English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Ahlâkı

Ahlâkı translate English

381 parallel translation
Sayın beyefendi, meslek ahlâkı denen bir şey vardır.
My dear sir, there are certain ethics.
İş ahlâkı olanlar iyi olanlardır.
The good ones, they're the ones with ethics.
İstekli bir çalışandır ve burada onun kadar iş ahlâkı ve vicdani çekincelere sahip olması gereken pek çok kişi bulunmaktadır.
He is a zealous worker and there are many here who would do well to have. ... his scruples and professional conscience.
Bugüne ilişkin olarak, istikrarsız durumdaki iş ahlâkı içerisinde ticari birlikler oluşturması amacıyla küçük işadamlarının feragat edilemez haklarını korumalıyız...
In the fluid state of business ethics, pertaining today we must protect the inalienable right of the smaller businessman to be conjoined in commercial union...
Ahlâkını filan sorgulamadım sadece beklemediğim anda göğsünü hissedince şaşırdım.
I don't mean from the standpoint of morals or anything. I was surprised to be feeling a girl's breast when I wasn't expecting to.
Ahlâkınızı bozmak istemiyorum.
I don't want to corrupt you.
Ahlâkı yeterince sağlam adamlar bulabilmem koşuluyla.
Providing I was able to find men of... sufficient moral fiber.
Peki ahlâkın ne olduğunu sorabilir miyim?
But can I ask you what is morality?
Sanki artık dünya, anlamsız bir yer olmaktan çıkmış, ahlâkın ve adaletin hükmettiği bir yer haline gelmiştir.
Suddenly it's not an empty universe at all, but a just and moral one, and... he's violated it.
Burada kurbanların ahlâkını mı araştırıyoruz?
Here we are investigating the morality of the victims.
- Tam bir ahlâk timsali.
The basis of all morality in a sentence.
Yakın olmak ve genel ahlâk.
Propinquity and propriety.
Bayan D'Ascoyne güzeldi, ancak ahlâk hocalığı taslıyordu.
Mrs D'Ascoyne was beautiful, but what a prig she was.
Vicdanı ve ahlâkı olmayan birinin yapabileceği bir şey.
It takes somebody who doesn't think about anything but himself.
Takezo da Himeji Kalesi'nin bütün sakinlerine yönelik....... Ahlâk öğretisine başladı.
Takezo has begun his moral training... in preparation for service in the cause of Himeji Castle.
Ya Ahlâk Polisindeki dosyalar?
What about the Vice Squad files?
Buraya sizden ve Falco'dan ahlâk dersi almaya gelmedim.
I don't take kindly to you and Falco teaching me ethics.
Eğer biraz ahlâk sahibi olsaydın, yaptığı terbiyesizliği anlardın.
If you had any morals, you'd understand the immorality of that boy's stand today.
Binbaşı Pollock buradaki bir sinemada altı saygı değer hanıma ahlâk dışı davranışlarda bulunmuş.
Maj. Pollock has behaved immorally to no less than 6 respectable women in a local cinema.
Deli bir insan göre oldukça ahlâk sahibiydi.
You know, uh, for an insane man, he had morals.
Ahlâk...
The moral is...
- Bana ahlâk dersi mi veriyorsun? Sen mi?
- Are you being moral with me?
Bir serseriden ahlâk dersleri.
The morals of a bitch on heat.
Bir ahlâk meselesi.
- It's a question of morality.
Claudio Silvestrini'nin ahlâk sahibi olduğu zamanları hatırlıyorum.
I remember a time when Claudio Silvestrini had ethics.
İzole edilmiş bir genel ahlâk gibi sadece onlara anlaşılabilir geliyor.
It's like an isolated public morality only understandable to them.
Ahlâk bozukluğuydu sanırım.
Depravity was mentioned, I think.
Ahlâk diye bir şey kalmadı.
There ain't no morals.
Eskiden, ahlâk kurallarını hiçe sayan haydutlar için söylenirdi.
It's used to name gangsters who don't care for virtues any more...
Genel ahlâk kuralları ne demektir?
What does common sense of decency mean?
Ben ahlâk savunucusu değilim.
I'm no moralist.
Ayrıcalıklı erişim sahibi olduğunuz üstün bir ahlâk yasasının bir ifşası.
An expose of some higher moral law to which you have privileged access.
Sanığın zihninde var olan ahlâk kurallarıyla ilgili kendine ait inançlar bizi alakadar etmemektedir.
The idiosyncratic notions of moral law which exist within the accused's head are not our concern.
Dedi ki ; "Baba, sence de büyümenin amaçlarından biri de ahlâk dilini kendi içinde mutlak bir şekli bulunan mantıksal bir önerme olarak keşfetmek değil midir?"
"Don't you think father," he said "that one of the tasks of growing up is to discover moral language, something as absolute in its way as a logical proposition?"
Bir ahlâk dili.
Mr. Langham is a moral language.
Spor arabayla gezerek ahlâk dersi verdiğiniz için mi?
Driving around, preaching morality in a sports car?
Pezevenklik yaptığın dönem, Wilshire ahlâk polisindeki tahsilatçındım.
While you were running whores, I was your bagman in Wilshire Vice.
- Ahlâk polisinin elinde sadece bu mu var?
- Is this the only one vice has got? - Yep.
Ahlâk diye bir şey yoktur.
Morals don't exist.
Ahlâk sonra gelir.
Morals come later.
Halk onun ahlâk anlayışını yüksek sesle lanetlemektedir... ve mahkeme kararının arifesinde...
Public clamor over his morality reaches a fever pitch... and on the eve of his sentencing...
- Ahlâk zabıtasını mı çağırayım?
You want me to call the vice squad? - No.
Haklısın, hiçbir zaman ahlâk zabıtasıyla işim olmadı.
Yeah, right. I've never been up on a morals charge.
Ahlâk polisi.
Vice Squad
Ahlâk polisi olarak gizli görevdeydi.
She was working under cover vice.
- Ahlâk...
– Moral.
- O zaman ahlâk ne olacak?
Where's your precious morality then?
Dünyada hiç ahlâk kalmadı mı?
There's no morality anywhere in the whole world?
... ve yeni bir hayat yaratır... Adına da'öteki taraf'der, Tanrı, öteki yaşam büyük harf'A'ile başlayan ahlâk.
And he invents a new one which he calls the other side, God, the other life morals with a capital'M'
Bu ahlâk kavramı ilginç bir insan özelliği.
This concept of morality is an interesting human characteristic.
Alternatif Evrende Ahlâk ve Kandırmaca.
Ethics And Sophistry In The Alternate Universe?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]