English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Albüm

Albüm translate English

1,724 parallel translation
Herneyse, Lil Wayne, ne zaman yeni bir albüm çıkarsa, onun için çalışan herkese mücevherli saatler alırmış.
Anyway, Lil'Wayne, every time one of his albums drops, he buys diamond watches for everybody that worked on it.
- Kupür albüm nesi?
! - Scrapbooking?
Destruction grubunun albüm kapaklarını gördüğümüzde fişeklikler vardı, biz de o çocuklar gibi görünmek zorundaydık dostum.
Even for our appearance, we found something. In Destruction's album saw bullet belts.
Ama eninde sonunda evet, 20 milyon albüm sattık. Böylece seçenekleri kalmadı.
But when we have more than one million albums sold, they had no choice.
Evet, Rolling Stone ayrıca benden, hiçbir albüm satamazsın anlamına gelen "kült favorisi" şeklinde de bahsediyordu
Yeah.Rolling stone also called mea cult favorite, which is their way of sayingyou don't sell any records.
Bu yüzden mi albüm yapmayı bıraktın? Yani, kendi şarkılarınla.
Is that why you stoppedrecording?
Ekvatora yakın bir yerlerde, birileri bana hayır işi için yaptığın CD'yi verdi albüm kapağında ondan nasıl bahsettiğini okudum ki, gerçekten çok güzeldi.
Somewhere along the line, someone gave methat benefit cd you made, and read what you said about her in the liner notes, which was which was beautiful.
Pekâlâ, 5 albüm.
Okay, five albs
Issız bir adaya düşsen onsuz yaşayamayacağın 5 albüm.
Five that you couldn't live without If you were stranded on a desert island.
O iki albüm sayılır.
That's like two albs, really.
Sonraki albüm olacak, değil mi?
There is gonna be a next record right? I hope so.
Yeni albüm demek.
New album.
Kendi paramla aldığım ilk albüm Zeppelin II'ydi.
First album I ever bought with my own money. Zeppelin II.
arabada albüm var.
I have the album in the car.
Kendi isminle ve Korece bir Albüm yapmaya ne dersin?
Let's make an album. In your name and in Korean.
Oh evet, görüntü ve ses derneğinden albüm çıkaracağını duydum.
Oh yeah, I heard that you have taken recording albums from the audio and video society.
Eun Gyu'nun albüm işleri ne alemde?
How about Eun Gyu with his album?
Bu albüm aynen ben, kalbim ve içimdekileri ifade ettim... olduğum yere gelmek için yaptıklarım... asla geri alamayacağım kendimden parçalar.
This album is me. It's all of my heart, and it's echoes of things that I've given up to get to where I am. Parts of me that I'm just never gonna get back.
Bütün şarkılarının telif hakkı bende olduğundan ki 6 albüm olarak, yeterince var, iyi...
And, well, since I own the rights to all your songs... - How could... -... and you have enough for about 6 albums, well...
Yapımcım Robert Ponger'la albüm üstüne çalışıyoruz.
We ´ re working on an album... with my producer, Robert Ponger.
Almanya'da albüm çıkarmak istiyoruz, Bay Bork.
We want a release in Germany, Mr. Bork.
Yeni bir albüm. Hazır hâlâ tutuluyorken.
A new album - as long as he ´ s hot.
Albüm de kötü.
It ´ s a bad record, too.
Albüm beklentileri karşılamadı.
Tha album didn ´ t fulfill expectations.
O albüm de hemen satmadı.
It didn ´ t sell immediately.
Aynı mantıkla bir sonraki albüm çok tutacak.
Keeping that pattern the next album will be a hit.
Albüm için bir poz alalım.
Here. One for the book.
O, Çavuş Acı biberin albüm kapağındaki karakterlerden biri.
He's one of the characters on the front of the sergeant Pepper album.
O kadar çok kaydım var ki albüm yapmayı düşünüyorum. " demiş.
"My record's so long I'm about to put out an album."
Sana albüm falan mı yapmak istiyor?
So does he want you to record an album or something?
12 tanıtıcı albüm almışsınız ayrıca 4 aydır, aylık özel seçim alıyorsunuz...
Okay, well, you received your 12 introductory albums, and you've been receiving the monthly main selection for four months now...
Hepsi son şarkılardan oluşan bir albüm var elimde!
I got a bunch of totally awesome new songs!
Belki albüm yapmaya başlarsın diye.
Just in case you wanted to start scrapping.
Komik konuşur, buz balıkçılığı yapar, albüm yapar ve konuşmalarımızda İsa'dan düzenli olarak bahsederiz.
We talk funny and we ice-fish and we scrapbook and we drag Jesus into regular conversation.
- Bu orijinal bir albüm olamaz!
- This can't be genuine. - What is it, like?
Albüm kaydı için anlaşma imzalamak üzereyim.
I'm about to sign me a record deal.
Biliyorsunuz albüm için bunu kaydediyoruz.
You know we're recording this for an album.
- Başka bir albüm için!
- Only one more to the album!
Holografik gelişmiş tablolar ve kaydedilmiş sesler olan sanal bir albüm hazırlamak beni memnun ederdi.
I'd be happy to maintain a virtual album With holographi growth charts and captured sound.
Albüm kapağında, "Sessiz bir kısım var."
On the record cover it says, "There's a silent part."
"üç albüm yapmayı karşılayamayız."
"to make three albums with those talentless losers."
"sadece bu albüm öyleyse."
"Just this one then."
Ölüyken sattığı albüm sayısı yaşarken sattığının on katıydı.
He sold ten times more albums when he was dead than when he was alive.
Yaptığı her albüm bende var.
I have everything he's ever done.
Burada kim, kimden albüm yapmasını istiyor?
Hey, bad, who's asking who for a record here?
Tommy Sweet ile başka bir albüm daha yapacak mısınız?
You gonna make another album with Tommy sweet?
Onu albüm yapmaya henüz ikna edemedim.
I haven't been able to convince him about doing the record yet.
Nasıl oluyor da bir albüm daha yapmıyoruz?
Hey. How come we're not doin'another album?
Albüm çok tuttu!
Berlin ´ s a cloud, we ´ re on the run again. The album ´ s a smash!
Beyaz Albüm gibi.
Like the white album
Bütün albüm.
- The whole fucking album. - I thought.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]