I'm working nights in the ER.