English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Akıllıca

Akıllıca translate English

6,058 parallel translation
Akıllıca harca.
Spend it wisely.
Akıllıca bir çözüm.
Good presence of mind.
Kapının önüne kadar arabayı sürmek, kornayı çalmak ve ne olduğuna bakmak akıllıca bir fikir değil.
I don't think it's a smart idea to drive down to the front door and toot the horn and see what happens.
Bana sinsice yaklaşmak akıllıca değil, Ajan Gibbs.
It's not wise to sneak up on me, Agent Gibbs.
Hiçbir şey bu kadar kısa ve akıllıca değil!
It's nothing short of brilliant!
Simon en akıllıca hareketin saklanıp durumu değerlendirene kadar ortalıkta dolaşmamak olduğunu anladı.
Simon's realized that his safest move is to hide, get off the grid until he can assess the situation.
Ancak şunu söyleyebilirim... İçindeki gücü, günahın cazibesiyle karşı karşıya kaldığında kıyamet için saklamak akıllıca olur.
But I can say that it is wise to keep inner strength when when in the presence of temptation through the death and resurrection of our God.
Hangi okula gideceğin konusundaki en akıllıca kararı verecek olan sensin.
If anyone is able to make a smart decision about where to go to school, it's you.
Bakın, plaka ne kadar akıllıca kapatılmış, dikkat edin işte saat görünüyor.
See, the car's plates are smartly covered up, but, see, there's the watch.
Çeteler cesedi suya atmadan kol ve bacaklardan kurtulmanın akıllıca olduğunu sanırlar.
Gangs think it's smart to weigh down their bodies by their arms or legs before dumping them in the water.
Akıllıca kararlar veriyorum.
I follow directions.
Değerli bilgileri saklamak için akıllıca bir yöntem sayılmaz özellikle teknolojik biri için.
What? ! Well, that doesn't seem like a very savvy way to secure valuable information, especially for a tech guy.
Bu akıllıca değil adı Hulk olan.
That is unwise, one called Hulk.
- Akıllıca.
- That's smart.
- Akıllıca.
- Good.
- Bu senin için akıllıca olabilir.
It's smart for you.
Onu ameliyata hazırlamak akıllıca olacaktır.
I think it wise we prepare her for surgery.
Riske girmemek akıllıca olur.
Smart to play it safe.
- Çok akıllıca.
That's so clever.
- Bu sadece akıllıca programlama.
It's all just clever programming. I don't think so.
Lider'i bakıcısı olmadan bir başına geride bırakmak akıllıca mı sence?
You sure it's a good idea to leave Leader alone without a sitter?
Beni akıllıca dinleyen bir yönetici!
I want a ruler who listened to reason.
Akıllıca bir hareket yapıyorsun Quagmire.
You're makin a smart move, Quagmire.
Kabul etmeliyim ki çok akıllıca.
Gotta admit... It's pretty smart.
Stone kartlarını zaman kazanmak için oynuyor, daha akıllıca hareket etmek için.
Stone is playing this card to buy time, work up his nerve.
Bu işi biz sonlandıracağız, ama akıllıca davranmalısın Mark.
This is going to end when we end it, but you need to be smart, Mark.
- Bu akıllıca değil.
That's not smart.
Akıllıca.
Smart.
Teslim olarak akıllıca davrandın Hulk.
You are wise to surrender, Hulk.
Bu çok akıllıca.
That's very clever.
Akıllıca.
Clever.
Burada akıllıca olan anlaşma pazarlığı kabul etmek.
The smart deal here is to take the plea.
Aegina'nın sınırlarınızı garanti ederek, düşmanlarınızı yenmesi, hazinenizi doldurması tüm bunların ne kadar akıllıca bir birleşme olduğunu söyleyebilirim.
I could tell you what a wise match it would be - how Aegina will guarantee your borders, vanquish your enemies, fill your treasury.
Bana ve yaptığımız akıllıca şeylere bir türlü doyamıyor.
She can't get enough of me and the smart things that we do.
Daha akıllıca seçimler yapmalısın.
You gotta make smarter choices.
Kendisini öldürmeden önce matkabı durdurman akıllıca bir hareketti Alex.
Smart work detaching the drill, without killing him, Alex.
Arkadaşlıklarımızı analiz etmeye başlamak çok da akıllıca olmayabilir. Çünkü bütün bunlar bununla halledemeyiz..
It might not be wise to start analyzing our friendships, or this whole thing could unravel.
Çok rahatlatıcı, söyle bana, yaptıkların çok akıllıca değil değil mi?
It's refreshing, and tells me that you're not smart enough to have done this.
Çok akıllıca, Mr. McCall.
Very clever, Mr. McCall.
Akıllıca, değil mi?
It's clever, right?
- Çok akıllıca.
- Very clever.
Seni bir beyefendi gibi akıllıca sorular sormaya davet ediyorum hanımefendi..
I invited you in, is a pretty straight forward guy, the least you could do..
Hızlı evet, ama fazla akıllıca değil.
Express may, but not so smart.
Bunu akıllıca kullanabilirsiniz.
May you use this disposition wisely.
Akıllıca bir oyundu çünkü Connolly'nin bizi sıkıştırmasını engellemişti.
Now, that was a smart play... because it kept Connolly, you know... off our backs.
Belli ki konut kıyameti umuduyla sigorta ödemelerini altı yıla bağlamak akıllıca bir yatırım değilmiş.
Apparently, tying up six years of insurance payments in hopes of a housing Armageddon - is not prudent investing.
Çok akıllıca.
Very clever.
Çok akıllıca.
Smart.
Çok akıllıca.
That's smart.
- Bu akıllıca mı?
JASON :
Bu kadın çok akıllı olmayabilir ayrıca hesap işlerinde kötü de olabilir.
That woman... She's really not smart. She's also not good at calculating.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]