Ahmak translate English
4,523 parallel translation
O ahmak sadece oturup her şeyin olmasına göz yumdu.
That loon used to just sit there and let it happen.
Godwyn bir ahmak.
Godwyn's a fool.
Evine git, ahmak!
Oh, go home, you goose!
Geri dön ahmak!
Come back you idiot!
Seni ahmak...
You idiot...
Şu ahmak Stephens para toplayabiliyorsa sanırım ben daha iyisini beceririm.
If that wetwipe Stephens can do a collection, I think I'm more than capable.
Ahmak!
Conard!
Hey, seni ahmak!
Hey, 1 % d-bag!
Onlar sadece öfkeli ve ahmak.
Well, just the loud, angry and stupid.
senin koca bir ahmak olduğuna inanıyorum!
I believe you're a big dork! Ha ha ha ha!
Olduğundan daha da ahmak olma.
Don't act dumber than you are.
- Ahmak!
- Idiot!
Ama bu yaşlı ahmak hala gerçek olduğuna inanıyor, burada, hepimizin içinde.
But this old fool still believes he exists, right here, inside all of us.
Masum ahmak. Sen tanıdığım en olağanüstü kişisin ve ben Jaleel White'la tanışmıştım.
You're the most remarkable person I know, and I've met Jaleel White.
O sıfırın altında 109 derecede, ahmak.
It's 109 degrees below zero, dunce.
Seni ahmak kadın!
You stupid woman!
Gerçekten önemli olan bir bölgenin eyalet savcısıyım seni ahmak!
I'm the state's attorney of a county that actually matters, jackass!
Yalanlarını ve entrikalarını yatacağın sıradaki diğer ahmak için sakla!
Save your lies and scheming for the next fool to share your bed.
Her akşam aptal güneş batıyor, yerine ahmak ay geliyordu.
stupid sun set every night and in its place stood the stupid moon.
- Ahmak nedir?
What's a prick?
Git başımdan, ahmak mısın nesin!
God, you're such a tosser. Ow!
Tornavidayı uzat, ahmak şey!
Pass me the screwdriver, simpleton.
Neden bu ahmak bizi arkadaşlarına tanıştırmadı?
Why didn't this jackass introduce us to his friends?
- İlaç tedavisi sırasında ahmak ve hoş birisi olmuştun.
While the medication lasted, you were a dumb, pretty man.
Herif tam bir ahmak.
Man's a jerk.
Atımı ona vermedim ahmak herif çünkü zencilere güven olmaz.
I didn't rent him a horse, you idiot, because niggers ain't trustworthy.
Ahmak herif.
Stupid ass.
Fahişe katilini deşen ahmak sen misin?
You the fool gutted that whore-killer?
Kime ahmak diyorsun?
Who you calling "fool"?
Senin için programımın akışında değişiklik yaptım sense benim ahmak gibi gözükmeme sebebiyet verdin!
I bumped a segment to do this and you're making me look like an ass!
Tanrım, bu ahmak seyyar satıcı dürümcü değil mi?
Oh, geez, not this guy with his stupid little pushcart.
- Seni ahmak! Sadece bunu mu söyleyebiliyorsun?
Is that all you have to say?
"Seni ahmak!"
Insufferable wretch!
Seni ahmak!
Wretch!
Kuralları siktir et! Kralın buyruğu daha güçlüdür. Ahmak!
But surely, King's words override...
Seni ahmak!
How dare you?
Al bakalım. Sana söz verdiğim kırk gümüş para, seni ahmak!
Take this 20 more silver coins as I promised.
Bu kral olarak yapacağın son rol olacak, seni ahmak!
That will be your last mission as the King's stand-in.
Seni cahil ahmak!
You ignorant fool!
Ahmak!
Tosser!
Lehçe "pinti ahmak" ne demektir onu bulmaya çalışıyordum.
I was trying to find the Polish for skinflint tosser.
Ahmak!
Douche bag!
Gezi iptal, ahmak.
Trip's off, jackass.
"Sadece bir ahmak kader ile yazgıyı karıştırabilir."
" Only a fool confuses fate with destiny.
Sana tavuk göğsü öneriyorum, seni ahmak!
- No! I'm offering you a chicken breast, you boob!
Ve sonra, birbirimiz tekrar gördüğümüzde ahmak bir kolej öğrencisi değildim ve sen de, artık kampüsteki Bay İri değildin.
And then, w-when we saw each other again, I wasn't some goofy freshman and... and you weren't Mr. Big man on campus anymore.
Ahmak yağcılar!
sucking up to a woman!
Ahmak.
You fool.
Ahmak!
Wretch!
Sinyal denen şeyin ne demek olduğunu öğren, ahmak! Whoo! Başka bir 64 kalorilik düşük karbonhidratlı bira daha. Yahoo!
Another 64-calorie, low carb beer.
- Seni zalim ahmak!
Alright.