English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Ahmad

Ahmad translate English

453 parallel translation
- Ahmad.
- Ahmad.
- Ahmad.
- Ahmad!
- Ahmad, artık dilenmeyeceksin.
- Ahmad, you'll beg no more.
- Sana cevabını söyleyeyim.
- [Ahmad] I will give you the answer.
Kral Ahmad.
Ahmad the king.
Kral Ahmad!
Ahmad the king!
Ahmad kralken mümkün değil.
Not while Ahmad is king.
- Ahmad.
- [Men] Ahmad.
Ben kral Ahmad'im.
I am Ahmad the king.
- Kral Ahmad öldü.
- Ahmad the king is dead.
Ama Ahmad, hayatım boyu büyük bir gemi ile denize açılmayı hayal ettim.
But, Ahmad, all my life I dreamt of going in a great ship across the world.
Ahmad!
Ahmad!
Ahmad, gitmen gerek.
Ahmad, you must go.
Ahmad'di.
It was Ahmad.
Ahmad görecek.
Ahmad will see.
Ahmad!
Hey! Ahmad!
Ahmad'i unut.
Forget Ahmad.
Sana söyledim, Ahmad seni unuttu.
I tell you, Ahmad has forgotten.
Bu Ahmad!
It's Ahmad!
Arkadaşım Ahmad nerede?
Where is my friend Ahmad?
- Artık Ahmad'i görebilir miyiz?
- Now shall I know what happened to Ahmad?
Bu Ahmad.
It's Ahmad.
- Yardım edin!
- [Ahmad] Help!
Korkma Ahmad!
[Abu] Don't be afraid, Ahmad!
- Ahmad!
- Ahmad!
Jaffar!
[Ahmad] Jaffar!
Ahmad.
Ahmad.
Ahmet!
Ahmad, be silent.
Ahmet'i bağışlayın.
You must forgive Ahmad.
Sizi buraya getirmek için Ahmet'i ikna eden oydu.
It was she who got Ahmad to let us bring you here.
Ahmet beni arıyordur.
Ahmad will be looking for me.
- Peki arkadaşlarım? Ali, Ahmet ve diğerleri?
- Ali, Ahmad and the others?
Ahmet, özgürsün!
Ahmad, you are safe!
Ahmet!
Ahmad!
Ahmad'a sorarım, Beyim.
I'm going to ask... Ahmad.
Yılda birkaç defa ve genellikle tatillerinde bir çoklarına göre dünyanın en zengin adamı olan, Ahmad Shahbandar Dammuz'a seyahat ederek dünyaca ünlü Semiramis Otelindeki dairesinde kalır.
"Several times a year, mostly holidays " Ahmad Shahbandar, believed by many to be the wealthiest man in the world " journeys to Dammuz
Bu akşam saat 6'da birer kokteyl içmeye Ahmad Shahbandar Bey'in dairesine davetlisiniz.
You are invited to take cocktails this evening at 6 o'clock in the apartment of Mr Ahmad Shahbandar
Ahmad Shahbandar mı?
Ahmad Shahbandar?
İsmi Ahmad Shahbandar.
His name is Ahmad Shahbandar.
Ahmad Shahbandar.
Ahmad Shahbandar.
Ahmad... sen bir dâhisin.
Ahmad... you're a genius.
Peşlerine adam tak.
Have them watched. Yes Ahmad.
Bay Ahmad Shahbandar Sör Harold ve Leydi Dean'in saat birde öğle yemeğine teşriflerini rica eder...
"Mr Ahmad Shahbandar requests the pleasure of the company " of Sir Harold and Lady Dean to luncheon at one... "
Leydi Dean, Ben Ahmad Shahbandar.
Lady Dean, I'm Ahmad Shahbandar.
Ahmad, ne halt etmeye davet ettin?
Ahmad, what on earth for?
Ben Assari hükümdarıyım. The Yellow Rose of Texas'ı ben istedim.
I am Ahmad bin Ali. I'm the caid of Assari. lt was I that called out "The Yellow Rose of Texas."
Ahmet, bana bebek bezi getir.
Ahmad, bring me some diapers.
Ahmet, bunlar ıslak.
Ahmad, these are wet.
- Ahmet, gel, oynayalım.
- Ahmad, come, let's go play.
- Ahmet, lütfen...
- Please, Ahmad!
Tabi Ahmad.
And at 11.30 no matter where you are, no matter what you are doing, leave it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]